SP Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, AKP iktidarının vatandaşın cebindeki son kuruşa bile göz diktiğini söyledi. Hükümetin ekonomik politikalarını yerden yere vuran Kurtulmuş, şunları söyledi: “Kışa girerken yapılan bu kadar yüksek oranda bir zammın kesinlikle savunulacak bir tarafı olamaz. Bu zam zaten hayat pahalılığı ve yoksulluk içinde olan halkımıza zulümdür. Bu IMF politikalarının açık bir sonucudur. Çok net söylüyorum, bu zam hükümetin IMF’ye bağımlı politikalarının sonucudur. Bütçede harcama kalemlerine hâkim olamayan hükümet gelirlerini artırabilmek için bulabildiği tek kesim olarak vatandaşı bulmuş, oradan ne koparabilirin derdine düşmüştür. Vatandaşın cebindeki son kuruşu da alabilmek için de böylesine inanılmaz, asla savunulamaz, bir zammı ortaya koymuştur. Bu açıkça bir zulümdür, halka işkencedir. Halkın cebinde olan son kuruşları, hatta olmayan kuruşları alabilme telaşıdır. IMF’ye tutulamayan kafa halka tutulmuştur. Halka kafa tutmaktır, halkı hiçe saymaktır.”
Ciddi tedbir paketi yok
“Son 15 güne baktığımızda ortada ciddi bir tedbir paketi görmüyoruz” diyen Kurtulmuş, şöyle devam etti: “Bu konuda bizim teklifimiz acilen Türkiye’de istihdamın azalmasını önleyecek tedbirlerin alınmasıdır. İstihdamı artıran yeni yatırımların önü açılmalıdır. Üretim maliyetlerinin düşürülmesi sağlanmalıdır. Devlet eğer gerekiyorsa istihdamı artması için SSK primleri gibi, vergiler gibi, bir takım fonlar gibi konularda bazı tehirler yapmalıdır. Bunun yanında devlet üretim maliyetlerini artıracak tedbirlerden de vazgeçebilir.”
İktidar aklını başına alsın
Özelleştirme adı altında Türkiye’nin çok önemli kaynaklarının yok pahasına heba edildiğini ifade eden SP lideri, “Şimdi önümüzde Şeker Fabrikaları’nın özelleştirilmesi ile ilgili bir süreç duruyor. Hükümetten millet adına isteğimiz, akıllarını başlarına alsınlar ve doğudaki fabrikaların özelleştirilmesini durdursunlar. Bu hem doğudaki tarıma hem de sanayiye yapılacak önemli bir destektir” dedi.
Farklılıklar bu toprakların zenginliğidir
SP Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, partisinin hiçbir kesime karşı önyargılı olmadığını açıkladı. Kurtulmuş, “Dini, dili, mezhebi, ırkı, rengi, ne olursa olsun bu topraklar üzerinde yaşayan, kendisini bu topraklara bağlı hisseden herkesi özde vatandaş kabul ederiz” ifadesini kullanan Kurtulmuş şunları kaydetti: “Farklılıkları sorun değil bu toprakların zenginliği olarak görürüz. Bir siyasi hareket olarak elbette, bütün toplum kesimlerinin sorunlarına ve beklentilerine karşı önyargımız söz konusu olamaz. Bizim bu konudaki yaklaşımımız açıktır. Ayrıcalığa da, ayrımcılığa da karşıyız. Bu çerçevede oturulup elbette konuşulmasından, tartışılmasından yanayız” diye konuştu.
SP lideri, bugün ’açılım’ diye ortaya konan şeyi 10 yıl önce yaptıklarını hatırlattı. Numan Kurtulmuş, “Biz, milletin hayrına olacak her olumlu adıma sıcak bakarız. Alevilik konusuna hiçbir önyargı olmaksızın yaklaşırız. Bu konuda iki tane temel prensibin kabulü zorunludur. İnanç birliği ve vatan birliği” dedi.
Türkiye’yi parçalamak isteyenler hep vardı...
