![]() |
Göklerde yıldız misali süzülürken aşk uğruna yeryüzüne inip erkeğin cebine giren kadınlar tanıdım. Kimi kadınlar ait olmadığı topraklarda her çiçeğin solacağını bilip verimli yerlerde renklerini ve kokularını bırakıverdiler. Oruçken çıkılan bir alışverişte sepetine doldurduğun tüm gereksiz yiyecekler gibi yalnızlığında aldığın abur cuburdu kimileri,karnın ağrıdı. Bazı insanları gluten gibi düşün ve sen çölyaksın. Bırak cepler boş kalsın,bırak verimsiz toprakların üzerinde çiçek açmasın. Ait olduğun gökyüzünde ışılda, yediveren kokunu bırak ve ziyafetteki ana yemek ol. Kimlik kartında erkek yazan herkesi öyle sanma,erkeklik nüfusta verilir,adamlık başka bir şey. Adamlara rastgelesiniz. Şuraya da bir güfte bırakayım,adam olanlar alsın; Bıraksan ne olur sanki elimi, Erkek doğmuş, adam olamamışsın, Yıldızları indirip taksan saçıma,
Ait olmadığı bir yerde ışığı solduğunda “ Aaa bu mu yıldız yahu! “ cevabıyla karşılaşıp kendilerini parçalara ayırıp, yıldız tozu bırakıp gittiler.
Kimiyse doğaya küstü kendi değerini bilmeden, boynunu büktü.
Eller tutar ardımdan öyle bakarsın
Hayatının son baklava dilimi,
İster yaşar, istemezsen yakarsın
Sen yasak gecelerdeki yabani aşksın.
Bulutlar utanıp önünü kapar
Başlatma içindeki derin acına.
Seven korkakça böyle mi kaçar