![]() |
Sıcak mı? Soğuk mu?.. Çocukken oynadığımız bir oyunu hatırlıyoruz. Saklanan nesneye yaklaştıkça “sıcak”, uzaklaştıkça “soğuk” derdik. Nesneyi elimize alabilmemiz için mesafenin tamamen kapanması gerekirdi. Nesneyi bulduğumuzda, oyunu kazanmış olurduk. İlişkilerimizde de “sıcak” ve “soğuk” mesafesi, aramızdaki bağı ayarlamamızda önemli bir yere sahiptir… Kendi kişisel etkinliklerimize ve bağımsız bireyler olma gerekliliğimize fazla alan açtığımızda ilişki bağımızı gerebilir. Kendimize hiç alan bırakmadığımızda ise, bağımlı bir ilişkiye geçebiliriz. Bu durumda artık bağdan söz edemeyiz; çünkü bağımlılık, adeta başka birinin elindeki nesneye dönüşmek gibidir. Çoğu zaman adını koyamadığımız iniş çıkışlar, aslında bizim bireylerarası mesafeyi ayarlama becerimizle ilgilidir… Amerikalı antropolog Edward T. Hall, ilişkilerdeki fiziksel ve duygusal mesafeyi “proksemik” kavramıyla açıklar. Ona göre bizler, fiziki alanımızı koruduğumuz gibi duygusal alanımızı da koruruz. Bowen’ın Aile Sistemi Kuramı ise bu alanı “duygusal ayrışma” kavramıyla daha da derinleştirir… Bowen, birbirimizden kopmadan bireyselleşebilmemizi ve yakınlığı kaybetmeden kendilik sınırlarımızı koruyabilmemizi “duygusal ayrışma” ile ifade eder. Fazla Yakınlık, boğulma hissi verebilir… Bazı ilişkilerde taraflar birbirine öylesine yaklaşır ki nefes alacak yer kalmaz. Her duygu birlikte yaşanır, her karar birlikte alınır, her sessizlik “bir sorun mu var?” diye sorgulanır. Fazla yakınlık bir süre sonra şunlara yol açabilir: • Aşırı hassasiyet ve alınganlık • Kişisel alanın kaybolması • “Ben” duygusunun zayıflaması • Sürekli onay bekleme • Duygusal bağımlılık Fazla Uzaklık, soğuma ve kopuş hissi verebilir… Aynı evde yaşasak bile birbirimizden kopuk olabiliriz; konuşmalar yüzeysel kalır, temas sınırlıdır. Fazla uzaklık ise şunları doğurabilir: • Anlaşılamama hissi • Derin bağ kuramama • Sessiz gerilim • Soğuk çatışmalar • İçsel yalnızlık Peki, ilişkilerimizde “mesafeyi nasıl ayarlayabiliriz” ve “nasıl sağlıklı ayrışabiliriz”? Bir sonraki yazımızda bu soruların cevaplarını bulmak üzere buluşalım mı? Bir ışık açarak yazımızı tamamlamak istiyorum: “Sevgi ısıtır”… Sevgiyle kalın.