ERDOĞAN’IN AVUKATI İLE TUNCAY ÖZKAN KANALTÜRK SATIŞINDAN ÖNCE NEDEN GÖRÜŞTÜ? 

Erdoğan, Mesa Hastanesi’ndeki Bayan Doktoru Kabul Etmedi!

 Allah sıhhat versin ama Başbakan’ın sağlığı eskisinden daha fazla tartışılmaya başlandı. Son olarak gözünden rahatsızlanması da bu perspektif içinde değerlendirilmeli… Başbakan’ın esas rahatsızlığı konusunda kamuoyunda çeşitli rivayetler var… Bu konuda ‘Epilepsi’den, ‘Şeker’ rahatsızlığına kadar yarım düzine iddiaların olduğunu hatırlatmamda fayda var… Başbakan Erdoğan’ı 19 Mayıs törenlerine katılmaktan men eden rahatsızlıkla ilgili, Başbakan’ın çok yakın çevresinden aldığım özel bilgileri size aynen aktarıyorum; Erdoğan’ın gözündeki sulanma ilk olarak Eskişehir gezisinde ortaya çıktı… Erdoğan’ın Eskişehir’den Ankara’ya dönüş yolunda kabinenin etkili bir üyesiyle tartışmasının ardından tansiyonunun yükseldiği ve yüksek tansiyonun göz rahatsızlığını tetikleyici bir unsur oluşturduğu belirtiliyor…

Gelelim göz rahatsızlığının detaylarına;

Erdoğan’ı ilk olarak muayene eden uzman doktor gözünde iltihap olduğunu söylüyor… Bir nevi göz nezlesi; Blefaro-Konjonktivit.

Başbakan tatmin olmuyor ve Mesa Hastanesi’ne kontrole gidiyor… Ancak Başbakan oradaki Prof. Dr. unvanlı Göz Hastalıkları uzmanı hanıma muayene olmuyor, Erdoğan’ın talimatıyla Numune Hastanesi’nin doktorlarından Doç. Dr. Ömer Faruk Recep hastaneye davet ediliyor… O da aynı teşhisi koyuyor ve açıklama yapılıyor; “Sayın Başbakan rahatsızlığı nedeni ile 19 Mayıs törenlerine katılmayacaktır.”

Bu yazıyı kaleme almadan önce görüşmem gereken yerlerle konuştum… Konuyla ilgili doktorları arayarak bu hastalığın insanın günlük hayatını etkileyip etkilemeyeceğini sordum, “Bugünün imkanları ile hastanın iş hayatını aksatmaz” dediler…

Peki, Başbakan Erdoğan’ı 19 Mayıs törenlerine katılamayacak derecede yerinden kımıldatmayacak rahatsızlığı neydi acaba?

Trilyonluk Zırh

Geçen hafta yazdığım,“Meclis Başkanı’na trilyonluk BMW” yazısı bir hafta boyunca Türkiye’nin en çok konuşulan konularından birisi oldu… Haberi okuyamayanlar için tekrarlayalım; Meclis Başkanı Köksal Toptan’ın kendisine 1.300.000 YTL (1 trilyon 300 milyara) ultra lüks ve yeni bir zırhlı makam arabası aldığını duyurmuştuk…

Bu yazımız kaynak gösterilmeden bir çok medya organında yer aldı ama Meclis Başkanı Toptan doğal olarak haberin sahibine bilgi vermeyi uygun gördü…

Meclis Başkanı Köksal Toptan bana yaptığı açıklamada, göreve geldiği günden bu yana 1998 model Mercedes S 500 ile 2004 model Hundai marka araçlarını makam aracı olarak kullandığını, bu araçların güvenlik önlemi olmadığı için yeni bir makam arabası alma zorunluluğu doğduğunu belirtiyor… Toptan açıklamasının devamında, bu makam aracının alımının kendisinin Meclis Başkanlığı seçiminden önce planlandığını, (Bülent Arınç’ı kastediyor) makam aracının 1.300.000 YTL (1 trilyon 300 milyar) olmadığını, yalnızca 1.235.412.80. YTL (1 trilyon 235 milyar) olduğunu da açıklamasının sonuna ekliyor…

Ben, 65 milyar fazla yazmışım… Fazla yazdığım miktar için Türk milletinden özür diliyorum! Benim payıma bu düşüyor!

Gizli Zirve

Son yıllardaki en gürültülü satış Kanaltürk markası için oldu… Tuncay Özkan bu satışla herkesi ters köşeye yatırdı… SKY Türk televizyonunda satışla ilgili hararetli bir savunma yaptı… Programın bazı bölümlerinde Özkan’ın performansı oldukça iyiydi ama o programda imkanım olsa idi, Tuncay Özkan’a şu soruyu sormak isterdim; Kanaltürk’ün satışından 10 gün önce İstanbul’da bulunan The House Cafe’de en büyük hasmınız Başbakan Erdoğan’ın avukatı Münci İnci ile görüştünüz mü? Görüştüyseniz, bu ihtiyaç neden kaynaklandı? Başbakan’ın avukatı ile neler konuştunuz?

Sabah’ın İlacı

Geçen hafta “Sabah’ta neler oluyor?” diye etrafa şöyle bir bakındım; Bakındım ama, hiç kimseyi de göremedim! Herkes kayıp! Gazetenin genel yayın yönetmeni Ergun Babahan dünyanın en büyük şarap üretim merkezlerinden biri olan Siena Tuscano‘da tatilde, gazetenin 2 numaralı ismi Doğan Satmış Antalya’da tatilde, patron Ahmet Çalık da yurt dışındaymış… Haber yapacak kadar bile hareket yok Sabah’ta…

Sıkı durun!

Beni Sabah’ın aleyhinde yazmakla itham edenleri utandıracak bir sihirli formül veriyorum Sabah yöneticilerine; Sabah’ı hareketlendirecek tek gelişme Emin Çölaşan’ın Sabah’a geçişiyle mümkün olabilir… Tam bağımsız yazma imkanı verilir ve Çölaşan bu teklifi kabul ederse, Sabah, üzerine dökülen betonu kırabilir!

GÜNEŞ/TALAT ATİLLA