Hoş geldi, sefalar getirdi..

Kendisini telefonla aradım”Turktime’da yazarmısınız?..” soruma incelik gösterip”Evet” dedi..

Küçük bir şartı oldu”Bir gazetede başlarsam, Turktime’ı bırakırım…”

Altaylı’yı ben dahil eleştirenlerin dillerine pelesenk ettikleri konulara girmeyeceğim..

Fatih Altaylı hepsinin cevabını verecek kaleme ve cesarete sahip…

Beni etkileyen, gelen maillerden anladığım kadarıyla Altaylı’nın okuyucularının da etkilendiği bir tarafı var ki; yazmadan geçemiyeceğim…

Fatih Altaylı müthiş bir yazma tutkunu.. Gazetecilik mesleğine aşık..

Hürriyet’te yazarken, Sabah Gurubu’nun başındayken hangi heyecanı ve isteği duyuyorsa, Turktime’da yazarken de aynı Altaylı….

Küçük bir misal vereyim: Fatih Altaylı şu anda küçük ama şirin bir yerde tatil yapıyor..

Altaylı’nın tatil yaptığı yer ne kadar şirin ve ünlü ise, aynı oranda da teknolojiden uzak bir yerleşim yeri…

Telefon çekmiyor, internet yok!...

İşte o ortamda Turktime’a yazılarını gecikmeden gönderiyor…

Ve her yazısı Turktime’ın tüm yazarlarının toplamının en az 3 katı okunuyor, 5 katı mesaja boğuluyor….

Kıskanan varsa, önce Fatih Altaylı olsun, sonra kıskansın…

Ya da sonsuza kadar sussun…