Mehmet Uçum: DEM'e yapılan saldırıların kıymeti yok 

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum, sosyal medya hesabı X üzerinden, "TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ’NİN YENİ YASAMA YILI AÇILIŞININ ETKİLERİ" başlıklı bir yazı paylaştı. 

UÇUM'UN YAZISINDAN ÖNE ÇIKANLAR ŞÖYLE:

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 1 Ekim 2025 tarihli 28. Dönem 4. yasama yılının açılışı toplum nezdinde birçok açıdan büyük etki yaptı ve çok yönlü tartışıldı.

Cumhurbaşkanımızın Konuşması!

İlk öne çıkan konu doğal olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açılış konuşması oldu.

Cumhurbaşkanımız; belirgin bir şekilde ülke merkezli siyaseti öne çıkardı.

Demokratik siyasete katkı yapan ve yapacak her milletvekiline parti ayırımı yapmaksızın teşekkür etti.

Türkiye için çalışan herkesi "yol arkadaşı" olarak tarif etti.

"Hepimiz biriz beraberiz" temel yaklaşımını büyük bir içtenlikle birçok kez vurguladı.

"Mesele Türkiye ise gerisi teferruattır" düsturunu bayrak yaptı.

Filistin konusunda hem Kudüs vurgusunu hem de "nehirden denize" söylemini öne çıkardı ve TBMM'nin Filistin ve Gazze için defalarca ortaya koyduğu ortak iradesine yüksek değer atfetti.

Terörsüz Türkiye'ye geçiş sürecine Cumhur ittifakıyla birlikte bütün TBMM’yi ortak etti.

Sayın Bahçeli'ye hakkını veren ve kıymetini en yüksek seviyede gösteren teşekkürü bir kez daha ifade etti.

DEM'e Terörsüz Türkiye geçiş sürecindeki çabaları için teşekkür
etti.

Suriye’nin birliği ve bütünlüğü konusundaki Devletimizin kararlılığına çok güçlü şekilde vurgu yaptı.

Vesayet odaklarınının tasfiyesini sayarken sermaye egemenliğinin etkisiz hale gelmesinin önemini hatırlattı.

Ayrıca ekonomi dahil daha bir çok konuyu umut perspektifiyle ortaya koydu.

Cumhurbaşkanımızın bu konuşması tam bir ‘Ülke Lideri Hitabı’ olarak tarihe geçti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Selamlaşmaları ve Sohbet Buluşması!

Daha sonra günlerdir tartışılan fotoğrafların ortaya çıktığı Cumhurbaşkanımızın açılış resepsiyonundaki selamlaşma görüşmeleri dikkat çekti. Yine boykotçu bir kısım muhalif kesim hariç TBMM üyelerinin dörtte üçünden fazlasını temsil eden partilerin genel başkanları ve diğer yöneticilerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın etrafında toplandığı Başkanlık Divanı Odasındaki sohbet buluşması gerçekleşti. Tüm bunlar son dönemlerin en çarpıcı görüntülerini ortaya çıkardı.

Kim ne derse desin Cumhurbaşkanının hukukunu dikkate alan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da büyük bir lider olarak gereken saygıyı gösteren bu görüşmeler ve buluşma demokratik siyasetin olgunluğunun bir delilidir. 

Meclis açılışını boykot eden muhalefetin ise demokratik meşruiyet açısından bu gelişmeleri doğru değerlendirmesi  beklenir ve bu durum Türkiye perspektifi açısından son derece kıymetli olur. Çünkü bu çevrenin yurtsever kitle gücü açısından doğru tutumu alma kapasitesine sahip olduğu bilinmektedir.

Cumhurbaşkanın hukukunu kabullenmek ve saygı göstermek elbette demokratik siyasi rekabeti dışlamaz. Bu nedenle ortaya çıkan demokratik siyasi olgunluğu sindiremeyen çevrelerin yaptıkları saldırganlığın ve özellikle DEM yönetiminin yapıcı tutumlarına yönelik çirkin tavırların hiçbir kıymeti olmaz. 

Dikkat edilirse bu saldırganlıklar ve çirkin tavırlar çoğunlukla Terörsüz Türkiye hedefine karşı çıkanlardan, geçiş sürecini sabote etmeye çalışanlardan ve genel olarak Türkiye karşıtlarından geldi. Çünkü bunlar Türkiye’nin demokratik bütünleşmesini ve bu yolda atılacak adımları sindiremiyorlar. Elbette bunların farkında olmak önemlidir ama ne yaparlarsa yapsınlar Terörsüz Türkiye’ye geçiş sürecine, geçiş süreci tamamlandıktan sonra devreye girecek ileri demokrasi hamlelerine asla engel olamazlar.

??GEÇEN PAZARIN YAZISI
(2. Kısım)

TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ’NİN YENİ YASAMA YILI AÇILIŞININ ETKİLERİ

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin 1 Ekim 2025 tarihili 28. Dönem 4. yasama yılının açılışı toplum nezdinde birçok açıdan büyük etki yaptı ve çok…

— Mehmet Uçum (@mehmetucum) October 7, 2025