Kimse ‘Numara yapıyorlar, anlaşmalılar’ veya ‘hiçbir sorun yok’ demesin. Erdoğan’la Cemaat arasında sorun olduğunda da ‘yoktur, boşuna sevinmeyin’  diyenler oldu ama olduğu sonra netleşti.
Hükümet ile Erdoğan arasında da bir sorun, derin bir anlaşmazlık var ve bu durum parti siyasetinden önce devlet ciddiyeti ile değerlendirilmesi gereken önemli bir konu. Çünkü bir devlet krizi var ortada. Hem de gerekçesi Kürt meselesi veya çözüm süreci gibi Türkiye’nin en önemli konusu…
Cumhurbaşkanı ile Hükümet arasında ki görünen sorun, çözüm sürecine yaklaşımları… Muhakkak başka şeyler de var, neler olduğunu da tahmin ediyoruz ama devlet katında ki açıklamalara göre sorun, çözüm sürecine yaklaşım… Çözüm sürecine yaklaşım ama Erdoğan’ın yeni yaklaşımı nerede ise MHP yaklaşımı gibi… Hükümet ile taban tabana zıtlık var yani... Erdoğan’ın eleştirmediği Hükümet adımı yok gibi… Dolmabahçe’de ki görüntü, 10 madde, İmralı ve Kandil’in demeçleri vs… Sanki çözüm sürecinin sorumlusu ve yetkilisi kendisi değilmiş, bu noktaya getirmemiş gibi o Erdoğan gitti başka bir Erdoğan geldi…
Bu durumda birkaç sorun var;
1-Hükümet, Cumhurbaşkanı anlaşmazlığı ve bu anlaşmazlığın çözüm sürecine yansıyarak ortaya çıkaracağı ülke sorunları. Bunlar çok ciddi konular, yapılan pazarlıklar sonucu gelinen noktada seçim öncesi PKK istediği tavizleri alamazsa terörün yaşanacağı, ortalığın kan gölüne döneceği kesin. Bu karmaşanın neye varacağı ise hiç belli olmaz. Cumhurbaşkanı ile Hükümetin görüş ayrılığı burada devlet açısından çok önemli bir zaaftır. Belki de Anayasa kitapçığı fırlatma benzeri bir olayı belki daha şiddetlisini yaşayacağız.
2-Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Anayasa tanımadan yaptığı sorumsuz konuşmalar, devlet düzenini bölen tavrı ve başkanlık rejimine geçme konusunda ki kişisel hırsı. Erdoğan’ın geçen haftaki bir çok açıklaması tam bir felaketti. Ergenekon ve Balyoz konusunda kandırıldığını söylemesi istifasını gerektirir. Devleti, TSK’yı alt-üst et, ölümlere büyük mağduriyetlere sebep ol ve sanki en baştaki sorumlu değilmiş, çok basit bir yanlış yapmış gibi kandırıldım de, olmaz böyle rezalet… Zaten Çözüm süreci konusunda da bir anlamda kandırıldım diyor. Saçmalığın, rezaletin daniskası artık…
Devlet krizi sözünü boşuna kullanmadım. Gerçekten bu konu tatlıya bağlanmaz ise bir devlet krizi yaşayacağız. Hem de sadece ekonomik değil, siyaseten de…
Hiç kimse hatta muhalefet partileri de dahil bundan siyasi nema beklemesin. Devlet krizleri 2002’de olduğu gibi iktidar-muhalefet demez herkesi vurabilir. Eğer, devlet adamı gibi davranır iseniz mükafatını alırsınız zaten…