Yatırım Hesabı ve Tehlikeli Bir Oyun
Fatih Altaylı

Yatırım hesabı

 

Sabah ve ATV’nin satışı ile ilgili yazınca, epey bir gürültü koptu.

1,1 milyar dolarlık fiyatın bile yeterince yüksek olduğu bir ortamda, bazılarının “2 milyar dolar veren var” demesini komik bulmuştum.

Pek çok kişi arayıp sordu, “Neden fiyatı yüksek buluyorsun?” diye.

Anlatayım. Yatırımcılar zaten biliyordur ama bilmeyenler için anlatayım.

Diyelim ki, bir işadamı ATV ve Sabah’ı 2 milyar dolara alacak.

Bu parayı cebinden çıkarıp vermeyeceğine göre büyük bankalardan kredi kullanacak.

Diyelim ki, 2 milyar dolar kredi kullandı.

Bugün doların ortalama faizi ne kadar?

Yıllık yaklaşık yüzde 8.

Buna göre 2 milyar doların yıllık faizi ne eder?

Yılda yaklaşık 160 milyon dolar.

Diyelim ki, işadamı bu krediyi 10 yıl vadeli olarak buldu.

Ana para ödemesi olarak yılda kaç lira geri ödeyecek?

200 milyon dolar.

Peki toplamda yılda kaç lira geri ödeme yapacak.

Anaparadan 200 milyon dolar, faizi 160 milyon dolar olmak üzere yılda 360 milyon dolar.

Faiz yükü yıllara göre giderek azalacak ama anapara ödemisi hiç bir zaman 200 milyon doların altına düşmeyecek.

Diyelim ki, fiyat bazılarının salladığı gibi 2 milyar dolara yükselmedi, 1,1 milyar dolar oldu.

O zaman da yıllık 88 milyon dolar  faiz, 110 milyon dolar ana para ödemesiyle yıllık geri ödeme 198 milyon dolar olacak.

Bu geri ödemeyi yapmak için Sabah ve ATV’nin yılda en az bu miktar kadar kar etmesi lazım.

Edebelir mi?

Doğrusunu söylemek gerekirse, çok daha büyük olan Doğan Medya Grubu bile bu kadar kar edemiyor.

Sabah-ATV’nin geçmiş yıllar karı bunun yarısı kadar bile değil.

Doğru pazar büyüyor ama sadece gayrısafi milli hasıla kadar. Yani yılda yüzde 5-6.

Bir alıcı Türkiye’de 10 yıl boyunca hiç bir ekonomik veya siyasi kriz olmayacağına inanacak, pazarın da daha hızlı büyüyeceğine güvenecek ve bu borç yükünün altına girecek.

Amaç sadece yayıncılık olacaksa bence zor.

sizce!

 

 

Tehlikeli bir oyun

 

Çok tehlikeli bir yol açılıyor.

AKP’nin Anayasa’yı toptan değiştirme planı Türkiye’de Anayasaların siyasileşmesi tehlikesini beraberinde taşıyor.

İktidar “Sivil Anayasa” adı altında, kendi görüşlerine uygun bir Anayasa’yı kamuoyuna sunmaya hazırlanıyor.

Bir Anayasa’da bulunmaması gereken detaylar Anayasa metnine koyuluyor.

Utanmasalar, Kuzu etinde yağ oranı yüzde 10’u geçemez diye bir madde ekleyecekler” diyen bir dostum aslında durumu özetliyor.

Kendi önceliklerini Anayasa’ya koyuyorlar.

Elbette ki, güçlü iktidarlar toplumsal öncelikleri belirleyebilirler ama bunu Anayasa düzleminde yapmak, geleceği ilişkin önemli sıkıntılar doğurur.

Bu geçmişte yaşamamıza rağmen, bu yaşananlardan şikayetçi olanlar bile benzer bir tarzı kendi meşreplerine göre benimsiyorlar.

AKP’nin yapmaya hazırlandığı Anayasa değişikliği, geleceğe çok önemli bir kapı açıyor.

Bu kapının anlamı şu: “Her iktidar değişikliğinde Anayasa değişikliği de yapılacak”

AKP “Bizden sonra bunu yapacak güçte başka iktidar gelmez. Herkes bizim yaptığımızı yemek zorunda kalır” diye düşünüyor olabilir.

Ama işler öyle değil.

Siyasette tehlikeye açılan kapıları aralamak sıkıntılıdır.

Ne zaman kimin geçeceği hiç belli olmaz.



Sayfa Adresi: http://www.turktime.com/yazar/yatirim-hesabi-ve-tehlikeli-bir-oyun/1275