15 Temmuz darbe teröründen çıkan dersler
Alper Tan

27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat, 27 Nisan ve nihayet 15 Temmuz.. Allah korusun böyle giderse takvimde yaprak kalmayacak.. Menfur bir darbe terörünü daha yaralı olarak atlatmış bulunuyoruz. “Darbe terörü” diyoruz. Çünkü bu bir hükümet darbesinden ziyade farklı amaçları olan bir “darbe terörüne” daha çok benziyor. Demek ki meşhur 35. Maddeyi kaldırdık, bir daha darbe olmaz diye düşünmek ve rehavete girmek doğru değilmiş. Darbe düşünenler kanun maddesine bakmıyorlar. Bu darbe terörü, hava alanı saldırısı, Kızılay saldırısı veya Merasim Sokak saldırısının daha büyüğü ve daha geniş çaplısı.. Ve görünenden daha farklı amaçları var.
Darbe terörü nasıl yapıldı?
Darbeyi planlayanların hedeflerine “hizmet” için, FETÖ-NATO unsurları aptalca kullanıldılar. Polise, sivil halka, Meclis’e, MİT’e, TSK’nın Özel Kuvvetlerine saldırarak ülke çapında terör estirdiler. Darbe terörünü yapanların milletimize nasıl kin ve nefretle baktıklarını gösterdiler. Şortla, penyeyle, elinde çakı bile olmadan sokağa inip, darbecilerin önüne çıkan insanların üstüne hunharca tank sürüp Tahrir Meydanı’nda katil Sisi’nin yaptırdığı gibi ezdiler. Tıpkı PKK’lı, DHKP-C’li teröristler gibi polislerimizi şehit ettiler. Millet düşmanı, ümmet düşmanı olduklarını ortaya koydular.
15 Temmuz darbe terörünü kim, kime yaptırdı?  
Bu darbe terörünü TSK içindeki FETÖ ve NATO unsurlarının müştereken yaptıkları anlaşılıyor. Arkalarında “stratejik ortağımız” darbelerin ağa babası ABD’nin olduğu konusunda kimsenin en ufak şüphesi, endişesi olmasın.
15 Temmuz darbe girişimi kime karşı yapıldı?
Darbeciler, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanlarını derdest ederek aslında ilk hedefin hükumet değil TSK olduğunu gösterdiler. İkinci derece hedef ise Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Ak Parti hükümetiydi.
Darbe terörünün hedefi neydi?
Bu teşebbüsün amacı, içerde PKK’ya karşı çok başarılı bir mücadele veren, Suriye ve Irak’ta da Haçlı-Siyonist ittifakının taşeronlarına karşı en ciddi tehdit olan Türk Silahlı Kuvvetleri’ni mefluç ederek, işlevsiz ve etkisiz hale getirmek. NATO-Batı ittifakının kontrolundan hızla uzaklaşmakta olan TSK’yı NATO ekseninde devam ettirmek. 7 ay önce kurulan ve Haçlı-Siyonist Orduları için en büyük tehdit olan İslam Ordusu’nun ana unsuru TSK’ya darbe vurarak İslam Ordusu’nu da daha doğarken öldürmek. Orduya diz çöktürüldükten sonra gücü zayıflatılan Türk hükümetine de diz çöktürmek. İyice zayıflatılacak hükümete Batı’nın her tür talep ve beklentilerini dayatmak ve kabul ettirmek. Hükümetin direncini kırmak.
Darbe terörünü kim durdurdu?
Bu darbe terörü, en başta darbelerden çok acı çekmiş duyarlı halkımızın sokaklara, meydanlara, canları pahasına tankların, topların önüne çıkmasıyla önlenmiştir. Kahraman polislerimiz olağanüstü bir başarı ile halkı yanına almış ve darbeyi püskürtmüştür. Meclis içindeki ve dışındaki siyasi partilerimizin bir darbe girişimi karşısında ilk defa ortak kıyama durması tarihi bir olaydır. Medyamızın darbe girişimi karşısında net olarak ortak duruş sergilemesi de tarihidir..
TSK nasıl bir sınav verdi?
Bu girişim karşısında en etkili olması gereken TSK’nın nasıl bir sınav verdiği üzerinde son derece titiz olarak durulmalı. Şahsen biz, terörle mücadelede son bir yıldır büyük bir muvaffakiyet gösteren TSK’nın başarılı bir sınav verdiğini düşünmüyoruz. Üç senedir davul zurna ile geliyorum diyen FETÖ’cü darbe ihtimali, darbe girişiminin yapıldığı gün bile bir sürü gazetenin manşetlerini savcılık iddianameleri ile bas bas bağırarak doldururken komuta kademesinin bu hazırlıklara bu kadar bigane kalmasını hazmedebilmiş değiliz.
3 senedir FETÖ’cü subaylar neden temizlenmedi? TSK’nın 350 civarı muvazzaf generali var. 20-30 FETÖ-NATO generali darbe hazırlığı yaparken bizim askeri istihbaratımız ne yapıyordu. Darbecilerin dışında kalan 300’den fazla general neden önemli bir duruş sergileyemedi? Veya sergileyebildi mi? Savcıların iddianameleri de mi dikkatlerini çekmedi? Çok garip değil mi bu?
Darbe terörünü yapanlar ne elde ettiler?
Son yıllarda dünyaya kafa tutan, “Dünya 5’ten büyüktür” diye rest çeken, bölgesel aktörlükten bir üst lig olan küresel aktörlüğe geçmeye çalışan Türkiye kendi içine kapatılmaya ve dışarıyla uğraşmaktan el çektirilmeye çalışılmıştır.
Şimdi neler yapılmalı?
Ordumuz acilen NATO’dan, FETÖ’den ve diğer vesayetçi unsurlardan darhal temizlenmeli. Türkiye, hemen yarın NATO’dan ayrıldığını ilan etmeli, uluslararası ilişkilerde “dostlarını” ve“düşmanlarını” yeniden belirlemeli.
Son bir aydır yürütülen “normalleşme” süreci masaya yatırılmalı. Bu “normalleşmelerin” işe yaramadığı görülmeli. Biz normalleşsek bile muhataplarımızın hiç normalleşmediğini, üzerimize daha fazla çullanmak için içerdeki ve dışardaki bütün imkanları devreye soktuklarını anlamalıyız. Normalleşmeye çalıştığımız düşmanlarımızın normalleşmek istemediklerini, devletimizi ve bağımsızlığımızı elimizden almak istediklerini görmeliyiz.
Her şeye rağmen, bu şerden büyük bir hayır çıkacağına gönülden inanıyoruz.
Milletimize geçmiş olsun.



Sayfa Adresi: http://www.turktime.com/yazar/15-temmuz-darbe-terorunden-cikan-dersler/5166