![]() |
Özünüze kavuşamadığınız ne çok ömür tükettiniz, ne çok tarih saydınız. Öylece duran bir ekranın içinden geçen takvimi giyindiniz. Mutlak hakikat "TEK BİR GÜN"dü. Sayamayacağınız kadar izlenim bıraktınız hiç yaşamadığınız hayatınızda. Teknolojik çağın ötesindeki insan aklının hangi boyutlarla iletişim sağlayabildiğinden bihaber önündeki toplumların hayalini canlandırmakla meşgul. Olayları dramatize ederek hatanızı yok sayamazsınız. Aklın frekans yapısı bu boyutta topluyor tüm zamanları ama siz aldatmacanın farkında değilsiniz. Hiç bir fikriniz olmadığı yerden bakıyorsunuz, hiç bir fikriniz olmayan gün'demlere. HER GÜN BUGÜN Bir videodan diğer video veya sayfaya nasıl anlık geçiş yapıyor, o video da oynatılan kişiler nasıl ki yıllar önce ölmüş birini canlandırıyorsa veya geçmişte bir sahneyi senin gözünün önünde hareket ettiriyor ve konuşturuyorsa, tıpkı dünyada bu algoritma üzerinde canlılık ve hareket ortamındaymışsın hissi veriyor. Metaverse teknolojini yeni yeni kavramaya başlayan insanlık daha ileri teknolojik metaversenin içinde olduğuna akıl erdiremiyor. Bir video oynatıcı program nasıl geçmiş, şu an veya geçmişte yaşamış insanları ve olayları birebir canlandırıyorsa, yaşadığınızı varsaydığınız evrende tüm olayları tıpkı video oynatıcı gibi zamanınıza taşıyor. Nasıl olur da oğlum, kızım, başkanım, patronum, annem, babam, eşim ,dostum dediğim insanları benimle aynı zamanda var edebilir? Çünkü siz her gördüğünüze ve duyduğunuza ya bu dünyaya aldananlardan oldunuz. ZAMAN İÇİNDE ZAMAN, MEKAN İÇİNDE MEKAN Örnek olarak; bir internet sayfasında yan sekmelerde yüzlerce video oynatabiliyorsunuz ve bunu nasıl ki bir an da hepsini duyabiliyorsunuz, işte dünya da içiçe geçmiş yaşamların iz sürdüğü, bir birinden tamamen ayrı dünyaların aynı ağda yayın yaptığı hareketlilikten ibarettir. Her insan bir dünya her dünya yokluğun kaynağıdır. Kaynağı belli olmayan verileri ne çok yüklenmiş zihinler. Aldanışınızın boyutları sadece "bir gün" içinde yaşanmış olayların yansımasıdır. Nasıl ki üç bin yıl önce ölmüş bir yıldızı kendi zaman algınızda bugün diri görüyorsanız, şimdi de yaşanmış bitmiş ömürlerin içinde hayat sürdüğünüzü sanıyorsunuz. Ne orada artık bir yıldız var ne de burada yaşayan tek bir canlı! Kalbini arındırmayan hakikat sırrını açmasın. Her algının zamanı bir kalıpta kilitli.
Ne çok zaman geçti göz yanılsamanızın üzerinden.
Nasıl ki bir ekrana sonsuz ağlar sığıyor, iletişim anlık yaşanıyor ve görüntüleniyorsa insanın dünyası da sonsuzluğun içindeki tek piksel bile değil.
İzdüşümünüz gerçeği tetiklerken, hisleriniz yön vermekte anlık reflexlere ve hayatın akış grafiğine.
Özünü bulamayanların sözlerinin kalabalık oluşturduğu tekrarlar alışkanlıklarınıza tutkuyla bağlanmanızı sağlıyor.
Kendinizi dünyaya öyle kaptırdınız ki kendinizin aslını unuttunuz.
Ne çok söz doldurmuş gözlerine, gördüğü kadarına inandığı ne çok ses var hayalinde.
Kaç hayat birleştirmiş kendi kudretini unutmak adına.
Tıpkı zihinler dosyası gibi.
Zerreden kürreye, kürreden zerreye ulaşan hiçliğin kaynağı sensin.