CHP: Büyük Birader Bizi İzliyor 

İçişleri Bakanlığının 2009 yılı bütçesinin, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonundaki görüşmelerinde söz alan Özyürek, İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın, Türkiye'nin, Avrupa'nın en güvenli ülkesi olduğuna yönelik açıklamasına işaret etti.

Türkiye geneline, Hakkari, Van, Diyarbakır'daki olaylara bakıldığında da aynı şeyin söylenip söylenemeyeceğini soran Özyürek, ''Türkiye'nin, İsveç, İsviçre'den daha güvenli olduğunu söylemek, çok iddialı olur'' dedi.

Polisin, İstanbul'daki 1 Mayıs kutlamalarında, ''adeta düşmanla çatışıyorcasına'' güç kullandığını iddia eden Özyürek, vatandaşlara, daha yürüyüş başlamadan önce biber gazıyla, dövülerek, itilerek nasıl bir işkence yapıldığını gördüklerini belirtti.

-''VAKAYİ ADİYEDEN Mİ?''-

Atalay'ın, bazı suçların azaldığından söz ettiğini ancak dini siyasete alet etmekten kaynaklanan, irticai faaliyetlerle ilgili bir açıklamasının olmadığını kaydeden Özyürek, ''Acaba artık bu nitelikte suç mu yok, yoksa dini siyasete alet etmek vakayi adiyeden mi?'' diye sordu.

Gözaltıları, ''Türkiye'nin kanayan yarası'' olarak nitelendiren Özyürek, ''Bu insanlar, telefon edilmesi halinde ifade vermeye geleceklerdir. Kameralar önceden nasıl haberdar olup, gözaltılarda orada oluyor? İster artist, ister manken, ister siyaset adamı, ister fikir adamlarını evlerinden alın... Bunu insan haysiyetiyle bağdaştırmak mümkün değil. Hukuk, herkese lazımdır. Hiç kimsenin bu duruma düşmesini istemeyiz ama hepimiz, herkes düşebilir. Ülkeyi, hukukun egemen olduğu, keyfiliklerin egemen olmadığı bir ülke haline getirmek, hepimize düşen görevdir'' diye konuştu.

Ergenekon davasında, belgeler yeterince incelemeden, Emniyetten gelen bilgilerin iddianameye konulduğuna yönelik söylemlere işaret eden Özyürek, dinleme, telekulak olaylarının, Türkiye'de ayağa düştüğünü bildirdi. ''Kendimizi, büyük birader tarafından izlenen insanlar olarak görüyoruz'' diyen Özyürek, ''Türkiye çağdaş bir ülke, AB'ye girecek diyoruz ama herkes dinlenebiliyor. Bu dinlemeler, iddianamede yer alabiliyor. Medya da çarşaf çarşaf yayınlıyor. Suçlu mu; hayır, sadece iki kişi birbiriyle konuşmuş. Emniyet, büyük sorumluluk altında'' ifadesini kullandı.

-''AF GÜNDEME GETİRİLMESİN''-

MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı, etnik terörün, teşvik ve himaye edilerek, insan hakları söylemleriyle uluslararası müdahalelere zemin oluşturulduğunu belirterek, Türkiye'nin, coğrafi konumu itibariyle tehdit fayı hattında bulunduğunu söyledi.

Kalaycı, Türkiye'nin iç güvenlik, emniyet ve asayiş konularının, dış güvenlikten ayrı düşünülemeyeceğini dile getirerek, asayişsiz bir ortamın oluşmasında, ekonominin de etkisi olduğuna işaret etti.

AK Parti iktidarında, Türkiye'nin emniyetsiz bir ülke haline getirildiğini, vatandaşın devlete güveninin yok edildiğini, terörün hortlatıldığını, toplu taşıma araçlarının yakıldığını, sokakların savaş alanına döndüğünü ileri süren Kalaycı, gece görev yapacak, teknik donanıma sahip güvenlik görevlilerinin istihdam edilmesini önerdi.

Polisin çalışma şartlarının, özlük haklarının iyileştirilmesi gerektiğini ifade eden Kalaycı, özel güvenlik mevzuatının yeniden düzenlemesi, karayollarının uluslararası standartlara uygun hale getirilmesini, sürücülerin eğitime tabi tutulmasını istedi.

Kalaycı, terörün yuvalandığı bölgelerde devlet otoritesinin kurulması, terör örgütünün vatandaş üzerindeki baskısının kırılması, Türkiye'nin güvenliğinin 3. tarafların iznine bırakılmaması, terör suçları için genel, özel veya siyasi af gündeme getirilmemesi gerektiğini belirtti.

-''KEYFİ ARAMA NOKTALARI''-

DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan da son 1 yılda ''hukuksuzca'' bir dinleme olduğunu savunarak, seçim bölgesine gittiğinde, cep telefonunun sanki açık radyo gibi olduğunu iddia etti. Kaplan, telefon dinlemeyle ilgili alınan mahkeme kararlarını sordu.

Sakarya, Altınova'da linç girişimleri yaşandığını savunan Kaplan, vali ve güvenlik kuvvetlerinin, Kürt kökenli vatandaşlara saldırılar konusunda ihmalleri bulunduğuna yönelik haberlere işaret etti. Kaplan, bu konuyla ilgili açılan soruşturma olup olmadığını öğrenmek istedi.

Özel güvenlik şirketlerinde ciddi bir denetimsizlik olduğuna dair iddialara işaret eden Kaplan, bu konuda bakanlığın aldığı önlemleri sordu.

Kaplan, ''Bölgeye gittiğimizde, jandarma arama noktalarının, bize karşı keyfi arama noktalarına döndüğünü görüyoruz. 'Sizi değil, aracı arayacağız' diyerek, bizimle gelen araçlar tek tek aranıyor'' dedi.

Şırnak'ta, son gösterilerde yanlış bir uygulama başlatıldığını ifade eden Kaplan, ''İdil, Şırnak, Cizre'de, güvenlik güçleri yetmiyor gibi korucular şehre indiriliyor. Sivil halk gösteri yaptığında, korucuları şehre indirmek, kan davalarının olmasına neden olur'' görüşünü savundu.

-''BU KADAR SAAT BENİMLE NASIL ÇARPIŞIR?''-

CHP Malatya Milletvekili Ferit Mevlüt Aslanoğlu, vatandaşların, ifadeleri alınmak için sabaha karşı evlerinden götürüldüğünü belirterek, insan onuruyla oynamanın, hukuk devletine yakışmadığını bildirdi.

AK Parti Mersin Milletvekili Ali Er, ''terör örgütüyle 4-5 saat çatışma olduğu'' yönünde çıkan haberlere işaret ederek, ''Bölücü örgütlerle temasa girilir de silahlı güçlerimiz 5-6 saat nasıl çatışır anlamış değilim. Helikopterimiz, uçağımız, tüfeğimiz var. Bu kadar saat benimle nasıl çarpışır? Haberi verenler mi yanlış veriyor. Nasıl kaçıp, kurtulup gidiyorlar?'' dedi.