MELİH CEVDET ANDAY’I DİNLERKEN
Seyhan Korkmaz

Melih Cevdet Anday’ın şiirlerini okurken, dinlerken kendimi çok iyi hissediyorum. Çünkü onun dizelerinde garip bir huzur, garip bir bilgelik var. Sanki bu hayatta uzun bir yolculuk yapmışım; o yolculukta da inişleri, çıkışları, hüzünleri, sevinçleri yaşamışım. Şimdi o yolun sonunda birisi bana, “Bak, her şey geçti ama hiçbir şey boşa gitmedi,” diyor gibi.

Anday’ın şiirlerinde zaman üçe bölünmüyor; bugün, dün ve yarın iç içe akıyor: Çocukluğun saflığına, gençliğin arayışına, olgunluğun dinginliğine... Her mısra bir yaşam evresine dokunuyor: 
Onu okurken sanki insan kendi hayatını, kendi iç sesini duyuyor.

Melih Cevdet Anday sadece bir şair değil, bir düşünce adamıydı. Gözlemlemenin, sorgulamanın, anlamaya çalışmanın şairiydi. Onun dizelerinde tabiat, insan, tarih ve bilinç aynı anda konuşur.
Bir yandan doğaya bakar, “Ağaç bir düşünceye benzer” der;
bir yandan da insana dönüp “Kendini anlamayan, evreni hiç anlayamaz” diye fısıldar.

Belki de bu yüzden, Anday’ın şiirleri sadece okunmaz, dinlenir. Çünkü onun kelimeleri konuşmaz, yankılanır.
Bir taş atar bilincine, o taşın halkaları yıllar sonra bile insanın içinde genişler. Ve onu okudukça, dünyaya başka türlü bakmayı öğreniyor insan: Yavaş, sabırlı ve derin...
Bilmem anlatabildim mi?

Ama şunu biliyorum: Melih Cevdet Anday’ın şiirleri bana hep “Hayatın anlamı çok uzakta değil” diyor. Onun şiirlerinde hayatı, ya bir göl kenarında ya akşam güneşinde, hatta sadece insanın kendi içinde bulabilirsiniz.

Ben bu şairimizi çok seviyorum. Çünkü o, kelimelerle değil, sessizlikle de konuşmayı bilen nadir insanlardandı.

Bugün 28 Kasım… Melih Cevdet Anday, yıllar önce bugün bu dünyadan geçti ama şiirlerinden hiç eksilmedi.
Çünkü bazı insanlar ölmez; yalnızca sessiz bir dizenin içinde yaşamaya devam ederler.
Onu rahmetle, saygıyla ve minnetle anıyorum.



Sayfa Adresi: http://www.turktime.com/yazar/melih-cevdet-anday-i-dinlerken/8118