Büyük bir medeniyetin merkezi olan Türkiye’yi bölmek ve parçalamak isteyenlerin her zaman olduğunu kaydeden SP Genel Başkanı Kurtulmuş, şunları söyledi: “Elbette bu topraklar üzerinde bir takım hesapları, planları olanlar vardır. Bu bölgenin bölünmesini, parçalanmasını isteyenler dün de vardı, bugün de vardır, yarın da olacaktır. Önemli olan siz ülke olarak bu etkiye açık mısınız değil misiniz? Bu konuda gereken tedbirleri alıyor musunuz, almıyor musunuz? Siz üzerinize düşeni yapmazsanız başkaları gelir kendi çıkarlarına göre kendi istediğini yapmaya kalkar. “
Sağlam irade şart
Kurtulmuş, şöyle devam etti: “Bugün Irak üçe bölünmüştür, Afganistan bölünme sürecindedir, Pakistan bir iç türbülansın içine sokulmuştur. Türkiye’nin üzerine düşen, bu bölgenin daha fazla dağılmasını değil, mümkün olan bütün araçları kullanarak daha fazla derlenip toparlanmasını sağlamaktır. Bu iradeyi ortaya koymaktır.” Türkiye’nin kendi iradesini mutlaka ortaya koyması gerektiğini vurgulayan Naman Kurtulmuş, şunları söyledi: “Siz bir büyük devlet olarak kendi iradenizi ortaya koyamazsanız, okyanus ötesinden gelenler bölge halklarının aleyhine olacak her türlü çözümü dayatırlar. Bu yüzden biz ısrarla diyoruz ki; dış politikamız ABD ve AB konseptine hapsedilemez. Türkiye dış politikası uzun yıllar aktif tarafsızlık adı atında, ‘ne etliye, ne sütlüye karışırız’ şeklinde yürütülmüştür. Hâlbuki Süleymaniye’deki Kürt de, Musul’daki Türkmen de, Basra’daki Şii de, Lübnan’daki Maruni de, Üsküp’teki Arnavut da, Saraybosna’daki Boşnak da, Gümülcine’deki Türk de, Erivan’daki Ermeni de, Batum’daki Gürcü de bizimdir. Böyle bakmadığımız takdirde sorunlarımızı asla çözemeyiz”
BOP’un bir parçası olamayız
Kurtulmuş, AKP iktidarının, BOP projesini Ortadoğu’ya demokrasi getirecek bir proje olarak algılamasını anlayamadığını ifade etti
SP Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, “Türkiye’nin, ABD’nin şimdi biraz revize edeceğini gördüğümüz BOP’un bir parçası olmasını asla kabul edemeyiz ve buna gönlümüz razı olmaz” dedi. Hükümetin en büyük yanılgısının, bu projeyi Ortadoğu’ya demokrasi getirecek bir proje olarak algılaması olduğunu kaydeden Kurtulmuş, “Artık biliniyor ki bu proje Fas’tan Endonezya’ya kadar olan coğrafyadan Türkiye’nin merkezi, amiral gemisi olduğu İslam coğrafyasında, Balkanlar, Ortadoğu ve Türk dünyasında ciddi bir küresel hakimiyeti sürdürme projesi idi. Türkiye bu projenin içinde olamaz ve ABD’nin dayatmasını da asla kabul edemez. Türkiye nasıl AB’nin terbiye salonunda bekletilemezse BOP’un da bu coğrafyayı kapsamasında Türkiye edilgen bir unsur olamaz.” diye konuştu.
Barışçıl çabalar
Kurtulmuş, şöyle devam etti: “Hiç kimsenin kimseyi tahakküm altına almadığı, herkesin kültürel ve siyasi farklılıklarını açıkça ortaya koyduğu, kimsenin kimseyle kavga edip çatışmadığı, bütün sorunlarını görüşmelerle çözdüğü, bütün sorunlarını barışçıl bir şekilde hallettiği bir dünyanın oluşması için elimizdeki bütün imkanlarımızı kullanırız. Bu anlamda dünyada ne oluyor, ne tür gelişmeler var hepsini biliriz ama, asla ayakları Türkiye’ye ve kendi medeniyet havzamıza basmaya yönelik hiçbir çözümü kabul etmeyiz. “
Proaktif olmalıyız
Türkiye’nin, bu coğrafyada varlığını sürdürmesi ve güçlü bir şekilde ayakta durabilmesi için mutlaka proaktif olması gerektiğini kaydeden Kurtulmuş, “Yani yeniden büyük millet olma refleksine sahip olmak zorundayız” diye konuştu.
Sömürüye ret
SP Genel Başkanı Numan Kurtulmuş, başkalarını tahakküm altına almayan, tam tersine adil, barışçıl ve dayanışmaya dayalı bir dünya sistemi kurulması için katkı sağlayan bir Türkiye hayal ettiklerini belirterek, “Biz, insanlarla iyi ilişkiler içerisinde oluruz. Ama asla zulme, tahakküme ve sömürüye boyun eğmeyiz” dedi.
Kendi kartımızı oynamalıyız
ABD’nin yeni Başkanı Barack Obama’nın Kürt kartını oynayıp oynamayacağının belli olmadığını kaydeden SP lideri, ”Bunu zaman gösterecek. Ben farklı bir noktaya vurgu yapıyorum. Israrla söylüyorum; başkasını suçlamak yerine kendimize bakmalıyız. Kendi topraklarımızı dış etkiye ne kadar açık tutup tutmadığımızı sorgulamalıyız. ’Şu şunu yaptı, bu bunu yapıyor’ demek yerine, ’Biz ne yapıyoruz, Türkiye olarak üstlendiğimiz tarihi misyona uygun hareket ediyor muyuz etmiyor muyuza bakmamız gerekiyor. Biz kendi kartımızı oynamalıyız. Cevaplanması gereken soru budur. Biz bu iradenin ortaya konmasını istiyoruz. Bu iradeyi ortaya koyacak siyasi kararlılık ise Saadet Partisi’ndedir“ diye konuştu.
yeniçağ
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
|
|||||
|
Bunlar da ilginizi çekebilir...