Migren, dünya genelinde milyonlarca kişiyi etkileyen yaygın bir nörolojik rahatsızlık. Genellikle başın tek tarafında hissedilen şiddetli ağrı, ışık ve sese duyarlılık, mide bulantısı gibi belirtilerle kendini gösteriyor. Uzmanlar, migrenin ortaya çıkışında genetik yatkınlık, çevresel faktörler ve yaşam tarzı unsurlarının rol oynayabileceğini belirtiyor. Ancak kesin nedenleri hâlâ bilinmiyor. Ancak bazı kişiler bazı gıdaların ağrıya iyi gelmediğini tespit ettiğini söylüyor.
BBC Türkçe, gıdaların migren ağrısına etki edip etmediğini uzmanlarına sordu. Hollanda'daki Leiden Üniversitesi Tıp Merkezi'nden nörobiyolojist Prof. Gisela Terwindt, migren hastalarının yüzde 30'unun bazı gıdaların ağrılarını tekiklediğini tespit ettiğini söylüyor. Ancak genel bir tetikleyici tespit etmek çok zor çünkü her kişide farklı gıdalar tetikleyici olabiliyor.
İngiltere'deki Beslenme Derneği'nden Dr. Duane Mellor, "Migrenle bağlantısını bulduğumuz en güçlü besinler tiramin içeren gıdalardı" diye açıkladı araştırmanın sonucunu. Bu da peynir, çikolata, birçok tatlı ve kırmızı şarapta bulunan bir içerik. Tiramin bir biyolojik amin ve aminlerin çok tüketilmesi halinde migren semptomlarına yol açtığına dair kanıtlar var. Aminler kafeinde ve birçok içecek ve yiyecekte bulunuyor.
Bunu not eden İngiltere Ulusal Sağlık Hizmetleri (NHS), migren hastalarına, bir ay boyunca yüksek amin içerikli besinlerden kaçınmaları ve migren semptomlarının bu süreçte şiddetlenip şiddetlenmediğini takip etmelerini önerdi.
Hastaların kaçınması gereken yiyecekler listesinde alkollü ya da düşük alkollü biralar, şaraplar, çikolata, peynir, kahve, çay ve diğer kafeinli ürünler vardı. Listeye turunçgiller, domuz eti, bakla, bezelye ve karidesle yengeç de girmişti.
Migren söz konusu olduğunda düzenli yememek ve öğün atlamak da sorun haline gelebiliyor. Mellor, bu durumu "Kötü yeme alışkanlığı ya da kötü bir düzen de tetikleyci olabiliyor. Migrenin kendisi baş dönmesi ve kusmaya yol açıyor, bu da yemek yemeye olan isteğinizi azaltabilir" diye açıklıyor.
2024'te Londra'da düzenlenen Migren Derneği Uluslararası Sempozyum Hasta Günü'nde Terwindt, kadınların yüzde 50'si ve erkeklerin yüzde 40'ında öğün atlamanın migreni tetiklediğine dair çok yönlü bir çalışmanın sonuçlarını anlattı.
Sıvı tüketimi de yemek yemek kadar önemli çünkü dehidrasyon da bir tetikleyici. Ancak alkol gibi bazı içecekler de dehidrasyona, yani su kaybına yol açabiliyor. Aynı sunumda Terwindt, hastaların yüzde 40'ında alkollü içeceklerin tetikleyici olarak raporlandığını da ifade etti.
2022'de Stanford Üniversitesi'nden uzmanlar, yeme içme önerileri yapılmadan önce çok daha geniş çaplı araştırmalar yapılması gerektiğini savundu.
Buna rağmen, düzenli ve sağlıklı beslenmeyle kilo vermenin migren ağrılarının azalmasına katkı yaptığını ve bazı beslenme çeşitlerinin migrene iyi geldiğine dair yeterince kanıtın olduğunu söylediler.
Bunlara glisemik indeksi düşük besinler, ketojenik diyet ve DASH diyeti de dahil.
Ancak migren odaklı yeni bir beslenme düzenine geçmeden önce doktorunuza danışmanızda fayda var, çünkü henüz migrenle beslenme arasında çok da net bir çizgi çizilmiş değil.
Migren Derneği'nde bilgi ve destek servisinin başındaki Debbie Shipley, "Migrene belli diyetlerin yardımcı olduğu ya da tetiklediğine dair gerçekten çok az kanıt var" diyor. Shipley'e göre bu diyetlerde çok farklı değişkenler sonuca etki edebilir.
Exeter Baş Ağrısı Kliniği'nden Dr. David Kernick de sempozyumdaki konuşmasında "Migren diyeti diye adlandırabileceğimiz bir şeyin ortaya çıkması için elimizde çok az bilgi var" diyor:
"Bunu deneyebilir ve işinize yarıyor mu diye bakabilirsiniz ancak kanıtlar çok güçlü değil. En önemlisi işlenmiş gıdadan uzak durmak ve sorumlu bir şekilde yemek, yani bol meyve sebze ve lifli gıda tüketmek."
Mellor da "Bu tamamen sağlıklı, düzenli bir yeme düzenine sahip olmakla ve yeme-içmeye uzun aralar vermemekle ilgili" diyor. Shipley de aynı fikirde:
"Migrenler düzeni sever, yani öğün atlarsanız migreniniz tetiklenebilir."
Migren Derneği de baş ağrısı takvimi tutulmasını öneriyor ve bu sayede hastaların hangi gıdaların ağrılarını tetiklediğini tespit edebileceklerini söylüyor. "Herkes kendine özgü" diyor Mellor:
"Hastalar bazı gıdaların ağrılarını tetiklediğini tespit etse bile, o besini diyetlerinden tamamen çıkarmaya hemen karar vermemeli. Çünkü bu durumda bazı temel besin maddelerinden ve enerji kaynaklarından mahrum kalabilirler. Eğer bu gıdayı tamamen hayatlarından çıkaracaklarsa, farklı gıdalardan bu besin maddelerini edindiklerinden emin olmaları lazım. Dengeli bir diyet için en iyi bu durumda bir diyetisyene danışmak."
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...