“PADİŞAH III. MUSTAFANIN SOYUNDAN GELDİM”Diyen Gazeteci Arkadaşımız..
Yalçın Toker

 

 

Geçen haftaki yazımda, değerli gazeteci arkadaşım Selami Turgut Genc’in, Yeni Gün Gazetesi’nde  beni anlatan yazısından söz etmiştim..

İki gün önce, Selami bana bir kitabını gönderdi.. Kitabın adı:“Karanlık Kanyonun Sırları III. MUSTAFA VE BEN”

Kitap çok ilgimi çekti.. Hemen göz geçirmeye başladım.. Bilirsiniz ben, tarihe, özellikle de Osmanlı tarihimize çok meraklıyım.. İtiraf edeyim, bu kitaptan pek çok yeni bilgiler öğrendim..

Sizlerin çoğunuzun da ilgisini çekeceğine inandığım için, şimdi kitaptan alıntılar yaparak bazı satırlarını aktaracağım..

Fakat önce OSMANLI PADİŞAHLARI (*) isimli kitabımdaki bilgilerle kısaca Padişah III. Mustafa’dan sözedeyim:

 

Sayfa:143’ten satırlar:

“Hayatı:28.1717-21.1.1774: 56 yıl, 11 ay, 24 gün yaşamış. Saltanatı: 30.1.1757-21.1.1774: 16 yıl, 11 ay, 22 gün tahtta kalmış.

Babası: III. Ahmet.. Annesi: Mihrimah Sultan. Beş eşi ve ikisi erkek, beşi kız, yedi çocuğu olmuş. OğullarındanŞehzade Selim (III. Selim) Padişah olmuştur.

Döneminin önemli olaylarından bazıları:21.5.1766: Büyük İstanbul depremi.Fatih ve Eyüp Sultan camileri yıkılmıştı. 6.7.1770: Rus Donanmasının, Çeşme Limanına girerek Osmanlı Donanmasını yakması. 1771-1773: Silistre ve Varna zaferlerimize rağmen, Ruslara yenilmemiz ve sonuçta Kırım’ın elimizden gitmesi.

Şimdi gelelim asıl konumuza, Selami Turgut’un kitabı;

 

III. Mustafa şairdir ve lakabı Cihangir’dir.

SULTAN III. MUSTAFA  ve BEN,

 

Kitabın 172. Sayfasından:

“Tarihi bir gerçeği ortaya koyacağım..

Osmanlıların 26. Sultanı, 105’inci İslam Halifesi III. Mustafa ile benim kan bağım var..

Dede soyum III. Mustafa’ya dayanıyor..Dede soyumdan Şefik Gençağa, onun damadı olmuş.. Damadına Padişah, Gençağa sıfatını vermiş..Eğinli bu Şefik efendi, Padişahın fermanı üzerine Karanlık Kanyon’un yerini bildirmek üzere İstanbul’a gitmiş ve Devleti Aliye istihbaratçılarıarasında kendisine görev verilmiş. İlginç öykülerle destanlaşan yaşamının o döneminde III. Mustafa’nın kızı Hibetullah’la evlenmiş..Böylece III. Mustafa Gençağa’nın kayın pederi olmuş. Gençağa daha sonra Eğin’e yerleşmiş. Çoluk çocuğa karışmış..

Bizler de, Eğin’de Gençağa unvanıyla büyümüşüz.. Sultan III. Mustafa’nın onurlu soyunu taşıyan Gençağa’ların soydan soya geçen torunlarından biri de benim.. Ama bizim nesil şimdi, Sultan III. Mustafa’nın bahşeylediği, Gençağa’yı kısaltarak sadece GENÇolarak bıraktık..”

KANAL İSTANBULPROJESİ  ve III. MUSTAFA

 

Kitabın arka kapağından satırlar:

Osmanlı Padişahı Sultan III. MUSTAFA, çıktığı bir av gezisinde, Karadeniz kıyılarındaki Kastro (Çilingoz) denen yer ile Büyükçekmece arasında bir kanal açılsın fikrine kapılır. Kağıt üzerinde çizdiği hat, 150 yıl sonra, Rus ve Bulgar Ordularının durdurulduğu Çatalca hattıyla adeta birebir örtüşür..

Günümüzde Hükümetin sahip olduğu  İstanbul Kanalı Projesinin de planlamaları hemen hemen onunla aynı gibidir..”

      

Sa: 172’den satırlar:

“Osmanlı Sultanı III. Mustafa’nın çağımızla örtüşen pek çok hayalleri vardı.

Onun döneminde Sapanca golü, bir kanalla İzmit körfezine bağlanacaktı. Kanal İstanbul projesi ise ilk hayali idi. Ayrıca, Süveyş Kanalı’nı açma fikri de ona aitti. (Yani bu kanalı açılışında 110 yıl önce düşünmüştü..)

Karadeniz’den Marmara’ya bağlanması tasarlanan Kanal projesi ile, Avrupa’daki Osmanlı topraklarından, yakıt ihtiyacı odun ve kereste nakli sağlanacaktı. Böylece Anadolu için ekonomik ve stratejik bir bağ kurulmuş olacaktı.

Ancak, dış güçlerin savaş baskısı ve ordunun ıslahı nedeniyle, bu projeler askıya alınmıştı.

.. Günümüzde de Türkiye, bir süreden beri Kanal İstanbul projesi peşindedir.

Türkiye. Medeniyetlerin iki kıt’ası arasında, ikinci bir çağı daha başlatmaya hazırlanıyor.. Kimse bu projenin derinliğini bilmediği ve yanlış algılara kapıldığı için ilerisini göremiyor.

Avrasya coğrafyasındaÇin Devleti, büyüyen bir ekonomiye sahiptir. Ancak güçlü ekonomisini, okyanusların ticaret yollarında, Amerikan donanmasının baskısı altında tutmak istemiyor.

Bu yüzden Kanal İstanbul projesi, Avrasya ülkelerinin de cazibe alanı içine giriyor.,

İpek Yolu’nun tarihi önemi hatırlandığında, (Neden Hazar Denizinden Karadeniz’e bir kanal açılmasın ki?) fikri üzerinde duruluyor.

Neyse lafı uzatmayalım, kitap bunlar gibi günümüze ışık tutan daha bir çok bilgilerle dolu.. Selami’nin Kanal İstanbulla ilgili fikirlerine katılırız, katılmayız orası başka..

 

(*)Karanlık Kanyonun Sırları III. MUSTAFA VE BEN”/Selami Turgut Genç, Rönesans Yayınları. Bahçelievler-İstanbul, Tel: 0542 3901946

(**)OSMANLI PADİŞAHLARI/Yalçın Toker, Toker Yayınları www.tokeryayinları.comTel.02126010035 ve [email protected]

 



Sayfa Adresi: http://www.turktime.com/yazar/padisah-iii-mustafanin-soyundan-geldimdiyen-gazeteci-arkadasimiz-/6280