TATLI ve ACI HABERLER HAFTASI..
Yalçın Toker

 

 

Hayat işte budur.. Her zaman acılar ve tatlılıklarla doludur..

İstanbul’dan eşim Serpil’le birlikte oğlumuz Serhat’ın 50. yaş gününü kutlamak üzere İzmir’e geldik.. Doğum gününe daha iki gün vardı. Evi Karşıyaka Bostanlı’da deniz kıyısında. Öğleden sonra hanımla deniz kenarında dolaştık. Martılara yem attık.

Ertesi gün hep birlikte yaş günü kutlamamızı yaptık.. Oğlumun eşi, yani gelinim Noriko ve kızı yani torunum Miray.. Kızım Mine’nin eşi Ahmet ve oğulları yani torunlarım Kaan ve Efe, kısacası iki çocuğum, gelinim, damadım, torunlarım hepimiz bir araya geldik, birbirimize sarıldık, kucaklaştık.. Hasret giderdik..

Bizim bu sarılıp kucaklaşmalarımıza, oğlumun büyük kızı Leyla da Almanya’dan görüntülü telefonla katıldı.. Bu yaş kutlama toplantımızda hepimizin yüzleri güldü.. Sonunda ben, odama çekilip, yatağıma uzandım.. Tabii yine hemen düşüncelerime daldım..

Hafta içinde kaybettiğimiz dostlarım hemen kafamda canlanmaya başladılar.. Yani tatlılıklar bitti, hayatımızın öteki parçası dediğim acılar başladı..

Sevgili dostum, ressam Abdullah Turan’ı kaybettiğimizi anımsadım.. Abdullah benim tam 65 yılık arkadaşım, meslektaşım, komşum.. Ben 1955’te spor yazarlığına başladığım(*) sırada o da Yeni Sabah’ta idi.. Birlikte çalıştık.. Ben yazdım, o çizdi.. Sonra ben, Toker Yayınlarımı kurup kitaplar basmaya başlayınca, Abdullah dostumun, kitaplarımızın kapakları konusunda çok yardımlarını gördüm.. Hele Rahmi Turan’ın Kara Murat(**)’larını kitaplaştırma kararını verince, Abdullah Turan’a adeta teslim olmuştum.. Sayıları 20’yi bulan Kara Murt kitaplarının ilk beşinin yazarı Rahmi Turan, mimarı  yani onlara can veren ise Abdullah Turan’dı.. İşte o beş kitap: 1. Vahşi ve Güzel, 2. Ölüm Yolu, 3. Aşk ve Kan, 4. Kardeş Kanı, 5. Kızlar Manastırı.

6. ve diğer Kara Murat’lar ise basmamızı beklemekteler.. Bunlar da şunlar: Cenneti Satan Adam, Pekin Celladı, Radenpur Bakiresi, Deniz Aslanı, Kanlı Akın, İntikam Kılıcı, Ölüm emri, Türk Kılıcı Yunanistan’da, Kralın Gözdesi, Aşkın Kılıcımdır, Roma’daki Şeytan, İntikam Günü, Çöl Kartalı, Korsan Aşkı, Prensesin Aşkı.

Bu noktada isteseniz, Abdullah Turan için; “nur içinde yat!” deyip, sözü biraz da Rahmi Turan dostumuza bırakayım..

Çünkü Rahmi de bizim en az 65 yılık dostumuz, komşumuz ve en sevdiğimiz bir arkadaşımızdır.. Basınköy’de bizim blokun yanındaki blokun 3. katında Rahmi ile Abdullah karşılıklı dairelerde otururlardı. Yani ikisi de komşumdu.. Ben Abdullah’a “Abduş..” derdim.

3 ve 4 Mart günleri Sözcü gazetesinde Rahmi, şunları yazdı:

 

KARAOĞLAN VE KARA MURAT ARTIK YETİM !
SUAT YALAZ VE ABDULLAH TURHAN AYNI GÜN VEFAT ETTİLER !

Çizgi romanda iki ustamız vardı: Karaoğlan'ın çizeri Suat Yalaz ile Fatih'in Fedaisi Kara Murat'ın çizeri Abdullah Turhan. Hafta içi aynı gün (2 Mart Pazartesi) vefat ettiler. Türk milliyetçiliğinin, dolayısıyla ülkücü hareketin yayılmasında sanılanın çok daha üzerinde etkisi bulunan, kendilerinin de Nihal Atsız’ın özellikle Bozkurtlar dizisinden etkilendikleri açık olan iki çizere rahmet diliyorum.

