E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

"Türkiye, Rusya ve İran Suriye’de çözümü değil, ganimeti konuşuyor" 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, iki gün sürecek Parti Meclisi Toplantısı’ndan önce gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

7.04.2018 - 12:22
 Türkiye, Rusya ve İran Suriye’de çözümü değil, ganimeti konuşuyor


“Suriye hakkında konuşması gerekenler Suriye halklarıdır” diyen Temelli, Rusya, İran ve Türkiye'nin üçlü Suriye zirvesini eleştirdi.

Rusya lideri Putin ve İran Cumhurbaşkanı Ruhani'nin katılımıyla İstanbul'da gerçekleşen zirveyi eleştiren “Suriye’de yaşananlara ilişkin konuşanlara bakın fıkra gibi; bir Türk bir Rus, bir İranlı oturmuş Suriye’yi konuşuyor. Oysa konuşması gereken Suriyelilerdir. Demokratik çözüm ancak böyle inşa edilir. Suriyeli olmayan bu üçlü, aslında Suriye’de çözümü değil, ganimeti konuşuyor. Suriye’yi işgal ederek, oradaki pozisyonlarını koruyarak enerji ya da inşaat ihalelerini konuşuyorlar. Bu ülkelerin; Türkiye, Rusya ve İran’ın ortak özellikleri de otoriter rejimler olmalarıdır” ifadelerini kullandı.

Rusya ortaklığı ile yapılan Akkuyu Nükleer santralini eleştiren Temelli, “Bunca kriz içinde 20 milyar dolarlık ihale ile Akkuyu inşaatı başladı. 20 milyarın nasıl bulunacağı hala bilinmiyor. Rus firmadan yapılan açıklamalarda da bunu görüyoruz. Ama bu ihale, Afrin’deki hava sahasının açılmasının diyetidir. Hava sahasının açılmasının diyeti 20 milyar dolardır. Güneş enerjisi ile 3 sente üreteceğimiz enerji için 13 sent ödenecek bir yola Türkiye girdi. Bu enerjinin Türkiye’ye hiçbir yararı olmayacak. Tam tersi bu anlaşma Türkiye’nin geleceğini ipotek altına almaktadır” dedi.

Temelli’nin açıklamaları şu şekilde:

AFRİN’DEKİ GELİŞMELER

Afrin işgaline bağlı olarak Afrin’de yerinden yurdundan edilmiş 200 bin insan bugün çok zor koşullarda yaşamak zorunda. Hem gıda hem su hem barınma sorunuyla karşı karşıyadırlar. Afrin’de yerinden yurdundan edilenlerin Afrin’e dönme koşulları yaratılmalıdır. Afrin’de bulunan IŞİD artığı ÖSO’cuları oraya götürenler onları da alıp oradan ayrılmamalıdır. Buradan başta BM olmak üzere bütün uluslararası kuruluşlara ve tabi Türkiye Cumhuriyeti Devletine çağrı yapıyoruz. Daha büyük hatalara sürüklenmemek için herkes inisiyatif almalıdır.

‘HUZUR AFRİNLİLERİN DÖNMESİYLE GELİR’

Bugün Afrin’de talan yağma var. Hatta yağmacılar, birbirlerini vuracak noktaya geldiler. Böyle bir ortamda ülkenin cumhurbaşkanı, AKP Genel Başkanı “Suriye’de huzur olmadan Türkiye’de huzur olmaz” diyor. Siz, Suriye savaşı boyunca yegane huzurlu bölge olan Afrin’de huzuru kaçırdınız. Afrinlilerin dönmesiyle oraya huzur gelir.

‘AFRİN’E VALİ ATAYAN ZİHNİYET, KENTLERİMİZE KAYYUM ATAYAN ZİHNİYET İLE AYNI’

Huzuru yok etmek Türkiye’de 7 Haziran’dan sonra başladı. Bu süreçte Türkiye’de birçok kentte yerinden yurdundan edilme sahneleri yaşandı. Kentler yıkıldı, bu kentlere kayyum atandı. Aynı zihniyet Afrin’de devam ediyor. Afrin’e vali atayan zihniyet, kentlerimize kayyum atayan zihniyet ile aynı.

‘MECLİS BAŞKANI MECLİS İRADESİNE İPOTEK KOYMUŞTUR’

Bu zihniyet o kadar yaygın ki, Meclis’te Meclis Başkanvekili yerine bile kendini kayyum olarak atayan bir Meclis Başkanı var. Meclis çatısı altında da bunu izledik. Demokratik teamülleri yerine getiren Meclis Başkanvekiline tahammül edemeyen Meclis Başkanı Meclis iradesine ipotek koymuştur.

‘FIKRA GİBİ; BİR TÜRK BİR RUS, BİR İRANLI OTURMUŞ SURİYE’Yİ KONUŞUYOR’

Suriye hakkında konuşması gerekenler Suriye halklarıdır. Suriye’de yaşananlara ilişkin konuşanlara bakın fıkra gibi; bir Türk bir Rus, bir İranlı oturmuş Suriye’yi konuşuyor. Oysa konuşması gereken Suriyelilerdir. Demokratik çözüm ancak böyle inşa edilir.

