DERVİŞ RÜZGARININ PERDE ARKASINI ARALIYORUZ: GÜL’DEN YALÇINDAĞ'A İHTİRAS RÜZGARI!  

Yeni Oluşumun Baş Aktörleri: Gül, Yalçındağ, Hisarcıklıoğlu ve Derviş

AK Parti’ye açılan kapatma davasından sonra yeni siyasi oluşum hazırlıkları hız kazandı. Lider adayı olarak ismi ön plana çıkarılan tanınmış isimler aslında tam bir kamuflaj… Perdenin arkasındaki satranç bambaşka…

Yeni oluşumun gizli baş organizatörleri Cumhurbaşkanı Gül, Aydın Doğan’ın kızı Arzuhan Yalçındağ, TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu ve Kemal Derviş…

Yeni oluşumun seyir defteri şöyle;

AK Parti’ye açılan kapatma davasından hemen sonra TÜSİAD, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve Kemal Derviş’i bir araya getirdi… Ortaya çıkan sonuçları değerlendirmek üzere Arzuhan Yalçındağ ve Hisarcıklıoğlu son 2 ayda 5 kez bir araya geldiler… Arzuhan Hanımın bu görüşmede Hisarcıklıoğlu’na, “Sağlıklı bir oluşum için maddi ve manevi her türlü katkıya hazırız” dediği öne sürülüyor. (Manevi kısmını bilmiyorum ama maddi katkı taahhüdünün 150 milyon dolar olduğu söyleniyor!) Tüm Türkiye Derviş’in TÜSİAD’ın davetlisi olarak ilk kez geçen hafta Türkiye’ye geldiğini sanıyor ama Kemal Derviş, 2 ay önce gizli bir şekilde gelip aynı gizlilikte Hisarcıklıoğlu ile bir görüşme yaptı… Ne konuştukları konusunda net bir bilgim yok ama, “Brezilya nasıl kurtulur?” projesi üzerine kafa yormadıkları kesin… Bu yeni oluşum hazırlıklarını TÜSİAD adına Zafer Ali Yavan, Derviş adına da Sinan Ülgen’in koordine ettiği söyleniyor…

Perde arkasında ise Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Kemal Derviş’in çok sıcak ilişkileri var. Derviş’in eski danışmanı Zeynep Damla Gürel’in, Cumhurbaşkanı Gül’ün danışmanlığı görevine getirilmesinin de bu yeni siyasi operasyonun bir parçası olduğu söyleniyor… Derviş’in Zeynep Damla Gürel’in atandığı gün Türkiye’ye gelmesini de kayda geçirmemizde fayda var…

“Bırak ya Turgut!..”

Başbakan Tayyip Erdoğan herkesin bildiği gibi Ankara’nın Keçiören ilçesinde oturur. Erdoğan’ın geçen hafta Keçiören’deki evinin çıkışında yaşadığı ilginç olay şöyle gelişti;

Sabah saatlerinde korumaların refakatinde makam aracına binmeye hazırlanan Erdoğan, karşısında Keçiören Belediye Başkanı Turgut Altınok’u bulur… Altınok, sık sık Başbakan’ı korumalarla birlikte evinin önünde beklediği için bu karşılaşma Erdoğan için sürpriz olmaz… Kısa bir selamlaşmadan sonra Altınok, Erdoğan’a hararetli bir şekilde bir şeyler anlatmaya başlar… Tam bu sırada Başbakan iki elini yana açarak Altınok’a, “Bırak ya Turgut şu işlerle uğraşmayı!” şeklinde tepki verir… Turgut Altınok Erdoğan’ın bu tepkisini sessizlikle karşılar…

Bu olaydan kısa bir süre sonra Keçiören’in AK Partili Belediye Başkanı Turgut Altınok, CHP’li Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Eryılmaz’la 2 saatlik özel bir görüşme yapar… Erdoğan’ın siteminden bir süre sonra Keçiören Belediye Başkanı’nın, CHP’li Başkan Eryılmaz’la 2 saatlik görüşme yapması bir tesadüf mü, yoksa yaklaşan yerel seçimler için alternatif arayışı mı? Bunu da zaman gösterecek…

Emniyet Müdürü’nün Feryadı

İsmi bende saklı bir emniyet müdürümüzün bana gönderdiği e-maili ilgililerin dikkatine sunuyorum…

Sayın Atilla;

Yazılarınızın emniyet camiasında dikkatle takip edildiğini bilmenizi isterim.

Son dönem Emniyet Genel Müdürlerinin hiçbirisi teşkilatı ileri taşıyacak bir vizyona sahip olamadı. Nedense genel müdürler hep dışarıdan atanıyor. 200 binlik kocaman emniyet teşkilatı içinden kendi başını çıkaramıyor. Genel müdürlerin hep dışarıdan, valilerden seçilmesi orduda Genelkurmay Başkanı’nın dışarıdan atanmasına benzer. Böyle bir şey ne kadar saçma ise Emniyet Genel Müdürünün dışarıdan olması da o kadar saçma. Oğuz Kağan Köksal Genel Müdür olduğunda kapkaçı bitireceğim, hırsızlığı önleyeceğim gibi bir iki sükseli laf etti, ondan sonra tamamen durdu… Bir polis memuru veya amiri haftada kaç saat çalışır? En az normal bir memurun iki katı. Normal bir memur yılın kaç gününü tatille geçirir, polis ne kadar tatil yapar? Büyük şehirlerde polis nasıl yaşar, nerde oturur, ne yer ne içer? Trilyonluk yolsuzlukları, kaçakçılıkları ortaya çıkarırken ayın sonunu maaşıyla nasıl getirir. Polis ailelerinin ve çocuklarının sosyo-psikolojik durumları nedir, polislerin kendilerinin psikolojileri nasıldır? Bütün bunlardan bihaber, teşkilatı sadece Dikmen’deki muhteşem makam odasından, makam arabalarından, şoförlerinden, Çankaya'daki saray yavrusu konuttan ve etrafındaki yıllanmış genel müdür yardımcıları ile daire başkanlarından ibaret sanan Sayın Genel Müdürlerimizden biz hiç bir şey beklemiyoruz. Gölge etmesinler başka ihsan istemiyoruz. Bu teşkilatta çok şükür ki ileriyi gören, pireye kızıp yorganı yakmayan, her şeye rağmen insanların ve ülkenin huzur ve güveni için çalışan vizyon ve misyon sahibi insanlar var. Bütün işleri de yukarıdaki büyüklerimize (!) rağmen bunlar yapıyorlar. Yeter ki devletlülerimiz engel olmasınlar... Saygılarımızla…

Dip Not: Sayın Emniyet Müdürü’nün saptamalarına prensip olarak katılıyorum ama, Emniyet Genel Müdürü Oğuz Kağan Köksal’ın performansının düşük olduğu değerlendirmesine iştirak etmiyorum… Daha güzeli olabilir elbette ama Köksal iyi çalışıyor, hakkını teslim edelim…

TALAT ATİLLA/GÜNEŞ