1 Nisan 1963’te yayımlanmaya başlayan ve Türk çizgi roman tarihinin en uzun soluklu çalışması olan, beyaz perdeye de defalarca aktarılan ünlü çizgi roman “Karaoğlan”ın yazarı, senarist, yönetmen ve çizer Suat Yalaz kalp rahatsızlığı dolayısıyla 88 yaşında İstanbul’da aramızdan ayrıldı. Yalaz’ın cenazesi 4 Mart Çarşamba günü Zincirlikuyu Camiinde kılınan cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığında toprağa verildi.

Suat Yalaz’ın yönetmen veya yapımcılığını yaptığı, senaryosuna imza attığı filmlerden birkaçı şöyle: Son Osmanlı Yandım Ali, Altay’dan Gelen Yiğit / Karaoğlan, Camoka’nın İntikamı, Baybora’nın Oğlu, Bizanslı Zorba, Karaoğlan Yeşil Ejder, Camoka’nın Dönüşü, Karaoğlan Şeyh’in Kızı, Cengiz Han’ın Hazineleri, Şeytan Kafesi, Karaoğlan’ın Kardeşi Sargan..

Abdullah Turhan ise Muğla'nın Datça ilçesinde yaşıyordu ve rahatsızlığı sebebiyle bir süre önce Marmaris Devlet Hastanesi Yoğun Bakım servisinde tedavi altındaydı. Turhan, doktorların çabalarına rağmen Pazartesi günü 12.30 sıralarında vefat etti. Çizgi roman sanatının büyük ustası Abdullah Turhan, 3 Mart Salı günü Datça'nın Mesudiye Mahallesi Avlana Camiinde öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazı sonra, Damarası Mezarlığında toprağa verildi.

Trabzon'un Akçaabat ilçesinde 1 Ocak 1933’te dünyaya gelen Turhan, 1954 yılında Yeni Sabah gazetesinde başladığı resim ve çizgi roman çalışmalarına, 1957 yılında ‘Şen Çocuk' dergisiyle devam etti. 1957’de Sefa Kılıçoğlu'nun, Pazar dergisinin kadrosuna katılan Turhan, yılında Günaydın gazetesinde çizmeye başladı. 1974'ten itibaren bağımsız dergi olarak 946 sayı yayınlanan Kara Murat, daha sonraki yıllarda Türk Sinemasının büyük ustalarından Cüneyt Arkın tarafından beyaz perdede canlandırıldı. Türk çizgi roman sanatındaki en önemli çalışması ‘Kara Murat oldu. Rahmi Turan'ın (Rahmi Muratoğlu imzasıyla) kaleme aldığı Türk çizgi roman kahramanı ‘Fatih'in Fedaisi Kara Murat'ın unutulmayacağına inanıyorum.” 

Gelelim Ertuğrul Akbay’a; “Atletik vücuduna, zinde yapısına rağmen, besleme medyanın rezil tetikçilerinin iftiraları nedeniyle bağışıklık sistemi harap bir hale gelmişti. Yargı da, ahlâksız tetikçileri durduramadı. Çünkü siyasi hava onlardan yanaydı ve arkalarında iktidarın gücü vardı. RTÜK denilen AKP yanlısı kuruluş da televizyonlardaki iftira dolu saldırılara göz yumuyordu.. Bir yıl önce 7 Mart 2019’da hayata veda etti..”

Ben, “Sözcü’nün babası” dediğim Gözcü gazetesi”nde, Coğrafyada Tarih İzleri ismini verdiğim sütunumda yazılar yazardım.. Rahmetli Ertuğrul’la o günlerde başlamış olan bir tanışıklığımız ve dostluğumuz vardı.. O da nur içinde yatsın.

(*) Gazetecilik ve Kitapçılık Anılarım/Yalçın Toker, Toker Yayınları www.tokeryayinları.comTel.02126010035 ve [email protected]

(**) Kara Murat /Rahmi Turan, 1-5 cilt takım/Toker Yayınları. Toker Yayınları www.tokeryayinları.comTel.02126010035 ve [email protected]

 

 



Sayfa Adresi: http://www.turktime.com/yazar/tatli-ve-aci-haberler-haftasi-/6287