Özel Viski Kokusu! Suikast! Altaylı Hapiste de Gazeteci! 144 Senedir Yaşıyor!
Talat Atilla

Geçmişte CHP Lideri Özgür Özel'in kariyer planlamasında genel başkanlık olduğunu hiç sanmıyorum.

En fazla vekillik, grupbaşkanvekilliğini hayal ettiğini düşünüyorum. Yoksa şimdiye kadar bu kadar rahat bir hayat geçirmezdi.

Neyse...

Bir şekilde kader çarkı kendisini Atatürk'ün koltuğuna oturttu.

Ergen tavrı, ayarsız beden diline bir de "Hadi normalleşelim!" fikri eklenince CHP tabanından yüksek tepki almıştı.

Hatta yıllardır aralarında olmasına rağmen "Nerden çıktı bu adam?" kıvamında bir tepkiydi bu...

* * *

Taa ki İmamoğlu mapusa girene kadar.

Özel'in içinden adeta baltalı zagor çıktı.

Belagat, hatta sözü dans ettiren bir siyaset ustası varmış zulasında...

Bekliyormuş.

Kendini gösterememiş bir aktörün, iyi bir rol beklemesi gibi bekliyormuş.

Doğrusu rolünün hakkını veriyor.

O eski acemi halinden eser yok şimdi.

Gündem yapıyor.

Esiyor, gürlüyor.

Liderlik performansına yakın işler çıkarıyor.

Mansur Yavaş bile kendisi için "parladı, Aday olabilir" demedi mi?

Adaylığa doğru yaklaşıyor.

Lakin minik bir ayrıntı var.

* * *

Biri il başkanı, 2'si vekil, 3 CHP'liden mealen şöyle bir yakınma aldım.

"Genel Başkanımızı seviyoruz ama gece gündüz her miting öncesi çok içiyor. Viski kokusu yarım metreden burnumuzu deliyor. Yanına yaklaşınca nefesimizi tutuyoruz! "

İçmek- içmemek kişisel bir tasarruf. Beni ilgilendirmez ama ana muhalefet lideri olunca haliyle kamuoyunu ilgilendiren bir yanı var.

Hiç içmese sağlığı açısından daha iyi ama en azından kalabalığa girerken ve mitinglerde içmemesini önerebiliriz!

Dinler mi ?

Hiç sanmıyorum!

ALTAYLI HAPİSTE DAHA ÇOK GAZETECİLİK YAPIYOR

Kaçma ihtimali olmayan zanlıların ev ya da imza karşılığı dışarıda yargılanması gerektigini defalarca yazdım.

Mesela Fatih Altaylı...

Seven- sevmeyen herkes bilir ki;

Kaçma ihtimali sıfır.

Şu anda hapiste en az dışarıdaki kadar etkili haberler yapıyor.

YouTube koltuğu hiç boş kalmıyor.

Cezaevi'ne ziyarete gelen konuklarından aldığı bilgiler neredeyse her gün manşet.

Demek ki yerim dar- yakam dar atasözü hükümsüzmüş.

Ayrıca içeride Küçük Emrah havalarına falan da girmedi.

Fatih Altaylı'nın boşluğunu yine Fatih Altaylı doldurdu.

Umarım kısa zamanda çıkar.

ATATÜRK 144 YILDIR NEDEN YAŞIYOR?

Çünkü herkesin ayrı bir Atatürk'ü var.

Çünkü yüzde 80'nin ortak payda da onayladığı bir Atatürk daha var.

Peki, Atatürk aşılamaz mıydı?

Ya da halen aşılabilir mi?

Atatürk hatasız mı?

Elbette aşılabilirdi.

Elbette hatasız değil.

Fakat...

Atatürk'ün hatalarıyla, kendisinden sonra gelenlerin hataları kıyaslanınca, Atatürk'e mesafeli bakan kesimlerde de Atatürk hayranlığı arttı.

Atatürk'ün bu coğrafyadaki en nazik noktası Allah inancı oldu.

Malum; bu toprakların sarhoşu da inançlıdır şeklinde yaygın bir inanış vardır.

