GAZETECİLER NEDEN ÖLÜR?
Tuğrul Sarıtaş

 

 

“Yaşadıkça ne günler görüyor insan.
Genç yaşlı dinlemiyor zaman!”

Bizim gazetecilik mesleği ilginçtir.
Bırakın yılları, ayları bir yana, her gün yaşadığımız olaylar bile roman olur...
Çünkü biz insan olduğumuz gibi, karşımızda da “insanlar” vardır.

İnsanın olduğu her yerde acı ve tatlı olaylar, sevindiren, güldüren, mutlu eden, düşündüren olaylar karşımıza çıkar...

Bazılarına gülersiniz, bazılarına tanık olduğunuz zaman içiniz kan ağlar!..

Biz gazeteciler her gün bir şeyler yazarız.
Haber, makale, söyleşi...

Ama yazdıklarımız hep başkaları içindir...

Yazdığımız her şey, her olay, büyük bir hızla önümüzden akıp gider!..

Bizim dönemimizde bilgisayar yoktu. Elektrik kesilse bile daktilomuza kağıt takıp, mum ışığında haberimizi yazardık!.

Gazetecilik zevkli olduğu kadar yorucu ve yıpratıcı bir meslektir...

Aynı gün bir trafik kazası veya cinayet gibi üzücü bir olayı haber yaparken, akşam şen şakrak bir eğlence haberinin içerisinde kendinizi bulabilirsiniz!.

VEFASIZLAR!

Dost olarak bildiğiniz kişileri bizim meslekte iyi ayırmak gerekir...

Öyle zaman olur ki, en büyük darbeyi size, yine dost bildikleriniz vurur!.

Bizim meslekte işsiz kalmak da çok zordur...
 
Kapınızı kimse çalmaz, bir telefon açıp hatırınızı soran bile olmaz!..

YAPRAK DÖKÜMÜ GİBİ...

İşsiz gazeteci sayısı o kadar fazla ki...
 
Gerçek emekçiler, haberciliğin ustaları işten çıkartılı verdi!.

Yıpratıcı bir meslektir; gündüzler, geceler birbirine karışır...
 
Gazeteci evde oturamaz, habercilik içine işlemiştir; yerinde duramaz...

Bizim meslekte 'emekli' ifadesi sözdedir!

Elimiz, ayağımız tuttuğu sürece 80 yaşında bile koştururuz, dağ, tepe demeden...

Sözün kısası:
Tüm mesleklerin bir sonu vardır; gazetecilik ömür boyudur.

Ama son dönemlerde gerçek gazetecilerin önüne engel konulması ve işten çıkartılması üzerine bir çok değerli meslektaşımızı kaybettik, kaybediyoruz; yaprak gibi dökülüyoruz!..

Yaşadıkça ne günler görüyor insan...
Genç, yaşlı dinlemiyor zaman.
Bir bakıyoruz, MUSALLA taşında son buluyor bu güzel yaşam!

Şu bir gerçek ki:

Hep HANCIYIZ, kara toprağa girene kadar da hep HABERCİYİZ!..

Sözler uçar gider:

Anı olarak, YAZILAR ve FOTOĞRAFLAR hep kalır!

Gazetecilik bitmedi:

HABERCİLİĞE ölene kadar devam!..
 
Bayrağı teslim edip aramızdan ayrılan meslektaşlarımızın mekanları cennet olsun..


Hoşçakalın, sağlıcakla kalın.

 



Sayfa Adresi: http://www.turktime.com/yazar/gazeteciler-neden-olur/6655