‘BU ÜÇLÜ ZİRVEDE SURİYE’DE ÇÖZÜMÜ DEĞİL, GANİMETİ KONUŞUYOR’

Suriyeli olmayan bu üçlü, aslında Suriye’de çözümü değil, ganimeti konuşuyor. Suriye’yi işgal ederek, oradaki pozisyonlarını koruyarak enerji ya da inşaat ihalelerini konuşuyorlar.

Bu ülkelerin; Türkiye, Rusya ve İran’ın ortak özellikleri de otoriter rejimler olmalarıdır. Her otoriter rejim diğer ülkelere ancak huzursuzluk ancak huzursuzluk ve savaş ihraç edebilir.

‘AFRİN OPERASYONU SEÇİM HESAPLARIYLA BAŞLADI’

Afrin meselesi gündeme geldiğinde bu iktidarın danışmanları, bakanları, hatta AKP Genel Başkanı “Metal yorgunluğunu attık” dedi. Yani Afrin operasyonu seçim hesaplarıyla başladı. Danışmanı dedi ki “Afrinle birlikte ekonomiye katkı sağlanacak, inşaat sektörünün önü açılacak”. Suriye’de demokratik çözüm bu ülkelerin kaygısı değil. Bu ülkelerin kaygısı, emperyal mekanizmayı çalıştırmak.

‘SANIRSINIZ Kİ BU İKTİDAR MENSUPLARI MOSKOVA MARKSİZM ENSTİTÜSÜ MEZUNU’

Sanırsınız ki, bu iktidar mensupları Moskova Marksizm Enstitüsü mezunu. Sürekli emperyalizm tahliliyle konuşuyorlar. Eğer emperyalizm tahliliyle konuşacaksanız önce ulusların kendi kaderini tayin hakkını öğrenmelisiniz. Suriye Suriyelilerindir, Afrin de Afrinlilerindir. Bütün ülkeler oradan çıkmalıdır.

“Suriye’nin toprak bütünlüğü kırmızı çizgidir” diyorlar, ya da “Irak’ın toprak bütünlüğü kırmızı çizgidir” diyorlar. Evet, toprak bütünlüğü ile ilgili kimsenin kaygısı yok. Mesele o toprak bütünlüğü içinde nasıl bir Suriye’nin hayat bulacağıdır. Aynı şey Türkiye için de geçerli. Mesele Türkiye içinde nasıl bir demokrasi inşa edileceğidir. Yoksa sınır meselesiyle ilgili kimsenin alıp veremediği yok. Ama bir algı yönetimi var. Bu zihniyetle ayakta duran bir iktidar var. Savaş politikalarıyla yolunu açmaya çalışan, bunu saplantılı hale getirmiş bir iktidar var.

Ne yazık ki DNA’nın korunması üzerine hayatını harcamış bilim insanları bu nükleer kirliliğin reklam yüzü olmuştur. Ne yapacak insanlar gelecekte uranyum mu yiyecek? Hiroşima’yı Nagazaki’yi, Çernobil’i unuttunuz mu? Tüm dünya nükleerden kaçarken, Türkiye nükleer santral devrimmiş gibi anlatılıyor.

Nükleer santral sadece enerji değil savaş projesidir. İran’ın, Kuzey Kore’nin nükleer santral geliştirmesi savaş politikalarının yansımasıdır.

‘ESKİŞEHİR ZANLISI CUMHURBAŞKANINDAN ALDIĞI FEYZ İLE 4 KİŞİYİ KATLETTİ’

Savaş politikaları ülkenin her yerini sardı. Bu zihniyet artık her yerde, sokaklarda, iş yerlerinde, üniversitelerde. Bir bilim insanı niye silah taşır, niye arkadaşlarını öldürür? Evet, suç kişiseldir ama bu suçun arkasındaki toplumsal ve siyasal ilişkilere de bakmak zorundayız. Bunu Eskişehir’de izledik. 

Zanlı “Ben Cumhurbaşkanı'nı dinledim, ondan feyz aldım” dedi. O feyz ile insanları FETÖ’cü olmakla suçlayıp ihbar eden bu insan 4 kişiyi katletti. Silahlanmadaki bu artış aslında bu sahneleri önümüzdeki dönemlerde yaşama riskini de katlamaktadır. Her yeri militarize ederseniz, silahlanmaya destek verirseniz bu sonuçlarla karşılaşma olasılığımız yükselecektir.

‘BİR DAMAT ENERJİ BİR DAMAT SAVAŞ SANAYİ ÜZERİNDEN AİLE SAADETİ YAŞIYOR’

Savaşın ve bu iktisadi anlayışın maliyetine kimler katlanıyor? Borç bulunuyor, borç alınıyor. Şirketler zorda, çünkü dolardaki artış borçların ödemelerinde büyük zorluğa neden oluyor. Bakın, bu sabah büyük bir şirket, borçlarını yeniden yapılandırmak için bankalara başvurdu. Önümüzdeki günlerde bu tür olayları çok göreceğiz.