* * *

Atatürk'ün milli mücadele öncesi ve sonrasındaki kişisel dini anlayışı en azından yazılı kayıtlara göre farklıdır.

Camii'de vaaz veren, Allah- peygamber övgüsü yapan Atatürk'ten, deizme kaydığı varsayılan kişisel bir tarihi var.

İşte bu süreç Atatürk'ü muhafazakâr çevrede önemli ölçüde izole etti.

Tabi yapılan devrimlerin teolojik alanı daralttığı, Dersim olayları v.s. birlikte bir çok denklem ve parantezi olan geniş bir konu bu...

Sorgulanmayan yaşam, yaşam değildir.

Adı Atatürk de olsa hataları konuşulabilir ancak bir problemimiz var arkadaşlar...

Atatürk'ü din ya da devrimleri nedeniyle eleştiren sosyoloji, Atatürk'e dair hangi eleştiriyi getirdiyse, misli misli kendisi ya o eleştirdiklerini yaptı, ya da temsil ettiği misyonun ağırlığını taşıyamadı.

* Kazanmadığı malları paylaşırken kavga eden tarikat mensuplarını ekranlardan izlemedik mi?

* "Deizm artıyor" diye bas bas bağıran ünlü din adamlarının dine aykırı yaşayıslarını yine gözlerimizle görmedik mi?

* Filistin- Gazze yanarken, tanesi bin dolar puro, altın tuvaletli uçakta alem yapan Ortadoğu liderleri değil miydi?

Bu satırların yazarı inançlıdır.

Putperestliği ve biatı kabul etmediği gibi

'Allah ne dediyse o doğrudur' der.

* * *

Atatürk'ün büyük bir öyküsü var.

Kurtuluş savaşının önderi.

Bu topraklar için ömrünü feda etti.

Allah inancına gelince...

Allah'ın soracağı soruyu, ya da ithamı ben kuluna nasıl sorayım?

Son nefesini nasıl verdi, nereden bileyim?

* * *

Mesele inanmaksa şayet...

Siz Ebu Cehil'i bilir misiniz?

Bilenleriniz çoktur.

Size onu anlatayım...

Ebu Cehil yeryuzünün en kötü kafiri olarak bilinir.

Kafir diyorum ama...

Bırakın deistliği- ateistliği inançlı bir insandı Ebu Cehil...

(*Kafir inançsız olana değil, gerçeği örtene denir. )

Ebu Cehilin şalvarlı- sakallı, karşıdan baksanız, 'hocam' diyerek belki elini öpeceğiniz bir şahıs olduğunu aktarıyor tüm islami kaynaklar.

* * *

Ebu Cehil'i Ebu Cehil yapan şirk ve kibir sahibi olmasıydı.

Yoksa kendisine sorulduğunda "yeri göğü elbette Allah yarattı" diyordu.

Ama arkasından da şu sözleri ekliyordu "peygamberlik bir çobana değil (Hz. Muhammed’i kastediyor) bana gelmeliydi!"

Ebu Cehil teşbihte hata olmaz kültür ve entelektüellik yönünden döneminin İlber Ortaylı'sıydı.

Bu yüzden ebul hakem (bilgeliğin babası) lakabıyla bilinirdi.

Sözü şöyle bağlayalım.

Atatürk ile uğraşmak yerine gençliğin imanını bilerek- bilmeyerek çalan imamlara bakmak daha faydalı olmaz mı?  İmamlar yaşıyor ve yaşarken öldürüyorlar!

Bir futbolcunun bile bonservisi varken, dünya- ahiret hakkında konuşan hocaların neden bir bonservisi yok!

Bir doktorun kalp ameliyatı yaparken hata yapma lüksü yoksa, bir İslam aliminin de olamaz.

Yanlışları ayıtlayacak bir devlet aklına ihtiyacımız var. Dünya- ahiret bu kadar ucuz olabilir mi?

NEDEN SÜLEYMAN SOYLU'YA KARŞI İKİ YÜZLÜSÜNÜZ?

