NASIL BİR DEVLET OLACAĞIZ?
Bülent Kuşoğlu


Yazıyorum, twit atıyorum, uygun ortam bulunca televizyonlarda toplantılarda anlatmaya çalışıyorum kimse ne diyorsun sen demiyor. Biliyorum çoğunluk bu konuyu anlamaz, anlayamaz ama gerçekten çok hayati bir konu. Bir daha yazacağım.

Bayanlar, Baylar! Devletler milletler için vardır. Devletin şekli, anlayışı, aklı, devamlılığı, kurumları, kadroları, koordinasyonu, denetimi çok önemlidir. Kötü yönetilen, kendini yenilemesini beceremeyen devletler toplumlarına büyük zararlar verirler. Devletlerin şekilleri ve kuralları yazılı olur. Bir diğer ifade ile devletler önemli ölçüde mevzuattan oluşur, mutlaka bir mevzuata göre hareket ederler.

Bizim devlet mevzuatımız 16 Nisan Referandumu gereği seçim sonrası sıfırlanacak. Seçimden sonra yeni bir mevzuat gerekli. Bu mevzuat Anayasa gereği şimdiye kadar TBMM’den çıkmalı idi. Çıkmadı, son anda fark edilen eksiklik TBMM’den Bakanlar Kurulu’na verilen bir yetkiyle giderilmeye çalışılacak. Bakanlar Kurulu Cumhurbaşkanının yemin töreninden önce bir devlet mevzuatı çıkarmak zorunda. Bu konu uzmanlarca ve TBMM’de hiç tartışılmadı konuşulmadı. Nasıl bir devlet ortaya çıkacak bilen yok…

Basit bir konu değil bu, devlet diyorum Bayanlar, Baylar! Nasıl bir devlet ile yönetileceğimiz söz konusu olan!

Devlet yönetendir. Devlete yani merkeze uzak olmak siyasi anlamda devlete muhalif olmaktır. Devlet bu anlamda mümkün olduğunca kapsayıcı olmak zorundadır. Bu ise doğrudan devlet sistemi, anlayışı, işleyişi ve kurumları ile ilgilidir.

Soruyorum; Bin yıldan fazladır devlet sistemimizde olan Başbakanlık kalkıyor, yerine nasıl bir düzen kuruyoruz? Cevap verenler tam bir cehalet ve aymazlık içerisinde “Bakanlıkları Cumhurbaşkanlığına bağlayacağız her şey tamam olacak” diyorlar. Tüm icranın, tüm kamu kurumlarının bir yere bağlı olduğu bir devlet sistemi nerede görülmüş? Cumhurbaşkanlığı Hükumet sistemi demek bu mu? Böyle bir devlet sistemi dünyada yok. Hiç olmadı. Böyle bir sistem çalışmaz…

Devlette bir birinden farklı kurumlar vardır. Bir bakanlıkla örneğin bir Milli Savunma Bakanlığı ile TOKİ gibi bir kurumun idari, hukuki, mali, personel yapıları tümüyle farklıdır. Belediyeler, KİTler, Üniversiteler, bağımsız kurumlar, düzenleyici ve denetleyici kurumların bütçelemesinden tutunda, personel çalıştırmalarına, denetim şekillerine kadar her şeyleri farklıdır. Kamu mali yönetimi, askeri ve sivil kurumlar farklı işlevler görürler. Bizim devlet mevzuatımız reforma muhtaçtır ama bir birikimi ve geleneği de vardır. Şimdi Başbakanlığı kaldırıp sadece Cumhurbaşkanlığına bağlamakla ne yapacağımızı sanıyoruz. Eğer, Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi bu kadar basit değilse, devlet sistemine ne tür bir farklılık getirmektedir?

Biz bu kadar tartışmayı, maliyetli referandumu Başbakanlığı kaldırmak için mi yaptık?

Başbakanlık kalkacak, her şey aynı kalacak ama Cumhurbaşkanlığı’na bağlı olacak…

Buna da reform diyeceğiz… Bu kadar mı?

Böyle bir saçmalık daha tasavvur edemiyorum.

Devlet sisteminde reform yapmak demek kurumların, idari, hukuki, mali yapılarının ve personel rejimlerinin iyileştirilesini içerir. Şimdi Bakanlar Kurulu her şeyi olduğu gibi bırakıp, kaldırılan Başbakanlık yerine yasalara Cumhurbaşkanı yazarsa sorunlar ortadan kalkacak mı?

Bana göre eskisinden fazla sorun ortaya çıkacaktır…

Çok detaya girmeden yeni sistem ile ilgili birkaç soru sorayım.

Kaç başkan yardımcısı olduğu, kaç bakan olduğu konularını geçiyorum. Yürütmenin yani Cumhurbaşkanlığının ihtiyaç duyduğu kanunlar nasıl çıkarılacaktır?

Mevcut sistemde kanunların çoğu hükumetin teklifi ve kabulü ile çıkıyordu. Meclis’ten çıkan bakanlar Meclis ile yakın irtibat halinde idi. Bütçe aynı şekilde yapılır ve yasalaşırdı. Şimdi yürütmenin ihtiyaç duyduğu yasalar nasıl çıkarılacak?

Bu soruma hemen herkesin kendi birikimine göre bir cevabı vardır ama hepsi bir birinden mutlaka farklıdır. Ancak, henüz devlet mevzuatı bu çok önemli konuya cevap vermiş değil.

Zaten KHK yetkisi ile bu konu belirlenecek de değildir. Yani yeni dönemde bütçe dahil nasıl kanun yapılacağı hükme bağlanmış değil.

Kamu personel rejimi değişmeden devlette reform yapmak veya sistem değişikliğine gitmek mümkün değildir. Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sisteminde personel rejimi nasıl olacaktır, bilgisi veya duyumu olan var mı?

İdari yapıda merkez teşkilatında Başbakanlık kalkıyor, tüm kamu istihbarattan, üniversitelere Cumhurbaşkanına bağlanıyor. Sadece bu durum bile merkez teşkilatlarını müsteşarlıktan, şube müdürlüklerine kadar yenilemeyi gerektiriyor. Nasıl bir yenilik veya farklılık söz konusu olacak? Taşra teşkilatlarında valilikler, bölge esaslı kurumlar nasıl bir değişikliğe uğrayacak? İdari yapı aynı mı kalacak?

Bu aşamada iki de genel soru sorayım:

1-Tüm devlet kurumları tek bir yere bağlı ise bu sistem çalışır mı?

2-Bir süre sonra eyalet sistemine geçiş zorunlu hale gelmez mi?

Bazılarının, “Amaç zaten eyalet sistemine geçmek” dediğini duyar gibiyim…

Seçimden sonra işimiz çok çok zor…



Sayfa Adresi: http://www.turktime.com/yazar/nasil-bir-devlet-olacagiz/5820