Demirtaş haksız mı?
Ankara Kulisi

 

Siyaseten durduğumuz yer nettir. Kendimizi hiçbir mahallede, hiçbir siyasi görüşün yandaşı, hiçbir cephenin neferi olarak görmeyiz.

Sadece gazetecilik yaparız.

Ama bir konuda kesin tarafız ve bundan asla taviz vermeyiz. Bu ülkenin bölünmez bütünlüğü. Hangi görüşten olursa olsun, bu ilkeye aykırı davranırsa, “gazetecilik tarafsızlığını” rafa kaldırır ve hiç düşünmeden taraf oluruz.

İşte bu ilkesel duruşumuz nedeniyle; bölücü bir örgüt olan PKK’nın siyasi uzantısı olan HDP ve türevlerine karşı mesafemizi koruruz.

Okurlarımızın zaten yakından bildiği bu malumu ilan etmemizin nedeni biraz sonra “hak vereceğimiz” aktördür.

Biliyorsunuz… AK Parti kaybetmek için yapılmaması gereken ne varsa her şeyi fazlasıyla yapıyor ama anketler hala seçimin ortada olduğunu gösteriyor.

Ortam bir iktidarın kaybetmesi için her türlü şartı sunuyor ancak muhalefet hala topu orta sahada döndürüyor.

Güya iktidarı devirmek için 6 benzemez bir araya geldi güç birliği yapıldı, toplantı üstüne toplantı gerçekleştirildi ama gelinen noktada hala dengeler bıçak sırtı.

Muhalefet o kadar perişan, aktörlerin ortaya çıkınca ortaya koydukları performanslar, ileri sürdükleri argümanlar o kadar umut kırıcı ki, AK Parti hala geçer akçe.

İşte Selahattin Demirtaş tam da buna isyan ediyor.

Başta da dedik. Demirtaş’a mesafemiz de tavrımız da bellidir. Ama bazı gerçekler var ki; o gerçekleri Demirtaş bile söylese, gerçekliğinden bir şey kaybetmez.

Diyor ki Demirtaş: Voltran'ı oluşturamadıkları için aslında hiçbir şey söylemiyorlar. O kadar çok ve gereksiz şeyi tam bir kakafoni şeklinde söylüyorlar ki, sonuçta hiçbir şey söyleyememiş oluyorlar.

Haksız mı? Güya Voltran’ı oluşturmak için bir araya gelen 6’lı masa 4 kez toplandı. Saatlerce konuştular. Sonrasında bazı açıklamalar yaptılar, bir şeyler söylemeye çalıştılar. Peki, onca toplantı, onca muhabbetin hasılası ne? Ne biliyoruz? Ne söylediler? Büyük harfle yazalım: HİÇBİR ŞEY.

Ve diyor ki Demirtaş: Meğer siz kararsız seçmenden daha kararsızmışsınız. Lütfen artık kendinize gelin. Durumun vahametine ve ciddiyetine uygun bir duruşla ortak ve somut bir mesajda buluşup memleketi uçurumun dibinden çıkarın. Sorumluluk da vebal de hepinizdedir.

Demirtaş’a hak vermek zorumuza gitse de ne yazık ki bu kez vereceğiz. Çünkü her geçen gün fakirleşirken, savaşlarda kaybetmediğimiz egemenliğimiz gözlerimizin önünde elimizden giderken, bu ülkenin asli vatandaşları kendi ülkelerinde yabancı kategorisine sokulurken, ülkemiz yabancıya cennet bu ülkenin vatandaşlarına cehennem haline gelirken muhalefetin hala elleri cebinde ıslık çalması… Ve koskoca bir milletin kendilerini bu hale getiren bir iktidar ve onlardan daha beter bir muhalefet arasında sıkışıp kalması, daha çok zorumuza gidiyor. 

Evet… Tüm vebali iktidara yükleyemezsiniz. Emin olun muhalefet bu kadar zavallı, bu kadar beceriksiz, bu kadar vizyonsuz olmasa, iktidar da bu kadar rahat, dediğim dedik, yanlışlarında ısrarcı olmayacaktı.

Tarih, ülkenin yıkımından sadece AK Parti’yi sorumlu tutmayacak, o utanç muhalefete de yazacak.

Ve biz, iktidar için de muhalefet için de utancımızla, öfkemizle, boğazımızdaki yumruyla kalakalacağız.



Sayfa Adresi: http://www.turktime.com/yazar/demirtas-haksiz-mi/7048