Yüce Divan’daki Türkbank davası sonuçlandıktan sonra sağda birlik için yola çıkan ancak umduğunu bulamayan Yılmaz Ankara’ya da çok ender geliyor.

ANAP içindeki Erkan Mumcu muhalifleri yeniden Yılmaz’ı partinin başına getirmek istiyor.

Böyle bir durumda Yılmaz da mecburen Ankara’ya taşınacak.

Yılmaz aktif siyasetin içinde olduğu dönemde Ankara’da Nenehatun caddesindeki bir evde oturdu.

Bu ev, müteahhit Nuri Özaltın’a aitti ve Özaltın’ın damadı da ANAP Genel Başkanlığı da yapan eski Bakan Ali Talip Özdemir idi.

Nenehatun caddesi Ankara’nın önemli ve sayılı caddelerinden biri.

Bu caddenin sorumluluğu da asayiş olarak Esat Karakolunun bölgesinde.

Yılmaz Nenehatıun’da otururken Esat Karakolunun bir ekibi sürekli olarak bu konutun önünde nöbetteydi.

Her gazete ve TV’nin birer ikişer muhabiri de bu konutun önünde gece gündüz nöbet tuttu.

Küfürbaz Hasan

Birçok önemli görüşme burada yapıldı.

Yılmaz taşınınca onlar da rahatladı.

Ancak polisleri rahatlatan nöbetten kurtulmak değil Yılmaz’ın küçük oğlu Hasan’dan kurtulmak oldu.

Önceki gün bir dost sohbetinde Esat Karakolunda, Mesut Yılmaz döneminde amirlik yapmış, bugün ise yine Ankara’da önemli bir birimde şube müdürü olan emniyetçi anlattı.

‘’ Mesut beyin Nenehatun caddesindeki evden taşınmasına en çok Esat karakolu polisleri sevindi’’ dedi ve şöyle devam etti.
’’ O Hasan var ya Hasan bizim polisleri canından bezdirdi. Küçük ve sevimli bir çocuktu ama ağzı çok bozuktu. Danua cinsi köpeği ile bahçede dolaşır bizim polis arkadaşları görünce de yeni öğrendiği küfürleri sıralardı. En yakası açılmadık küfürler Hasan’daydı. Bizim karakolun polisleri hep Hasan’ın etiği yeni küfürlerden bahsederdi. Hasan bizimkilerin ahlakını bozuyordu. Neyse ki taşındılar bizim polisler de küfürden kurtuldular’’