Süleyman Soylu kadar içeride dışarıda teyakkuza uğrayan siyasetçi çok nadirdir.

En ağır saldırılarda dahi kendisine sahip çıkması beklenilen dinamikler yalnız bıraktılar.

Sadece yalnız bırakmadılar.

Saldırılara lojistik destek sağladılar.

Şu ezberi sevmiyorum.

Soylu da az degildi.

Şu hataları yaptı.

Öyleyse ona karşı her şey mübah.

Bu söylem kurnazlık ve basitlik kokuyor.

Elbette Soylu'nun da hataları oldu.

Elbette "yahu bu sözü nasıl söyler' diye hepimizi şaşırttığı zamanlar oldu.

İyi de Soylu'ya gelene kadar kıyasıya eleştirilmesi gereken onlarca siyasetçiye hiç dokunmadan yapılan eleştirilerin samimiyeti tartışmalı değil midir?

* * *

Daha ötesi...

Eleştirdiğiniz Soylu'nun terörle mücadeledeki başarılarını neden yazmadınız?

İşte bu gazetecilik değil parti holiganlığıdır.

Biz eleştirisini de alkışını da esirgemedik.

Kısa süre önce bir terör örgütünün canlı bombacısı Soylu'ya suikast öncesinde son anda yakalandı.

Son anda ifadesine dikkat!

Çünkü...

Hemen hemen hiç bir yayın organı son anda ifadesini kullanmadı.

Sanki, canlı bomba suikast yapmayı kafasından sadece öyle bir geçirmişti.

Oysa canlı bomba keşifini bitirmişti.

O kadar ayrıntılı bir keşif ki...

Soylu'nun camiye giderken yürüdüğü.

Konuklarını arabaya kadar ugurlaması dahil tüm detayları krokilerle çizmiş.

Soylu'ya suikast yapmaya ramak kalmıştı.

İtirazım iki yüzlülüğe.

İdeolojik bağnazlığa.

Tüm bunları yaptıktan sonra gerçek gazeteci pozlarında dolaşılmasına itirazım var.

Kemal Sunal'dan Şener Şen'den bile daha komiksiniz!

Gazeteci olamıyabilirsiniz ama hiç değilse adam olun!

* * *

Dumanı üstünde fırından yeni çıkan iki güftem var. Takdim ediyorum...

KİMSELER BİLMEZ KALBİMİ

Baharsa gelen bu mevsim

Neden üşüyor benim ellerim

Açacaksa yine çiçeklerim

Neden ayazda benim kalbim

Ahhh, kimseler bilmez kalbimi

Her yanım başka uçurum

Dövse geceler yüreğimi

Yokluğuna sarılır uyurum

Ahh, zor geceler düşer koynuma

Gel desem gelir misin yanıma

Hayalin sokulur usulca uykuma

Yalnızlık yakışmıyor sol yanıma

Ahhh, kimseler bilmez kalbimi

Kalbim göğsümde değil sanki

Ahhh, kimseler bilmez halimi

Söylemem anlarsın beni belki

Yollar mı bitti bu şehirde

Ben mi kaybettim kendimi

Sen mi çoğaldın her köşede

Ben mi azalttım kendi kendimi

KIŞA DOĞMUŞ KALBİM

Masum bakma bilirim

Gözlerinde başka biri var

Sana esir değil kalbim

Sen de bir tuhaflık var

Ne aşklar bitti sensiz

Hepsinin bir günahı var

Kaç sevda geçti bensiz

Hepsinin bir hesabı var

Kışa doğmuş kalbim

Bahar nedir bilmez

Öyle tenha ki yüreğim

Gölgen bile bana düşmez

Kaç martı geçse üstümden

Hepsinin kanadında sen

Kal desen bile gönülden

Kokun yoksa ne faydası var

VELHASIL; Kendini yönetirsen dünyayı yönetecek gücü bulabilirsin.- Platon



Sayfa Adresi: http://www.turktime.com/yazar/ozel-viski-kokusu-suikast-altayli-hapiste-de-gazeteci-144-senedir-yasiyor/8007