Çağın ateşini yakan adam: Söğüt Viyana'ya dayanan iradenin adıdır 

Türkiye'de Yörük Türkmen Kültür Hareketini başlatan Yörük Türkmen camiasında 'Çağın Ateşini Yakan Adam' olarak bilinen Abdullah Duman, Söğüt Toyu ile ilgili, "Söğüt, tarihimizle iftihar ettiğimiz nice kutlu beldelerimizden birisidir. Bu sene Malazgirt zaferinin 950. Sene-i devriyesinde Ahlât ruhunu iliklerimize kadar hissettik. " dedi.

Duman, sözlerine şöyle devam etti: Bir şehre kimliğini ve ruhunu veren şey, o şehrin zanaatkârları, mimarisi ve manevi şahsiyetleridir.  Alparslan Gazi,  Ahlât’ta sadece Malazgirt zaferinin ön sözünü yazmadı, Türkiye Selçuklu Devletinin de, Söğüt destanımızın da, Ankara destanımızın da ön sözünü yazdı. 

İŞTE AÇIKLAMANIN TAMAMI: 

Ertuğrul Gazinin Ocağındayım
İçimi Kutlu Bir Heyecan Sardı
Tarihin Bir Ulu Kubbesindeyim
İnançta Şuurda Bir Cihan Verdi 

Söğüt, tarihimizle iftihar ettiğimiz nice kutlu beldelerimizden birisidir. Bu sene Malazgirt Zaferinin 950. Sene-i devriyesinde Ahlât ruhunu iliklerimize kadar hissettik. 

Bir şehre kimliğini ve ruhunu veren şey, o şehrin zanaatkârları, mimarisi ve manevi şahsiyetleridir.  Alparslan Gazi,  Ahlât’ta sadece Malazgirt zaferinin ön sözünü yazmadı, Türkiye Selçuklu Devletinin de, Söğüt destanımızın da, Ankara destanımızın da ön sözünü yazdı. 
Son bin yıllık tarihimiz itibarıyla söylüyorum, kurulmuş bütün Türk devletleri birbirlerinin devamı niteliğindedir. 

Kendi dönemlerinin hâkim Türk Devletleri, hangi sebepten olursa olsun, sona yaklaşırken, diğer taraftan öngörüsü yüksek devlet adamlarımız yeni bir Türk Devletinin hazırlığını çoktan yapmış oluyordu.

Büyük Selçuklu Devleti sona yaklaşırken, Türkiye Selçuklu Devleti güçlenerek geliyordu. Türkiye Selçuklu Devleti sona yaklaşırken, Ertuğrul Gazinin Ocağından, 624 yıl dünyaya yön verecek, adalet dağıtacak muazzam bir Türk Devleti doğuyordu.  Bu devletimiz asırlarca resmi yazışmalarını Devlet-i Aliyye diye yapmış, Bu kutlu devletimize 19. Yy’da Devlet-i Aliyye Osmaniyye denmeye başlanmıştır, batılılarda bu muazzam devlete Türk İmparatorluğu veya Türkiye demişlerdir. Osmanlı Türk Devleti sona yaklaşırken de, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, muhteşem bir Türk devletinin temellerini atıyordu, Ankara’da 29 Ekim 1923 yılında Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunu resmen ilan ediyordu.

Ne büyük bir bahtiyarlıktır ki, ceddimiz Ertuğrul Gazi’nin manevi huzurunda 740 yıldır bir araya geliyoruz. Çelikleşmiş şuurumuzla ecdadımızı ve görklü tarihimizi yâd ediyoruz. 

Söğüt, Ezan-ı Muhammed iye’yi Viyana önlerine kadar götüren ruhun kutlu adresidir. 
Söğüt, iftiharla yâd ettiğimiz şanlı tarihimizin en önemli köşe taşlarından birisidir. 
Binayı nasıl bir temel üzerine inşa ediyorsan, kader ağlarını ona göre örer.
Ertuğrul Gazi, şaşmayan adalet anlayışı ile kutlu Osmanlı Türk Devletinin temellerini atmış, Yüce Devletimizin doğuşuna zemin hazırlamıştır. 
Ceddimiz Ertuğrul Gazinin manevi huzurunda, kutlu mekân Söğüt’ten sesleniyoruz, Türk tarihi bir bütündür. Tarihte kurulmuş bütün Türk Devletleri, Türk Kültürü üzerine inşa edilmiştir. Hiç birisini diğerinden ayırmıyoruz. 
Tarihimizin yetiştirdiği devlet adamlarımızın hiç birisini de diğerinden ayırmadan, bütün tarihi şahsiyetlerimizi de kadim şehir Söğüt’te, başta Ertuğrul Gazi olmak üzere rahmetle minnetle anıyoruz. 
Hepsinin makamları al-i olsun.

Söğüt toyumuz kutlu olsun.