E-posta :
  Şifre :
    ► Üye olmak istiyorum
    ► Şifremi Unuttum

Turktime'ın analizi: Tanrı Yazarlardan Tanrı’nın Yazarlarına! 

Köşe sahibi olunca kendini “küçük dağları ben yarattım” pozuna bürüyen, o köşede sanki sihirli bir şekilde bilgi ağacının meyvesinden yemiş de her şeyin bilgisine de sahip olmuş havasında ahkâm kesmedik konu bırakmayan tipleri tarif ederdi bu kavram...

22.12.2019 - 15:28
Turktime ın analizi: Tanrı Yazarlardan Tanrı’nın Yazarlarına!


Genç nesil bilmez belki. Vaktiyle medyada “Tanrı yazarlar” tartışması vardı. 
Köşe sahibi olunca kendini “küçük dağları ben yarattım” pozuna bürüyen, o köşede sanki sihirli bir şekilde bilgi ağacının meyvesinden yemiş de her şeyin bilgisine de sahip olmuş havasında ahkâm kesmedik konu bırakmayan tipleri tarif ederdi bu kavram.
Eh… Her şeyi bilen ve her şeye gücü yeten bir üstün insan pozuna bürünen bu organizmaların meslek etiği ya da en basitinden ahlaktan muaf bir dokunulmazlar mertebesinde kalem oynatmaları kaçınılmazdı. 
Ki öyle oldu.
Bu savruluş peşinden “köşeler babalarımızın malı mı?” tartışmasını getirdi.
Ancak babadan kalan malın üzerinde bu kadar fütursuzca, keyfi, önüne arkasına bakmadan tepinilebilirdi. 
Bu tartışmalar ne o sözde Tanrı yazarları göklerden indirdi, ne kalemlerini ya da problemli duruşlarını düzeltti. 
Sadece kendilerini tanrı değil, sadece yazar olarak gören gerçek yazarların alanını daralttı, yavaş yavaş hepsinin kabuğuna çekilmesine neden oldu. Ama çekildikleri köşede bile, yazmaya devam ettiler.
Ama işte zaman…
Zaman geçti, hikâye değişti, siyasi kartlar ve buna bağlı olarak medya organlarının sahipleri ve sahipliklerin kaynağı dönüştü ve bir zamanlar nereye dönseniz mutlaka birisine çarpacağınız o Tanrı yazarlar tüm sahte tanrılar gibi birer birer devrildi. 
Vasat, hızla yayılıyordu ve köşelerdeki kalemlerin gücü de yazarlıktan yazanlığa hızla evriliyordu. Yeni hikâyede ‘yazar’ yerini ‘yazan’a bıraktı. 
Vasatın özelliği, hızla yayılması ve kendisi dışında başka bir seviyeye izin vermemesidir. 
Öyle oldu.
Artık kalemin gücü, gücün kalemi olmuştu. 
Hiç şüphesiz bunda en büyük pay, bilinçli bir şekilde toplumu kesin çizgilerle kamplara bölen siyasi akıl olsa da, medya aktörlerinin vasata gönüllü yazılması, tam da medyamızın genetik koduna uygun bir duruştu.
Her kalem bir siyasi tanrıyı temsil ediyor, en çok kraldan çok kralcılık yapan bir sıra daha öne geçiyordu.
Oysa yazan değil yazar olanlar bilir ki; yazma edimi kendi içinde içkin bir eylemdir. Tatmini de ödülü de yazıda başlar ve biter. Yazarın öz saygısıdır o kendi içinde içkin tatmin. 
Ama vasatın hükümranlığında, öz saygı gibi kavramlar fazlasıyla ilkel, zamanın ötesinde, modası geçmiş, miadı dolmuş şeylerdi. 
Dolayısıyla dönüp bakmadılar bile. 
Dönüp bakmadıkları için, kendilerini var ettiklerini düşündükleri siyasi tanrılarından onay almak için mermileri kendi varoluşları olan silahları buldukları her hedefe ateşlediler, ateş yayıldıkça er gün daha aşağı battılar, battıkları çukuru zeminin sağlamlaşması olarak görüp el artırdılar. 
An itibari ile dünya onların etrafında dönüyor simülasyonu hepsini kesiyor gibi. Ama derin bir korku var; ya bizi var eden Tanrımızın da miadı dolarsa? Öyle ya; binlerce yıllık kadim bir gerçek bize diyor ki; sahte tanrıların miadları bir şekilde doluyor. 
Ve o sahte tapınmaya o kadar kaptırdılar ki kendilerini, varlığım varlığına armağan olsun duruşlarıyla tapındıkları sahte tanrıların putlarına en ölümcül darbeleri kendilerinin indirdiklerinden bile habersizler.
Olsun…
Tarih böylesi acıklı hikâyelerle doludur. İzleyelim ve hikâyenin sonunu görelim. Çünkü çok az kaldı… 
Bu arada; yeni hikâye eskisinden daha iyi olmayacak. Çünkü o özlü sözde dendiği gibi; eşek arıları geldi, bal arılarını kovdu. Artık payımıza bal düşmeyecek. Ağzımızdaki kekremsi tat, bu yüzden.

