CHP'de Kırmızı Alarm! Ankete Göre İstanbul ve Ankara riske giriyor!
Talat Atilla

CHP, uzun süredir Cowley'in "Geçmiş veya gelecek yoktur. Sonsuz bir “şimdi” vardır." sözüne iman etmiş görünüyor. Oysa CHP, mazisi ve o maziden beslenen kökleriyle büyük çınar(dı).

Elbette halen siyasetin birkaç önemli aktöründen birisi ama kendisini tüketmek için elinden gelenin fazlasını yapmaya ısrarla devam etmesi size de tuhaf gelmiyor mu?

Dünyada 100 yıldır ayakta duran birkaç partiden birisisin lakin tam bir film platosuna dönüyorsun!

Neredeyse herkes rol yapıyor.

Ekrem İmamoğlu, sanki ömrünü Dışişleri Bakanlığı diplomasi masasında geçirmiş gibi, gram gram "Adayım" diyor.

Kemal Kılıçdaroğlu, çok iyi anladığı mesajı anlamamış gibi davranıyor ama bir dakika! Kemal Bey unutmayın ki, görmezden gelmek için önce bakmak lazım!

Görmeden, nasıl görmezden gelebilirsiniz ki?

Parantezi kapatıp ilerliyorum.

Kılıçdaroğlu'na ısrarla ciddi bir özeleştiri yaptırmayan kim acaba?

Ya da kimler?

Kendisiyse, kendisine. Başkasıysa, yine Kılıçdaroğlu'na düşmanlık yaptığı açık.

İyi Parti hariç, toplamı yüzde bir eden 4 partiye 40'ın üzerinde vekil verdi.

38 değil!

Çünkü, İyi Parti kendi sırasından koymadığı 5 ismi CHP listesinden aday gösterdi!

Ne karışık, ne tuhaf işler değil mi?

Millet İttifakı’ndan 40'ın üzerinde vekil alan Saadet, Deva, Gelecek, DP ve İyi Parti'yi içtenlikle, bir metafor yapmadan tebrik ediyorum.

Siyaset, sonuç alma sanatıdır.

Sebil gibi vekillik veren varsa, alan niye olmasın?

Sebil çünkü!

Sizin de dikkatinizi çekiyordur.

Kılıçdaroğlu ve İmamoğlu arasında paylaşılma yolunda ilerleyen CHP Genel Merkezi, ne teşkilata, ne de seçmenine hesap vermedi!  Vermemekte ısrar ediyorlar.

Hesap yerine, İmamoğlucular, Kılıçdaroğlucular diye kendilerini kamufle etmeye, dikkat dağıtmaya çalışıyorlar!

Bu arada özeleştiriyi sadece Kılıçdaroğlu'ndan beklemek haksızlık olur.

İmamoğlu'nun sanki seçimlerde Kılıçdaroğlu'nun müstakbel Cumhurbaşkanı Yardımcısı değilmiş gibi kendisini kenara çekerek, liderine 'koltuğunu boşalt!' demesi de hiç adil görünmüyor.

Hele hele tepkilere rağmen Kılıçdaoğlu'nun Meclis sekreteri (özel kalem müdürü de diyebilirsiniz ) Şükran Kütükçü'nün kontenjanından defalarca vekil yapılan Bülent Tezcan'ın Kılıçdaroğlu'na baş kaldırması tam bir komedi.

Aydın'daki delegeye bile hâkim olduğu şüpheli!

Ya Kaftancıoğlu?

Her fırsatta İmamoğlu'na attığı taşlarda bin bir ima gizli!

Son olarak mealen İmamoğlu'na "Senin çapın İstanbul'u kaldırmazdı ama sen Kılıçdaroğlu'na dua et!" demesi, Kılıçdaroğlu'nun yanında saf tutacağı iddialarını güçlendirdi.

Bir kaç kare göstermeye çalıştığım bu fotoğraflar kamuoyunun artık kanıksadığı türden.

Ama kısa süre önce CHP'nin önde gelen kurmaylarının, gözlerden uzak genel merkeze yakın bir cafede yaptıkları konuşmalar, CHP'nin içine düştüğü asıl korkuyu işaret ediyor.

CHP'nin üç önemli kurmayı, önümüzdeki yerel seçimlerde CHP'nin adaylardan da bağımsız başta İstanbul ve Ankara olmak üzere kritik illeri kaybetme riskinin giderek yükseldiği konusunda fikir birliğine vardılar.

CHP'li kurmaylara göre parti içindeki çekişmeler tabanda çözülme, sandığa gitmeme gibi sonuçlar getirme potansiyeli taşıyor.

Üstelik bu potansiyelin riski de aşarak realize olmaya başladığı yönünde bilimsel ölçüler de var.

Meğer CHP'li bir yetkili, birisi üniversite, diğeri bir anket şirketi iki ayrı yere anket yaptırarak, "CHP içindeki tartışmalar yerel seçimlerde sizi CHP'den uzaklaştırır mı?" diye vatandaşa sormuşlar.

Sonuçlar CHP için hiç de iç açıcı çıkmamış!

İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediyeleri dahil 5 il için kırmız alarm seviyesine yakın veriler çıkmış.

Anketin en öne çıkan kısmı, CHP seçmeninin 4/1'ine yakın bölümünün sandığa gitmeme eğilimi göstermesi!

ATANMAYAN HAYAT!

Dünkü 'Atanmayan Öğretmenler Adına Sn. Cumhurbaşkanı'na Açık Çağrı' başlıklı yazımın muhatapları tarafından okunduğunu biliyorum!

Talep var mı?

Var.

Açık var mı?

Hem de çok.

Eğitimin ihtiyacı var mı?

Kesinlikle.

Söz var mı, söz!

Var. Hem de Milli Eğitim Bakanı tarafından.

O zaman hiç bir yetkilinin tarihe, "atanmayan hayatların" failleri olarak nesilden nesle geçmek istemediklerine eminim.

Çünkü 55 bin atanmayan öğretmenin annesi, babası, kardeşleri...

Belki eşleri, çocukları var.

Elbette onlarca akrabaları...

55 bin evde, 500 binden fazla elleri semada masumlar haber bekliyor.

Gözleri, kulakları ve ruhlarıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Hadi çocuklar, siz de hayata karışın. Herkes sevindi. Sizler de sevinin!" demelerini acilen bekliyorlar.

DEPREM FAKÜLTELERİ!

Aylardır  'deprem fakülteleri ' kurulsun önerimi dile getirmekten yorulduğumu düşünenler varsa yanılıyorlar.

Deprem fakülteleri kurulana kadar yazmaya devam edeceğim.

Bu önerime kayıtsız kalan iktidar/muhalefet unsurları umarım tarih önünde mahcup olmazlar!


TALAT ATİLLA'YI TWITTER'DA TAKİP ET!



Sayfa Adresi: http://www.turktime.com/yazar/chp-de-kirmizi-alarm-ankete-gore-istanbul-ve-ankara-riske-giriyor/7335