Yani, Özel'in konuşmalarının satır arasında verdiği mesaj dikkatli gözlerden kaçacak gibi değil.

O mesaj "CHP'nin adayı benim!"

Özel'in arada sırada Mansur Yavaş’ın adaylığına sıcak bakıyor gibi gözükmesinin nedeni, Yavaş ve  CHP seçmenini idare etmek üzerine kurulu. Tecrübeli Yavaş’ın bunu hissetmemesi mümkün değil.

* * *

Mansur Yavaş, hem CHP Lideri Özgür Özel'in bu gizli gibi duran aşikar planı, hem de iktidar radarıyla aynı anda uğraşmak zorunda kalıyor.

Yavaş’a direkt dokunacak bir süreç, iktidarın İmamoğlu üzerindeki iddiaların inandırıcılık boyutunu boşa çıkarabilir.

Çünkü...

Mansur Yavaş’ın toplumsal yüksek kredisi devam ediyor.

Güç unsurlarının bu ikilemi hissettiğini düşünüyorum.

* * *

Özel'in bu adaylık iştahı görüldüğü, yenilebilir düşüncesi hakim olduğu için CHP'nin Kemal Kılıçdaroğlu'na verilmesi eğiliminden giderek uzaklaşıldığını öngörüyorum.

Ankara'da dolaşan başka bir senaryo daha var.

Erdoğan’ın kendi yerine TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’u aday yapması veya partinin başına getirme ihtimalini konuşuluyor tenha muhitlerde...

İlk bakışta mantıklı bir senaryo.

Kurtulmuş’un kendine özel bir miktar sosyolojisinin yanında temiz bir dili, Türk- Kürt seçmeninden alabileceği hatırı sayılır oyu var.

Ancak...

Suyu dahi oğlunun elinden içmeyi tercih eden tereddütkar bir bilincin, ömürlük miras ve geleceği başka bir siyasetçinin eline teslim etmesi imkansıza yakın zor.

Ve bir miktar yıpransa da hiç bir siyasetçinin Erdoğan kadar seçmeni dönüştürücü kabiliyet ve tecrübesi halen yok...

NEFESİ YETMEDİ!

Aldığım bilgilere göre Nefes Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Metin Yılmaz dün  görevinden istifa etti.

Yılmaz'ın arayanlara "istediklerimi yapamadım, izin vermediler" dediğini öğrendim.

Metin Yılmaz'ın bu ifadeleri doğru da olabilir, başaramanın mazereti de.

Bunu zaman gösterecek.

Yaklaşık 17 yıl süreyle Sözcü Gazetesi GYY yapan Yılmaz geçen yıl sonunda ayrılmış, yeni çıkan Nefes Gazetesinin başına geçmişti Sözcü den bazı isimler de Nefes e geçti ancak gazete bekleneni henüz veremedi. Tirajı da 15 binler civarında kaldı.

BAKANLAR KURULU

Ankara'nın bitmeyen geyiği haline gelen, "Bu gece, yok haftaya Bakanlar değişecek.." öngörü ya da temennileri sadece Erdoğan’ın zihninde saklı olduğu için bu satırların yazarı dahil herkes yanılmaya mahkumdur.

Değişiklik yaklaşınca bir tek Erdoğan’ın özel kalem müdürü, Büyükelçi Hasan Doğan bunu hissedebilir, bilebilir...

O da 'ser verir, sır vermez.'

Ancak..

Ankara'da bazı hareketlilikleri tarihe geçirebilirim.

* * *

İsimlerini yazmayacağım ama çoğu icracı 6 Bakanlık için Erdoğan’ın alternatif isimler aradığı, şu ana kadar belirlediği 4 ismi devletin kritik birimlerine sorduğu konuşuluyor.

Bu isimlerden 3'ü aktif görevde.

Birisi Vali, diğeri Bakan Yardımcısı, diğeri, gündemdeki etkili bir savcı, öbür diğeri de eskiden kritik görevlerde bulunmuş üst düzey bürokrat.

* * *

Önümüzde bütçe var.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın değişiklik için bütçeyi beklemesi olağan görünüyor.

SEÇMENİN RUHSAL KONTRATI!

Zihni toplu olmayan kişi ya da kurumların zeka ve potansiyelinin verimli olmasını beklemek zor.

Çünkü zeka dediğimiz aslında zihin topluluğudur.

Zihni toplu olmayan birey, hatta devletin zekasından söz etmek abes olur.

İktidar ve muhalefetin zihni dağınık.

Muhalefetin zaten dağınıktı, iktidar iyice dağıttı.

Sağlı- sollu kroşelerle ilerliyor.

Milletin de aklı karışık gibi görünse de aslında mevzilenmiş, gününü bekleyen sessiz bir çoğunluk var.

* * *

Liderler halen önemli, partiler de ama bu önem- inanç seçmen nezdinde giderek azalıyor.

Seçmen giderek "bizim partilere bağımlılığımız yok, partileri amaç değil araç olarak görüyoruz" bilinci gelişiyor.

Çünkü...

Bireysel ekonomik yaşam savaşı veriyorlar. Kapılar kapanınca herkes yalnız kalır.

Sosyal adalet fena halde bozuk.

İşte bu sosyal adalet tepkisi ve gönül kırgınlığı siyasette tepkisel sonuçlar çıkarabilir.

* * *

Yerel seçimler örneğinde olduğu gibi.

Yerel seçimleri CHP kazandı demek eksik bir doğru olur.

İktidar, kaybetti.

Çünkü...

Tepki, intikam duygusunun kardeşidir.

Bu tepkiden CHP istifade etti.