Ama diğer taraftan ülkenin başbakanı İHA ve SİHA pazarlaması yapıyor. Tıpkı Akkuyu Nükleer Santral projesinde olduğu gibi savaş yatırımlarında da önlenemez yükseliş var. “İHA ve SİHA’lar olmasaydı Afrin’de başarılı olamazdık” derken aslında damada olanakların nasıl açıldığını da gözler önüne seriyor. Bir damat enerji bir damat savaş sanayi üzerinden aile saadeti, saadet zinciri yaşıyor. Çiftlikbank gibi bir saadet zinciri. Oğlanlar ortada yok, Bilal ve diğeri görünmüyor ama damatlar ön planda.

Bu saadet zincirinin maliyetine kim katlanıyor, çiftçi esnaf emekçi katlanıyor. Her gün artan fiyatlar bunu bütün çıplaklığı ile ortaya koyuyor. Ama TÜİK Başkanı, “bu artış gıdadan kaynaklanıyor” diyor ve enflasyon sepetindeki gıdaları azaltıyorlar. Halkı aldatmaya devam ediyorlar.

Halk bunların farkında. Farkında olduklarını Newroz alanlarında gösterdiler. Kürt halkı ve Kürt halkıyla dayanışma içindeki emekçiler, işçiler, çiftçiler, esnaf Newroz alanlarında bu direnişi ortaya koydu. Şimdi aynı şeyi 1 Mayıs’ta faşizme karşı göstereceğiz. Yoksa seçim tartışmaları içine hapsolarak bu mücadeleyi sürdüremeyiz. Mücadelemizi yükselteceğiz.

ERKEN SEÇİM İDDİALARI

Seçim gündemini yok sayamayız. Tabi ki bizim de gündemimizde seçim var. Ancak “nasıl bir seçim” meselesini konuşabiliriz. Nasıl bir seçim dediğimizde OHAL koşularına karşı mücadele etmeyi OHAL’in kalkması yönünde muhalefeti yükseltmeliyiz. OHAL koşullarında seçime gitmek cumhur ittifakının arzuladığı bir senaryodur.

Bakın, gene OHAL’i uzatacaklarını söylüyorlar. Çünkü OHAL olmadan seçime gidebilecekleri bir tablo yok. Hangi kirli pazarlığı yaparlarsa yapsınlar meşruiyet krizini aşamazlar.

Bugün Türkiye’nin krizlerini aşmak için sadece seçimleri değil seçimlere kadar olan süreç hatta seçimden sonrasını da konuşmamız gerek. Ancak demokrasi mücadelesini yükselterek bu sorunları aşabiliriz. Biz buradan tüm parti seçmenlerine, AKP seçmenlerine de sesleniyoruz. Kendi geleceğinize sahip çıkın. Siyasi iradenizin ipotek altına alınmasına izin vermeyin. Eğer biz demokratik bir çözüm, onurlu bir barış istiyorsak o halde onurlu ittifakları da toplumla birlikte mahallelerimizde, sokaklarımıza, iş yerlerimizde var etmeliyiz. Seçim sonuçlarına dair konuşmak yerine bu sürece dair konuşmak, OHAL’e ve faşizme karşı örgütlenmek gereklidir.

Bugünkü PM toplantımızda da bu süreci başarılı bir şekilde nasıl yürüteceğimize dair tartışacağız.

YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.

Bu haber henüz yorumlanmamış...

KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
AK Parti'den CHP'ye cevaplar
AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal, "Ben gerilla annesini oynamak istiyorum diyerek ...
Seçimi en az yüzde 60'la alacağız
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığını en az yüzde 60’la alacaklarını vurguladı.
MHP'de seçimlere yönelik 'seçim stratejisi' hazırlanacak
MHP'nin Başkanlık Divanı toplantısında, gelecek yıl gerçekleştirilecek ...
 
CHP ve HDP Genel Kurul salonunu terk etti
Meclis Genel Kurulunda, CHP ve HDP milletvekilleri, AK Parti'nin "çalışma ...
Karamollaoğlu'ndan 'İtifak' açıklaması
Saddet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, "Bizim birtakım ilkelerimiz, ...
Demokrat Parti'den CHP'ye ziyaret
Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Demokrat Parti ...
 
CHP'li Pekşen'den hukuksuz olayları hatırlatan avukatlar günü kutlaması
CHP'li Pekşen avukatlar günü münasebetiyle yaptığı basın açıklamasında, ...
Kılıçdaroğlu '' Her sözümün arkasındayım''
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Hatay Oğulpınar'a giden sanatçılarla ilgili ...
CHP'den milletvekillerine uyarı
CHP Basınla İlişkiler ve Kurumsal İletişim Başkanlığı, milletvekillerine ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
dolar
Suudi Arabistan
Kuzey Kore
Adana Demirspor
Jose Mourinho
voleybol
Dilma Rousseff
Binyamin Netanyahu
Fernandao