DSÖ: Türkiye'deki depremler yüzyılın en kötü doğal afeti 

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Direktörü Hans Kluge, düzenlenen çevrim içi basın toplantısında Kahramanmaraş merkezli depremler ve bunların Türkiye ile Suriye'ye etkisi hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Türkiye ve Suriye'de hayatını kaybedenler için başsağlığı dileyen Kluge, çok büyük ve derin bir acının yaşandığını, DSÖ'nün yardıma ihtiyacı olan herkesin yanında olduğunu belirtti.

Kluge, şu ana kadar Türkiye'de 31 bin civarında kişinin depremler dolayısıyla vefat ettiğini belirtirken yaklaşık 100 bin kişinin de yaralandığını ifade etti.

Suriye'de ise yaklaşık 5 bin kişinin yaşamını yitirdiğini söyleyen Kluge, bu rakamların artmasının beklendiğini ve Türkiye ile Suriye'de yaklaşık 26 milyon kişinin insani yardıma ihtiyaç duyduğunu kaydetti.

Kluge, birçok ortakla birlikte çalışarak hayat kurtarmak, yaralıları tedavi etmek ve özellikle birinci derece sağlık sisteminin aksamaması için verilen mücadeleyi desteklediklerini söyledi.

Kritik aşı malzemelerinin deprem bölgesine gönderildiğini ve seyyar eczanelerin bölgede faaliyete geçtiğini kendilerine bildiren Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığının yanında olduklarını söyleyen Kluge, "Türkiye'de yaklaşık bir milyon kişi evini kaybetti ve geçici barınaklarda yaşıyor." dedi.

"BUNUN GERÇEK MALİYETİ HENÜZ BİLİNMİYOR"

DSÖ'nün, Türkiye ve Suriye'de depremle mücadeleyi desteklemek için 43 milyon dolarlık yardım çağrısı başlattığını anımsatan Kluge, yakın zamanda bu durumun daha iyi değerlendirilmesinin ardından bu rakamın 2 katına çıkmasını beklediğini söyledi.

Kluge, "Şimdi uluslararası toplumun, Türkiye'nin yıllardır diğer uluslara gösterdiği cömertliğin aynısını Türkiye'ye gösterme zamanı. Türkiye, birçoğu Suriye'den olmak üzere, dünyadaki en büyük mülteci nüfusuna ev sahipliği yapıyor." dedi.

DSÖ Avrupa Direktörü Kluge, şöyle devam etti:

"(Kahramanmaraş merkezli depremler) DSÖ Avrupa'da yüzyılın en kötü doğal afetine tanıklık ediyoruz. Bu depremlerin büyüklüğünü hala öğreniyoruz. Bunun gerçek maliyeti henüz bilinmiyor. İyileşmek, zaman ve olağanüstü bir çaba gerektirecek. Ancak bu ne kadar zaman alırsa alsın DSÖ, Türkiye ve Suriye halkının yanında kararlı bir şekilde yer alacaktır."