ERDOĞAN GİBİ DÜŞÜNMEK!
Bülent Kuşoğlu

Dış politikayı ve özelde Suriye konusunu çok iyi bilmiyor olabilirsiniz. Muhtemel ve normaldir. Vatandaş olarak çok ayrıntılı bilmemize gerek yok. Ancak yıllardan beri o kadar çok konuşuldu ki mutlaka belli konularda kanaatiniz oluşmuştur. Suriye konusunda sizinle katılacağınızı düşündüğüm bazı tespitlerimi paylaşacağım;  

*ABD, Suriye’nin kuzeyinde önemli bir bölgeyi kontrol ediyor, kendisine vekalet edecek bir ordu kurdu ve silahlandırdı. 

*Rusya, tarihinde ilk kez Akdeniz’e inmiş oldu, Esad Rejimini ayakta tuttuğu için Suriye’nin en güçlü tarafı. 

*İran, dini kullanarak Suriye’de toplum nezdinde siyaseten güçlü bir yapı oluşturmuş durumda. 

*İsrail, Suriye karıştığı için en rahat dönemini yaşıyor ve tebessümle olanları detaylı izliyor. 

Peki, bu tespitler sonrası birkaç da soru sorayım;  

*Türkiye’nin Suriye’de bir çıkarı, gücü veya tuttuğu bir mevkii var mı? 

*Türkiye’nin 40 milyar $ harcadığı, yıllardır konuk ettiği 3.5 milyon Suriyeli yoluyla Suriye’de etkili bir gücü var mı? 

*Türkiye’nin milyarlar harcadığı Suriye Rejim muhalifleri yoluyla kazandığı bir avantaj var mı? 

*Türkiye’nin milyarlar harcanan DAEŞ/İŞİD militanlarını kullanma gücü var mı? 

*Türkiye, ABD’nin silahlandırdığı YPG/PYD gücü nedeniyle kendisine yönelik bir tehdit hissediyor mu? 

*Türkiye, CIA’nin oluşturduğu DAEŞ/İŞİD militanları nedeniyle kendisine yönelik bir tehdit hissediyor mu? 

Bu sorulara Türkiye açısından olumlu cevaplar vermek pek mümkün değil. Dolayısıyla Türkiye’nin Suriye mücadelesini anlamak pek mümkün değil. 

Türkiye’nin şimdiye kadar ki mücadelesini anlamak pek mümkün değil de şimdi yaptıklarını, hedeflediklerini anlamak mümkün mü? 

Güvenlik şeridi kurmak istiyoruz. ABD’ye Suriye toprakları için şöyle bir teklifte bulunduk; 

*Sınırın Suriye tarafında 30 km eninde 480 km uzunluğunda bir şerit oluşturalım. Bu hat üzerinde 140 köy ve 10 ilçe kuralım. Masraflarını da AB ve diğer ilgili ülkeler karşılasın. Yani Ankara-İstanbul yolundan uzun bir hat boyunun iki tarafının 15’er km derinliğinde köyler ve kasabalar yapılacağını düşünün. Bu hatta 2 milyon Suriyeli Arap yerleştirilecek. Güvenliğini Türkiye sağlayacak. Böylece YPG/PYD’den korunmuş olacağız. Nasıl mümkün olacaksa? 

Diyelim ki bu durum gerçekleşti.  

Bu teklifimiz bize ne sağlar? 

YPG/PYD’nin kabulü anlamına gelir bu hat… 

Ayrıca Türkiye ne kazanmış olur? 

ABD ve Rusya’yı (hatta İran ve İsrail’i) anladım da bizim Suriye’de ne menfaatimiz olur bu mantıkla? 

Yani şimdiye değin çok vahim hatalar yaptığımız Suriye konusunda çok vahim hatalar yapmaya devam ediyoruz… Şam’da Cuma kılmak amacıyla yola çıktığımız bu Suriye seferi Suriyelilerin tüm Türkiye’yi fiilen işgali ile sonuçlandı. Hala saçmalamaya ve BOP eş başkanı olduğunu söyleyen Erdoğan’ı desteklemeye devam ediyoruz… 

Bir dostum şöyle dedi; “Türkiye’de iktidara yakın herkes, saçmada olsa kendini Erdoğan gibi düşünmek zorunda hissediyor. En azından Erdoğan’ın karşısında olmak istemiyor.”  

Bu doğru tespit Türkiye’nin önemli sıkıntılarından biri. Özellikle devlet bürokrasisinde ve iktidar siyasetinde bu durum çok önemli sorunlar yaratıyor… 

Makulü ve mantığı kaybettik… 

Ahlakımızdan ve milli-manevi değerlerimizden sonra…  



Sayfa Adresi: http://www.turktime.com/yazar/erdogan-gibi-dusunmek/6188