Yıllarca Hürriyet'te çalıştıktan sonra, yurt dışında basın ataşeliği yapmış, ardından Turgut Özal ile birlikte Çankaya köşküne çıkarak Basın danışmanlığı görevine getirilmiştir.

Yalman, Özal'dan sonra Süleyman Demirel ve Ahmet Necdet Sezer ile de çalıştı.

17 yıl Çankaya köşkünün gözü kulağı oldu. Ankara'lı gazetecilere ağabeylik yaptı,

Demirel ve Özal'ın yurt içi ve yurt dışı gezilerinde hep onlarla birlikteydi.

Yalman, Abdullah Gül'ün göreve gelmesi ile birlikte emekliye ayrıldı. Gazeteciler Cemiyeti de 25 yıllık üyesi ve eski yöneticisi olan Yalman için bir kokteyl düzenledi.

Cemiyet başkanı Nazmi Bilgin ile birlikte konukları kapıda karşılayan Yalman gece boyunca anılarını da anlattı.

Özal'ın gece yarılarına kadar oturup bilgisayarda yeni keşifler yaptığını, Demirel'in aleyhinde hangi haber çıkarsa çıksın kızmadığını anlattı. 

Sezer'in ise kibarlığının ön plana çıktığını vurguladı.

Konuklar Sezer'in de kokteyle katılmasını beklediler ancak olmadı. Gölbaşındaki evine kapanan Sezer, görevi Gül'e devrettikten sonra artık ortalarda gözükmüyor.

Yalman resepsiyonunda, Ankara'nın birçok önemli ismi oradaydı. İçişleri eski Bakanı İsmet Sezgin, istisnasız tüm konuklarla öpüştü. DSP Genel Sekreteri Masum Türker de DSP milletvekilleri ile birlikte salondaydı.

Bülent Ecevit'in doktoru olarak tanınan DSP Ankara milletvekili Mücahit Pehlivan'ın çiçeği ise baş köşeye konuldu.

Anadolu Ajansı Genel Müdürü Hilmi Bengi, TRT mensupları, gazete ve TVlerin temsilcileri ve Cumhurbaşkanlığı Basın merkezi görevlileri de Yalman'ı yalnız bırakmadı.

Gecenin ilginç anektodlarından biri de bazı muzip gazetecilerin Metin Yalman'a ''Efkan Bey'' diye seslenmeleri oldu.

Geçtiğimiz günlerde Sabah gazetesinde yer alan bir haberde, Yalman'ın resmi yerine, Başbakanlık müsteşarlığı görevine getirilen Efkan Ala'ın resmi basılmış ve üzerine de Metin Yalman diye yazılmıştı.

Gece başladığı gibi neşe içinde bitti.

Dev ekrandan Türkiye Macaristan maçını da izleyen konuklar birbiri ardına gelen gollerle daha da coştular.

Yalman resepsiyonu   güzel anılar ve 3 golle bitti.

HINCAL ULUÇ NE DEMEK İSTEDİ?

Sabah yazarı Hıncal Uluç bir süre önce kaleme aldığı yazıyla, gazetesinin Genel Yayın yönetmeni Ergun Babahan'ı ti'ye aldı. Daha önce de Babahan'a ''Saf entel'' diyen Uluç, Babahan'a ''Demirhindi şerbeti içip içmediğini '' sordu. Osmanlı sarayından gelen bir lezzet olan demirhindi şerbeti, Afrika'da yetişen demirhindi meyvasının bal, su ve 41 çeşit baharat ile karıştırılıp kaynatılması ile elde ediliyor.  Cinsel gücü arttıran demirhindi şerbeti, fazla içildiği taktirde de ishal yapıyor. Uluç'un Babahan ve demirhindi ile ilgili yazısı şöyle:

''ÇANKAYA'DA içki sunumu konusunda Mehmet'le (Yılmaz), Ergun (Babahan) hafif tartıştılar. Son noktayı Ergun koydu..

"Öncelikle şunu söyleyeyim ki, Çankaya'da yemek ve içki sunumu farklılaşmış. İkinci olarak da Gül ailesinin evinde çeşitli vesilelerle bulundum ve ne istersem onu yedim, içtim.."

Sevgili Ergun, biraz açıklamaya muhtaç yazdıkların..

1. Farklılaşma ne?. Eskiden neydi, şimdi nasıl?..

2. Canının istediği her içtiğin neydi?.. Demirhindi şerbeti mi?.. Ne gibi tercihler vardı mesela?.. Alkollü içki?.. Çeşitleri.. ''