Turktime/analiz

YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.
Üye girişi yapmadınız. Misafir olarak yorum ekleyebilirsiniz. Üye olmak için tıklayın.
  Yorumcuların dikkatine…

İmlası çok bozuk,
Büyük harfle yazılan,
Habere değil yorumculara yönelik,
Diğer kişilere hakaret niteliği taşıyan,
Argo, küfür ve ırkçı ifadeler içeren,
Bir iki kelimelik, konuyu zenginleştirmeyen,

yorumlar KESİNLİKLE YAYIMLANMAYACAKTIR.

Bu haber henüz yorumlanmamış...

KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER
Tam da Dediğimiz Gibi… Eyüp Can Radikal’i de Batırdı!
2010 yılında Eyüp Can Radikal'i batıracak demiştik. 2014... Radikal kapanıyor. ...
Pınar Kür’ün Derdi Ne?
Ne zamandır unutulan yazar Pınar Kür neden bir anda başörtülülere saldırma gereği duydu?
Metehan Demir’e Milyonda 1 Suikast
Turktime açıkça duyuruyor... Filler tepişirken aradaki çimenlerin ahlaksızca ...
 
Müslümanlar, Budistler, Dinler, Şiddet ya da Ahlak Eksikliği!
Hani şimdi yalan diyen, haram yiyen, bırakın karıncayı incitmeyi birbirini ...
CHP Mustafa Sarıgül'ün Tutsağı mı?
Seçimler yaklaştıkça her dönem olduğu gibi bir kez daha medya desteğini ...
Ahmet Davutoğlu… Otur… Sıfır!
Türkiye adım adım kaybederken Davutoğlu’nun “sıfır sorun” politikası da ...
 
Göstermeyince Yok mu Sayılacak? Yandaş Gazetelerin Hiçbiri Arınç'ın Öcalan'a Ev Hapsi Açıklamasını Görmedi
Dün Arınç bomba bir açıklama yaptı ve Öcalan'a ev hapsi olabileceğinin sinyalini verdi.
AKP Küskünleri Çaresiz: İyi de Kime Verelim?
Önceki analizin yayınlanması üzerine Memur-Sen’in bir yöneticisi aradı ...
AKP Tabanını Birer Birer Küstürüyor! Peki Sonuç?
AKP hükümeti iktidarının onuncu yılında ve benzeri görülmemiş bir güce ...
 
SOSYAL MEDYADA TAKİP ET
FACEBOOK'TA TURKTIME
TWITTER'DA TURKTIME
 
KATEGORİLER
FOTO GALERİ
VİDEO GALERİ
ETİKETLER
  •KÜNYE
  •İLETİŞİM
  •REKLAM
 
 
  •Güncel
  •Siyaset
  •Dünya
  •Medya
  •Magazin
  •Spor
  •Kültür
  •Sağlık
  •Ekonomi
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Dünya
  •Spor
  •Kültür
  •Ekonomi
  •Sağlık
  •Medya
  •Siyaset
  •Güncel
  •Aktüel
fransa
Ak Parti
Gökhan Töre
Serdar Ortaç
Euro
Mesut Bakkal
Ayşe Ersöz
deprem
Odtü