Suriye Saçmalığı!
Bülent Kuşoğlu

Suriye politikamız çok yanlış sonuçlar verdi. Muhtemelen Suriye’deki iç savaş dolayısı ile en fazla etkilenen ve zarar gören ülkelerin başında biz geliyoruz. Özet bir hatırlatma ile; 2.5 milyon Suriyeli göçmen, onlar için Cumhurbaşkanı’nın açıkladığına göre 8 milyar dolar harcama, artan suç oranı, ekonomide düzensiz ucuz iş gücü, döviz ve altın girişi ile dengelerin bozulması, başka ülkelerden gelenlerle birlikte tüm Türkiye’nin özellikle de güneyin teröristlerin, casusların, suç potansiyeli taşıyanların merkezi haline gelmesi, Ülkemizdeki terör olaylarında artış, Reyhanlı, Suruç, Ankara patlamaları, uçağımızın düşürülmesi, çok sayıda vatandaşımızın ölümü ve yaralanması ve en son Rus uçağının düşürülmesi dolayısı ile meydana gelen ekonomik zarar… Kazanç ise Suriyelilerin getirdikleri altın ve dövizdi…
Neden girdik biz bu Suriye saçmalığına?
Suriye’de demokrasi yok, özgürlük yok, vatandaşına, müslümanlara zulüm yapan bir diktatör var gerekçesi ile… Bunu içerideki saf seçmene söyledik ama asıl gerekçe Batı’nın özellikle ABD’nin Ortadoğu politikaları çerçevesinde Suriye’ye yönelik tavrıydı. ABD’nin gözüne girmek ve öncelik almak istedik. Katar, Suudi Arabistan gibi ülkelerle birlik olup, şia karşıtı sünni politikalar uygulamaya, özellikle Müslüman kardeşler zihniyetiyle Suriye’yi etkilemeye çalıştık… ABD’nin büyük oyununda, aslanın yanında tilki olmaya kalktık ama beceremeyerek masalın ders alınması gereken kötü niyetli kahramanı durumuna düştük…
Suriye’de asıl sorun ne?
Suriye’de asıl sorun müdahale sonrası güneyimizde oluşan otorite boşluğunun Irak ve Suriye hudutsuzluğu ile tam bir kabusa dönüşmesi… Sınır yok, her türlü melanet rahatça girip çıkıyor ve Türkiye’ye yayılıyor. Ama ondan da önemlisi o otorite boşluğunda yeni yapıların oluşmaya başlaması ve bu yapılarında aleyhimize olacak olmaları… Irak’tan Akdeniz’e açılacak koridor ile hem enerji güvenliği için bir alan açacaklar hem de bölgenin en dinamik unsuru Kürtlerle bir oluşuma gidecekler… Kimler? Kim olursa olsun… Her şekilde aleyhimize… Tek yol bizim Kürtlere ve Türkmenlere sahip çıkmamız ve bizim kontrolümüzde bağımsız veya federalist yapılar kurulmasını sağlamamızdı, beceremedik. Şimdi o bölgede kurulacak yapı tabi ki bize rağmen oluşacak… Bunu engellemek için İŞİD’i kullanmamız fayda değil ancak zarar getirir, getiriyor da… Terör destekçisi devlet konumuna düşüyoruz bir de… Takmışız, Osmanlı zamanında imzalanan Sykes-Picot Anlaşması yanlıştır diye, al sana doğrusu… Ne kadar ucuz basiret yoksunluğu!
Uçağının düşürülmesi sonrası Suriye’de hakim unsur Rusya oldu. Bölgede istedikleri gibi at koşturur hale geldiler. Nerede ise bir yolcu uçağı, bir savaş uçağı ve bir pilot karşılığı bölgede istedikleri her şeyi aldılar diyeceğiz. Batı dahil kimse itiraz etmiyor. Biz de uçuşları kıstık, müdahaleci değiliz; tırstık... Rusya, NATO sorunu oluşturmadan bizimle bir nevi savaş yapıyor ve kazanıyor…
Recep Tayyip Erdoğan’ın dış politikada ki yanlışları onu cehennemlik yapacak boyutta… Mısır’da, Libya’da haklı ve başarılı olduğumuzu iddia edecek tek bir Allah’ın kulu yoktur ama Suriye tam bir rezalet…
Türkiye’nin güneyinde yeni komşular oluşuyor. Rusya aynı zamanda güney komşumuz da oluyor. Sonra ABD, Rusya ve muhtemelen İsrail kontrolünde bir Kürt devleti ve devletçikler… İran bölgede bizden daha etkili görünüyor…
Ülkenin başına tarihi belaları açan zatın ise ilk hedefi başkan olmak… Halkın yarısı da destekçisi…
Yarabbim bize, izan ve iman ver…
 



Sayfa Adresi: http://www.turktime.com/yazar/suriye-sacmaligi/4929