PYD-YPG/ SDG MESELESİNDE ANKARA'NIN SABRI TÜKENDİ
Tekin Öget

 

Suriye’de sahne yeniden kuruluyor. On yılı aşkın süredir geçici çözümlerle ayakta duran denge, artık kalıcı bir düzen arayışına evriliyor. İşte tam bu noktada Türkiye’nin tavrı net, açık ve tartışmaya kapalı. PYD-YPG/SDG’nin ayrı bir askeri ve siyasi yapı olarak varlığını sürdürmesi kabul edilemez.

Ankara için mesele sadece Suriye’nin iç dengeleri değil. Bu, doğrudan Türkiye’nin ulusal güvenliğiyle ilgili bir konu. PYD-YPG/SDG, hangi isimle anılırsa anılsın, Türkiye açısından PKK’nın Suriye’deki uzantısıdır. Bu tespit yeni değil, geçici de değil. Devlet aklında yıllardır aynı yerde duruyor.

Bu yüzden son günlerde sıkça dile getirilen “entegrasyon” söylemine Ankara temkinli yaklaşıyor. Çünkü Türkiye, kelimelere değil, sahadaki gerçekliğe bakar. Üniforma değiştirerek, tabelayı indirip başka bir isim asarak yapılan entegrasyonun, Türkiye için hiçbir anlamı yoktur. Silahlar merkezi otoriteye devredilmiyorsa, komuta zinciri dağıtılmıyorsa, o yapı hâlâ oradadır.

Türkiye’nin kırmızı çizgisi tam da burasıdır.

Bir başka önemli nokta da şu: Ankara bu tutumuyla diplomasiyi reddetmiyor. Aksine, diplomasiyi güçle destekleyen bir çizgi izliyor. Washington’a verilen mesaj net: PYD-YPG/SDG üzerinden kurulan denklem geçicidir. Şam’a verilen mesaj ise daha açıktır: Merkezi otorite dışında silahlı yapı olmaz.

Bu noktada PYD-YPG/SDG, ABD ile Şam arasında sıkışmış durumda. ABD sahada var ama siyasi iradesi zayıf. Şam ise entegrasyon derken özerkliğin sonunu kastediyor. Türkiye’nin kararlılığı, PYD-YPG/SDG’nin manevra alanını her geçen gün biraz daha daraltıyor.

Ankara’nın son dönemde özellikle “Suriye’nin toprak bütünlüğü” vurgusunu öne çıkarması da boşuna değil. Bu söylem, hem uluslararası hukuk zemininde bir meşruiyet sağlıyor hem de sahadaki askeri baskıyı destekliyor. Türkiye, devlet dışı silahlı yapıların kalıcılaştırılmasına açıkça karşı.

Şunu artık açıkça söylemek gerekiyor: Türkiye bu dosyada geri adım atmaz. PYD-YPG/SDG’nin gerçek anlamda Suriye ordusuna entegre edilmediği, silahlı ve siyasi özerkliğinin sonlandırılmadığı hiçbir formül Ankara açısından kabul edilebilir değildir.

Önümüzdeki dönemde yumuşama bekleyenler yanılır. Türkiye’nin stratejisi net: Caydırıcılık sürecek, diplomatik baskı artacak ve gerekirse sahada yeni hamleler devreye girecek.

Çünkü Ankara’ya göre mesele basit:

Suriye’de kalıcı bir düzen kurulacaksa, bu düzen Türkiye’nin güvenliğini tehdit eden paralel yapılar üzerine inşa edilemez.

Ve bu kez, Ankara bu konuda son derece net ve kararlı.



Sayfa Adresi: http://www.turktime.com/yazar/pyd-ypg-sdg-meselesinde-ankara-nin-sabri-tukendi/8141