AP Sosyalistler Grubu Başkanı: IŞİD, İslam'ı değil İslam'ın dejenere edilmiş yönünü temsil ediyor!

Avrupa Birliği (AB) Türkiye Delegasyonu binasında düzenlediği basın toplantısında Türkiye'deki temasları hakkında bilgi veren ve gazetecilerin sorularını cevaplayan Pittella, temasları sırasında IŞİD'le mücadele, Türkiye'nin AB'ye katılım süreci ve Kıbrıs konularının öne çıktığını söyledi.

IŞİD'in tüm insanlık için tehlike oluşturduğunu belirten Pittella, Kobani'nin kendileri için kazanılması gereken bir sembol niteliği taşıdığını ifade etti.

AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır'ın Türkiye'nin Batı ittifakının bir parçası olduğu konusunda teminat verdiğini aktaran Pittella, "Ama Türkiye'den yine daha fazlasını yapması konusunda ısrar ediyoruz" diye konuştu.

Türkiye'nin Suriye'den gelen sivillerin misafir edilmesi konusunda çok şey yaptığının altını çizen Pittella, bölgede IŞİD'e karşı mücadele veren güçlere Türkiye'nin destek vermesini istediklerini bildirdi. "Acaba IŞİD neden bazı kişilerin yüreklerine kadar hitap edebildi?" diyen Pittella, "Ilımlı İslam'la radikal ya da terörü destekleyen IŞİD'in temsil ettiği İslam arasındaki sınırı çok iyi belirlememiz gerekiyor. IŞİD, İslam'ı değil İslam'ın dejenere edilmiş yönünü temsil ediyor" dedi.

Pittella, IŞİD'le mücadelede Türkiye'den beklentilerinin ne olduğu yönündeki soruya "Türkiye'nin koalisyonun bir parçası olmasını istiyoruz" cevabını verdi. Desteğin niteliği konusunda özel bir formattan bahsetmediğini belirten Pittella, şunları söyledi:

"IŞİD gibi bütün insanlık için ölümcül bir tehdit, risk söz konusuysa Türkiye'nin bu koalisyon içinde yer alması ve koalisyonun kararını takip etmesi gerektiğini kastettim. Varsayım olarak size söyleyeceğim. Bir koalisyon var ve kara kuvvetleriyle müdahale kararı aldı. Koalisyon bu müdahalenin kimin tarafından yapılacağını da kendi içinde karar verdi. Eğer koalisyon bu müdahalenin Türkiye'nin yapacağı karanını veriyorsa Türkiye koalisyonun bir parçası olacağı için bu karar uymak durumunda."

Konuşmasında IŞİD'in küresel tehdit oluşturduğunu vurgulayan Pittella, "Bu tehdide yönelik askeri adım atılsa da İslam dünyasına bu konuyu net bir
şekilde anlatabilmemiz gerekiyor" ifadesini kullandı.

Türkiye'nin AB süreci

Türkiye'nin AB'ye üyelik süreciyle ilgili olarak da her iki tarafın süreci ilerletme yönünde ciddi isteklilik sergilediğini kaydeden Pittella, temasları sırasında sürecin ileriye götürülebilmesi için AB açısından vazgeçilmez olan insan haklarına saygı, cinsiyet eşitliği, yargı sisteminin modernleştirilmesi, din temelli ayrımcılığın önüne geçilmesi, çoğulculuk ve bilgi edinme özgürlüğü gibi hususları bir kere daha vurguladıklarını söyledi.

"Ekonomik ve Parasal Politika", "Yargı ve Temel Haklar" ve "Adalet, Özgürlük ve Güvenlik" fasıllarının açılması konusunda olumlu görüş ifade ettiklerini belirten Pittella, "Türk makamlarını AB Bakanlığı tarafından ortaya konan plana uygun olarak hareket etmeleri yönünde teşvik etmek istiyoruz" şeklinde konuştu.

Görüşmeleri sırasında Kıbrıs konusunu da ele aldıklarını aktaran Pittella, "Bu bağlamda Ankara Anlaşması'nın uygulamaya sokulması bizim açımızdan önem taşıyor, bunu destekliyoruz" dedi.

"Kıbrıs adası etrafındaki enerji kaynaklarının ada üzerinde yaşayan tüm vatandaşların menfaatine kullanılması için taraflara çağrıda bulunuyoruz" diyen Pittella, enerji kaynaklarının birlikte kullanımının hem tarafları bir araya getiren hem de Türkiye ile Rum kesimi arasındaki ilişkileri daha ileriye götüren bir araç olarak kullanılabileceğine işaret etti.

CHP'li yetkililerle yaptıkları görüşmede karşılıklı ilişkileri kuvvetlendirme yönünde görüş birliğine vardıklarını anlatan Pittella, Türkiye'nin AB'ye katılımına yönelik birlikte çalışabileceklerini söyledi.

Pittella, PKK'nın uzantısı olması yönüyle PYD'yi terör örgütü olarak kabul edip etmedikleri yönündeki bir soruya ise PYD'nin terör listelerinde yer almadığı cevabını verdi.

aa