![]() |
Tevfik Fikret yazmış ,Yağma sofrası Bu sofracık, efendiler - ki iltikaama muntazır Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin, Efendiler pek açsınız, bu çehrenizde bellidir Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin, Bütün bu nazlı beylerin ne varsa ortalıkta say Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin, Büyüklüğün biraz ağır da olsa hazmı yok zarar Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin, Verir zavallı memleket, verir ne varsa, malını Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin, Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak! Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin, ------------------------------ Yunus emre, yazmış Dervişlik dedikleri hırka ile taç değil, Gönlün derviş eyleyen hırkaya muhtaç değil. Yunus Emre ------------------------------ Mevlana diyor ki Etme,hırsızlık etme Duydum ki bizi bırakmaya azmediyorsun, etme. Sen yadeller dünyasında ne arıyorsun yabancı? Çalma bizi, bizden bizi, gitme o ellere doğru. Ey ay, felek harab olmuş, altüst olmuş senin için… Ey, makamı var ve yokun üzerinde olan kişi, Sen yüz çevirecek olsan, ay kapkara olur gamdan. Bizim dudağımız kurur sen kuruyacak olsan. Aşıklarla başa çıkacak gücün yoksa eğer; Ey, cennetin cehennemin elinde oldugu kişi, Şekerliğinin içinde zehir zarar vermez bize, Bizi sevindiriyorsun, huzurumuz kaçar öyle. Harama bulaşan gözüm, güzelliğinin hırsızı. İsyan et ey arkadaşım, söz söyleyecek an değil. ------------------------------ Karacaoğlan,Nasihat etmiş Nasihat Dinle sana bir nasihat edeyim Hatırdan gönülden geçici olma Yiğidin başına bir iş gelince Onu yad ellere açıcı olma Mecliste arif ol kelamı dinle El iki söylerse sen birin söyle Elinden geldikçe sen eylik eyle Hatıra dokunup yıkıcı olma Dokunur hatıra kendisin bilmez Asilzadelerden hiç kemlik olmaz Sen iylik etde ozayi olmaz Darılıpta başa kakıcı olma El arifdir yoklar senin bendini Dağıtırlar tuzağını fendini Alçaklarda otur gözet kendini Katı yükseklerden uçucuolma Muradım nasihat bunda söylemek Size layık olan onu dinlemek Sev seni seveni zay etme emek Sevenin sözünden geçici olma Karacaoğlan söyler sözün başarır Aşkın deryasını boydan aşırır Seni bir mecliste hacil düşürür Kötülere konup göçücü olma ------------------------------ Bayburtlu Zihni yazmış.. Vardım ki yurdundan ayağ göçürmüş Hangi dağda bulsam ben o maralı Laleyi sümbülü gülü har almış Zihni dert elinden her zaman ağlar Bayburt'lu Cengiz Altınsoy yazmış,,, Bende ye babam ye adlı şarkı sözünü yazdım,şarkı olarak okundu Ye babam ye Samanlık seyran oldu Ganimet viran oldu Ölümlü bu dünyada Vurguncu kral oldu Ye babam ye, ye babam ye Ne bulursan ,ye babam ye Fakir hakkı yetim hakkı Ne bulursan ye babam ye Ye babam ye ye babam ye Ne bulursan ye babam ye Utanmadan sıkılmadan Nebulursan ye babam ye Söyle sen kimin soyusun hırsızlar önden buyursun Yedin yedin doymadınmı Allah gözünü doyursun Cengiz Altınsoy Ulan bi doymadınız gitti,,,,,
Huzurunuzda titriyor - bu milletin hayatıdır;
Bu milletin ki mustarip, bu milletin ki muhtazır!
Fakat sakın çekinmeyin, yiyin, yutun hapır hapır...
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Yiyin, yemezseniz bugün, yarın kalır mı kim bilir?
Bu nadi-i niam, bakın kudumunuzla müftehir!
Bu hakkıdır gazanızın, evet, o hak da elde bir...
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Haseb, neseb, şeref, oyun, düğün, konak, saray,
Bütün sizin, efendiler, konak, saray, gelin, alay;
Bütün sizin, bütün sizin, hazır hazır, kolay kolay...
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Gurur-ı ihtişamı var, sürur-ı intikaamı var.
Bu sofra iltifatınızdan işte ab u tab umar.
Sizin bu baş, beyin, ciğer, bütün şu kanlı lokmalar...
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Vücudunu, hayatını, ümidini, hayalini
Bütün ferağ-ı halini, olanca şevk-i balini.
Hemen yutun düşünmeyin haramını, helalini...
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak!
Bugünkü mideler kavi, bugünkü çorbalar sıcak,
Atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak...
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Hırkanın ne suçu var sen yoluna varmazsan,
Var git yolunca yürü, er yolu kalmaç değil.
Dersin şeyhim aşk ile, yalın ayak, baş açık,
Er var dirlik dirlikmiş, yalın ayak aç değil.
Durmuş marifet söyler erene Yunus Emre'm,
Yol eriyle yoldadır yolsuza yoldaş değil.
Başka bir yar, başka bir dosta meylediyorsun, etme.
Hangi hasta gönüllüyü kastediyorsun, etme.
Çalınmış başkalarına nazar ediyorsun, etme.
Bizi öyle harab, öyle altüst ediyorsun, etme.
Sen varlık sahasını öyle terk ediyorsun, etme.
Ayın da evini yıkmayı kastediyorsun, etme.
Gözlerimizi öyle yaş dolu ediyorsun, etme.
Aşka öyleyse ne diye hayret ediyorsun, etme.
Bize cenneti öyle cehennem ediyorsun, etme.
O zehiri o şekerle sen bir ediyorsun, etme.
Huzurumu bozuyorsun, sen mahvediyorsun, etme.
Ey hırsızlığa da değen hırsızlık ediyorsun, etme.
Aşkın baygınlığıyla ne meşk ediyorsun, etme.
Yavru gitmiş ıssız kalmış otağı
Camlar şikest olmuş meyler dökülmüş
Sakiler meclisten çekmiş ayağı
Hangi yerde görsem çeşm-i gazali
Avcılardan kaçmış ceylan misali
Göçmüş dağdan dağa yoktur durağı
Zevk u şevk ehlini ah u zar almış
Süleyman tahtını sanki mar almış
Gama tebdil olmuş ülfetin çağı
Sordum ki bağ ağlar bağ u ban ağlar
Sümbüller perişan güller kan ağlar
Şeyda bülbül terk edeli bu bağı