Mevlana der ya "Ey gönül! Bir kalbin içinde ne taşıdığını nereden bileceksin; kırmadan önce çok iyi düşün, belki de içindeki sensin.. "

Defalarca kırılan testiden yeniden su içebilmenin adı siyaset değil, yüksek siyasettir!

Gönül kırgınlığı deyip geçmeyin.

"Umduğu için küsen gönülü geri çevirmek zordur..."

İktidarı sosyal adaleti yeniden rayına oturtacak 'pozitif devrimler' şahlandırabilir.

Teşkilat, bakanlıklar, bürokrasi adeta yarı komada...

Sosyal medya ve tv'de bir kaç poz verip, makam koltukları soğumadan hemen yeniden oturan bakan ve yöneticilerle dolu her yer..

Enerjisini yurt dışına veren Erdoğan’ın giderek açılan fay hattına radikal önlemler geliştirmesi süreci belki geri çevirebilir.

"Siyaset, başkalarına sezdirmeden değişme sanatıdır." der, Andre Malraux...

Göreceğiz...

ANNEMİN SAATİ

Yıllardır dostlarıma, "Allah'ın insana verdiği en büyük hediye ahirettir. Allah, ahireti yaratmayacağını söyleseydi, Allah'ı peygamberimizde ikna edemezdi" diye mütevazi seslenişlerim vardır.

Öyle ya avuçlarımızdan su gibi akan, tutamadığımız ve bitmeye mahkum bir ömür var.

Diğer yanda ebedi bir hayat, ebedi bir gençlik, ebedi bir huzur.

Annem vefat etti.

Annesi vefat etmeyen anlayamaz.

Bir karadeliğe düşmüş gibi hissediyorsunuz kendinizi.

Çok düşkündüm anneme.

Tıpkı 13 sene önce vefat eden sevgili babam gibi.

Çocuk gibi bir kalbi vardı.

Yoldan geçen ambulanslara dahi dua ederdi.

Tarifi olmayan bir acı.

Kurmalı, horozlu eski çalar saatini ve kahve içtiği fincanı başucuma koydum.

Saat her tık tık ettiğinde o sesleri annemin kalp atışı olarak hissediyorum.

13 yıldır babamın fotoğrafına bakamam, annemin de bakamıyacağım.

Dayanamıyorum.

Annemi, babamın hemen yanında kendi adıma aldığım mezar yerine defnettik.

Bana mezar yeri kalmadığı için vasiyetim; beni babamın üzerine gömün oldu.

Her ikisini de kardeşler olarak çok iyi baktık.

Bir kez bile ciddi kavga etmedim annem babamla.

Morgda son kez baktım.

Çocuk gibi nurani bir uykudaydı.

Uyanana kadar bekleyeceğim annemi mahşerde.

Allah annemi de babamı da şanına layık ağırlasın.

Aminnn.

TEŞEKKÜR..

Annem Lamia Arslan'ın cenazesine katılan- arayan Sn. Süleyman Soylu, Sn. Mansur Yavaş, Sn. Devlet Bahçeli'nin başdanışmanı Sn Ruhi Ersoy.

Gülseven Medya Yönetim kurulu başkanı Sn. Necat Gülseven, tv100 genel yayın yönetmeni Sn. Deniz Gürel, Sn. Bülent Kuşoğlu, Sn. Metin İşık Sn. İsmail Küçükkaya, Hürriyet yazarı Sn. Hande Fırat- Murat Özvardar, Sn. Aşkın Tuna, Sn. Cengiz Altınsoy, Sn Aydın Sarman, Sn. Prof.dr. Kadirhan Sunguroğlu, Dr. Sn. Rüstem Zeydan, Sn. Tamer Korkmaz, Sn. Lokman Aylar, Sn. Tayfun Önal, Sn. Mahmut Özdoğan, Sn. Mansur Özdoğan, Sn. Aysu

Özdoğan, Sn. Gizem Ak, Sn. Yiğit Subak, Sn. Fehmi Çalmuk, Sn. Cengiz Özdiker, Sn. Cemil Salman

Çevre ve Şehircilik Bakanı Sn. Murat Kurum, BBP Lideri Sn. Mustafa Destici, CHP eski genel başkanı Sn. Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Genel Başkan Yardımcı ve Sözcüsü Sn. Deniz Yücel, CB Kurul üyesi Sn. Uğur Kızılca, MHP genel Başkan Yardımcıları Sn. İzzet Ulvi Yönter, Feti Yıldız, Mevlüt Karakaya, Anahtar Parti lideri Yavuz Ağıraloğlu, önceki Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sn. Fuat Oktay, Ak Parti genel Başkan yardımcısı Sn. Kürşad Zorlu, AK Parti Grup Başkan Vekili Sn  Muhammed Emin Akbaşoğlu, genel başkan yardımcısı Sn. Hüseyin Yayman, Cumhurbaşkanı başdanışmanları Sn. Oktay Saral, Mehmet Uçum, İyi parti Ankara Milletvekili Sn. Yüksel Arslan, CHP Milletvekili Sn. Cemal Enginyurt, AK Parti Milletvekili Sn.Mahir Ünal, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Sn. Batuhan Mumcu, İzmir Milletvekili Sn. Şebnem Bursalı, Sn. Mücahit Arslan..

Ve değerli Ajda Pekkan'a...

İsimlerini eksik bıraktığım, geri dönemediğim dostlarım beni bağışlasınlar.

Allah razı olsun.

Annem Lamia Arslan'a fatiha  benim ve annem için büyük hediye olur.

Okuma imkanı olanlar not yazma imkanları olursa çok sevinirim ??

VELHASIL: Hayat hiç kimsenin cebinde değil. - T.A.