Recep Tayyip Erdoğan!
Bülent Kuşoğlu

Ortadoğu birilerince bizi de içerecek şekilde yeniden dizayn ediliyor… Dünya sistemi çökmek üzere… İçeride bir çok kentimiz savaş yeri gibi… Ülke acilen gerçekleştirilmesi gerekli yapısal bir yığın reform ihtiyacı içerisinde… Toplum mutsuz, gelecekten umutsuz ve ahlaken çökmüş vaziyette… Biz ise tüm bunları göz ardı ettik ve Cumhurbaşkanımızın istediği başkanlık sistemini getirmeği ilk sıraya aldık… Daha doğrusu o dayattı ve itiraz edebilecek hiçbir güç yok karşısında…
Biri diyebilir ki, “Başkanlık sistemini getirir, Erdoğan’ı başkan yaparsak o saydığınız tüm sorunları çözeriz” Ben de o kişiye diyorum ki, “Erdoğan bu sistem de hangi sorunu çözmek istedi, istiyor, isteyecek ki, gücü ve yetkisi yetmedi, yetmiyor, yetmeyecek ve yeni bir sistem istiyor? Evet, söylesene!
Ahlakını, benliğini, bilincini, kültürünü, geleneklerini yitirmekte olan bir toplumla dalga geçer gibi sadece şahsi çıkar ve ikbal için sistem değişikliğine gitmenin manası var mı? Erdoğan ve Ailesi için var da toplum için var mı?
Doğrudur, üniter sistemde de dayatırsanız başkanlık olabilir. Üniter devlette başkanlık olacak ise,  yani özerk, federal parlamentolar olmayacak ise şimdiki sistemle en önemli farklılık başbakanın devreden çıkarılması olacaktır. Padişahlar, krallar bile başbakanlara ihtiyaç duyarken, bizim devlet geleneğimizde vezir i azam ve başbakanlık geleneği binlerce yıldır varken bunu şimdi neden kaldıralım?
Evet, neden kaldıralım başbakanlığı?
Neden gerekiyor?
Erdoğan’ın keyfi için…
Başka cevabı yok.
Türkiye, söylenen yalanlara göre değil, farkında olmak istemediğimiz, söyleyemediğimiz doğrulara ve gerçeklere göre şekillenecektir. Çünkü hayat gerçeklerle şekillenir…  Zorlamalar, gerçeği inkarlar zaman kaybı ve geri kalışları getirir…
Neyse, konumuza dönelim.
Federal sistemlerde başkanın yetkisi azdır. Dış politika, askeri ve güvenlik dışında az biraz da ekonomi konularıyla sınırlıdır. Ekonomi ve toplumsal konularda, iç politikada özerk parlamentolar ve eyalet başbakanları asıl yetkilidir. Üniter, parlamenter sistemlerde ise özerk birçok parlamento ve başbakanlar yoktur sadece cumhurbaşkanları ve bir başbakan bir parlamento ile yetki paylaşırlar…  
Şimdi bizim garip “Türk Tipi Başkanlık” sistemimiz sadece başbakanlığı kaldıracak mı, kaldıracak… Kalacak bir başkan ve bir parlamento… Tam bir garabet… Peki parlamento ile ilişkiler nasıl olacak?
Erdoğan’ın adamlarına göre karşılıklı fesih yetkileri olabilecekmiş…
Lütfen bir dakika düşünün; geçmişte yaşadığımız bazı olaylarda yani krizlerde fesih yetkileri kullanılmış olsa neler olurdu?
Parlamento çoğunluğu farklı zihniyette, başkan farklı zihniyette olduklarında Amerikan demokrasi kültüründe olduğu gibi sorunu kolaylıkla çözebilecek miyiz? Bütçe yetkisi tamamen parlamentoda mı olacak?
Hiç düşünülmüş, çalışılmış konular değil…
Peki “Türk Tipi Başkanlık” sistemi güçlü yürütme erki ve istikrar demek mi?
Diyelim ki öyle… Bizim yürütme erkimiz özellikle son yıllarda  zaten çok güçlü ve istikralı… 14 yıldır yöneticilerimiz ve zihniyetleri aynı… Sorun yok ki o bakımdan… Sorunumuz yargı ve yasama erklerimizin güçsüzlüğünde…
Değil mi?
Peki biz neden sorunlu alanları öncelikle ele almıyoruz?
“Reeecep Taaayyip Erdoğannn” “Recep Tayyip Erdoğan”



Sayfa Adresi: http://www.turktime.com/yazar/recep-tayyip-erdogan/4964