Anoreksiya, hem kilo alma korkusu hem de psikolojik faktörlere bağlı olarak vücuda kalori alımının sınırlandırılması veya hiç alınmaması sonucu aşırı kilo kaybına neden olan yeme bozukluğudur. Anoreksiya, gerek beden imajını koruma gerekse de psikolojik olarak çöküntü yaşanmasına neden olan gelişmelere bağlı olarak kişide yemek yeme isteğini baskılar, bu da kişinin aşırı kilo vermesine yol açar.
Anoreksiya nedir?
Anoreksiya, patolojik olarak bedeni beğenmeme ve kilo alma korkusuyla yeme alışkanlığının sınırlanıp, aşırı kilo kaybına yol açtığı bir rahatsızlıktır. Bu hastalığa sahip olan kişiler hayati tehlikeye neden olacak şekilde sağlıksız uygulanan diyetlere başvurarak, yemek yememek ve kilo almayı takıntı haline getirmek gibi düşüncelere sahip olurlar.
Anoreksiya nervoza hastalığının ilk evresinde tüketilen besinler azaltılır ve ilerleyen evrelerde hastalığın şiddetinin artması ile yok denecek kadar az şekilde yiyecek, içecek tüketilir. Bazı anoreksiya hastaları yani anoreksikler beslenmeden sonra yoğun tempolu egzersizlere başvururken, bazıları ise yeme içmeden sonra kalori yakmak için sağlıksız kürlere ve detoks çaylarına yönelir. Bunun sonucunda da sağlığı tehdit edecek ölçüde patolojik derecede kilo kaybı meydana gelir.
Anoreksiya neden olur?
Anoreksiyanın nedeni genellikle duygusal olarak çöküş yaşama, travma ya da genetik problemler, güzellik algısının ön planda tutulması, depresyon, anksiyete bozuklukları ve obsesif kompülsif bozukluklardır.
Genel olarak anoreksiya nervozaya neden olan durumlar şunlardır:
Genetik faktörler
Anoreksiyaya sahip birinci derece akrabaları olan kişilerin yeme bozukluğu geliştirme olasılığı 10 kat daha fazladır. Beyin kimyasında meydana gelen değişiklikler de beyin ödül sistemindeki ve iştahı, ruh halini ve dürtü düzenlemesini etkileyebilir.
Yaşanan travmalar
Anoreksiya insanların yediği besinleri kısıtlayarak bunaltıcı ve acı verici duygularla baş etmeye çalışmalarından kaynaklanabilir. Fiziksel istismar, cinsel saldırı gibi travmatik durumlar bazı kişilerin yeme bozukluğu geliştirmesine neden olur.
Çevre ve kültürün etkisi
Güzelliği ön planda tutan kültürler, gerçekçi olmayan vücut standartlarına ulaşmaları için insanlara gereksiz baskı uygulayabilir. Özellikle sosyal medyada yer alan popüler kültür ve görseller genellikle zayıflığı popülerliğe, başarıya, güzelliğe ve mutluluğa bağlayarak kişinin anoreksi geliştirmesine neden olur.
Akran baskısı
Akran baskısına maruz kalan çocuklar ve ergenler, görüntüleri nedeniyle alay edilir, zorbalığa maruz kalır ve sonucunda yeme bozukluğunun gelişmesine neden olur.
Duygusal zayıflık
Kişinin öz değerinin olmaması, öz saygısının azalmasından kaynaklı olarak ortaya çıkan kaygı, duygusal zayıflık durumlarında da anoreksiya ortaya çıkabilir.
Anoreksiya belirtileri nelerdir?
Anoreksiya nervoza hastalığında fiziksel belirtiler, aşırı kilo kayıpları ve davranış biçimlerinde belirgin değişimlerin yaşanmasıdır. Anoreksiya hastalığında kilo alma takıntısı, yeme içme düzeninde değişimlere yol açar.
Anoreksiya hastalığı belirtileri şöyledir:
Kilo alma korkusu
Yiyeceklere, kalorilere ve diyete takıntılı bir ilgi duyma
Zayıf olsanız bile aşırı kilolu hissetme
Kontrolde olmak için güçlü bir arzu hissetme
Her zaman depresif hissetme
Kendine zarar verme veya intihar düşünceleri yaşama
Hayati tehlikeye neden olan kilo kaybı
Uygun vücut ağırlığını koruyamamak
Baş dönmesi, bayılma
Yorgunluk hissi
Yavaş kalp atışı (bradikardi)
Düşük kan basıncı (hipotansiyon)
Odaklananama sorunu
Sürekli soğukluk hissetme
Düzensiz adet dönemleri
Nefes darlığı
Karın ağrısı
Kuru cilt, kırılgan tırnaklar ve zayıflayan saçlar
Anoreksiya nervroza hastalığına müdahale edilmediğinde ciddi komplikasyonlara neden olarak kişinin yaşamını tehdit edebilir. Anormal kalp ritimlerine, vücudun sıvı dengesinin bozulmasına kadar birçok sağlık durumlarının ortaya çıkmasına neden olan anoreksiyada oluşabilecek komplikasyonlar şöyle açıklanır:
Sık sık kusma/kusma için zorlama
Kan değerlerinde bozulma
Kalp rahatsızlıkları
Düşük vücut ısısı
Halsizlik
Baş ağrısı
Güçsüzlük
Uykuya eğilim
Büyüme de gerileme
Yaraların geç iyileşmesi
Kalp ritim bozuklukları
Nöroendokrin değişiklikler (tiroid hormonları, adrenal hormonlar ve leptin seviyelerinde düşüş)
Kemik kaybı
Diş kaybı
Kardiyovasküler anormallik (kalp ve damar sorunları)
Riskli üreme fonksiyonu
Elektrolit dengesizliği
Sindirim sistemi hasarı
Hayati risk
Yorumcuların dikkatine… • İmlası çok bozuk, • Büyük harfle yazılan, • Habere değil yorumculara yönelik, • Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan, • Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren, • Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen, yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR. |
Bunlar da ilginizi çekebilir...