HER ŞEY OLACAĞINA VARIR!
Bülent Kuşoğlu


Nihayet halkçı bir Meclis’imiz oldu. Cumartesi günü yemin töreni vardı. Meclis kulislerinde ve lokantalarında olanlar halkçı bir Meclis’e tanıklık etmişlerdir. Hani bir efsane var ya; Cumhuriyetin ilk yıllarında kılık-kıyafeti bozuk köylüler Ankara’nın ana caddelerine alınmazdı diye, şimdi onun tersi oldu. Meclis tam olarak halkçı oldu… Her şey renkli ve hareketli idi. Pazar yeri gibiydi ortalık. Çok şükür halkçı Meclis’imiz var artık… Gerçi dışarısı lüks, pahalı otomobilden geçilmiyordu ama sanırım onlar vekillerimize ait değildi. İzlemeye gelen yabancı misyon temsilcilerine ve yerli beyaz Türklere aitti…
Bu hafta kamuda çalışmakta olanlar işe gittiklerinde sürprizlerle karşılaşabilecekler. Bazılarının kendi ünvanı, bazılarının ise çalıştığı kamu kurumunun ünvanı değişmiş olabilecek. Kimse telaşlanmasın, kamuda reform yapılıyor! “Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi” gibi bize özel bir sisteme geçiyoruz. Tamam, kimseye sorulmadı, tartışılmadı ama yanlış yapılacak değil ya, devlet bundan sonra Başbakanlığın kalkmasıyla çok daha iyi çalışacaktır. Zaten bu işler öyle herkese, halka danışılarak yapılmaz. Yapılınca yapılmış olur… Bütün sorun Başbakanlıktaydı malum… Bir de bazı kurumları ve bakanlıkları birleştirince reformun kralını yapmış oluyoruz… Mala-davara zararı yok, halk rahat olsun…
Meclis açıldı, yemin töreni yapıldı ama Meclis’in görev yapabilmesi yani kanun çıkarabilmesi ve denetim yapabilmesi şu an mümkün değil. Çünkü, içtüzükte bu konularla ilgili düzenlemeler henüz “Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi” ile uyumlu hale getirilmedi. Geçen yasama dönemi bu işin de yapılması gerekiyordu ama acelesi yokmuş. 1 Ekim’de TBMM açıldığında bir ara yapılırmış. Gerçi Eylül’de bütçe gelecek, bu arada acil ihtiyaçlar olabilir ama kendimizi sıkmayalım bu ara! Nasılsa her şey olacağına varır… Ekim’de olmaz ise Kasım’da yine olmaz ise seneye hallederiz. Nasılsa “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemimi” var artık. Meclis kanun yapmaz ise cumhurbaşkanı kararname çıkarır, sorunu halleder. Denetimde şart değil, zaten kim yolsuzluk yapıyor ki?
Pazar akşamı tren faciası ile üzüldük, can kaybının çok daha fazla olmamasına şükür ettik ama Pazartesi sabahı 24 kaybımızın yüzlerce yaralımızın olduğunu öğrenince üzüntümüz, asabiyetle karışık bir hal aldı. Anladık ki, cari demiryolu denetimini yapmayan ve kötü travers alan yöneticiler için yayın yasağı gelmiş… Gerçi halk bu işlere sesini çıkarmaz, yayın yasağına gerek yoktu yani ama halk neyin ne anlama geldiğini gayet iyi bilir… Halk hem Meclis’i ele geçirecek, hem lüks otomobillere binecek, bir de ses mi çıkaracak yani?
Telekom özelleştirmesi, Türk tarihinin en unutulamaz skandallarından birine dönüştü. Sonu ne olur bilmiyorum ama bu haliyle bile ibretlik bir ders durumunda. İnşallah halkçı Meclisimiz içtüzük çalışmaları ve odalara taşınma işi bittiğinde bir ara bu konuyla ilgilenir…
Ekonomist Hakan Özyıldız’ın resmi kaynakları baz alarak yaptığı çalışmaya göre hane halkımızın borcu 2002’de 6,6 milyar iken şimdi 525 milyara ulaşmış ama borç halkın yiğit bölümünün kamçısıdır. Vergiyi, primi, KGF’yi, banka borcunu, senet borcunu ödemeden, ötelete ötelete gül gibi gidiyoruz işte. Allah büyük, yarın bir çaresini bulur nasılsa Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemimiz…
Bunları Pazartesi sabahı yazıyor-çiziyorum. Cumhuriyet tarihinde Bakanlar Kurulu’na verilen KHK yetkisinin son günü ve saatleri olmasına rağmen hala yetki kullanılmış “Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi” kararnamesi çıkmış değil. Nasıl bir devlet var, henüz halkımız bilmiyor ama şart mı sanki Allah aşkına?
Her şey olacağına varır…
 
 
 
   



Sayfa Adresi: http://www.turktime.com/yazar/her-sey-olacagina-varir/5859