Bazı Tespitler
Bülent Kuşoğlu

Garipliklere, anormalliklere alıştık iyice… Tıpkı hukuksuzluklara alıştığımız gibi…
Emaneti ehline vermeyen toplumların sık başına gelen bir durum bu…
Rus uçağı düşürülmüş, sorun büyük, Türkiye Cumhurbaşkanı bir gün bir yerde “Asla özür dilemeyiz” diyor, ertesi gün, “Rus uçağı olduğunu bilseydik farklı davranırdık” diyor. Bu özürden daha beter bir söz değil mi? Eğer, özür dilemek sahibini küçük düşürecek bir şey ise bu daha fazla küçük düşürmez mi? Sormazlar mı adama “Senin kuralın kural değil mi? Rus’a uygulamazdım dediğine göre kuralın kural değil. Rus için uygulamazsan, Amerikalı için zaten uygulayamazsın. Peki, kim için geçerli bu kurallarınız?
***
Rusya Devlet Başkanı Putin, Antalya’da yapılan G20 zirvesinden beri bir şey yapmağa çalışıyor. Türkiye’yi terör devleti olmakla, terörizmi desteklemekle suçluyor. İŞİD’e destek verdiğimizi ima edip gitti, cevap vermedik.  Uçak düşürülmesi hadisesi sonrası da Erdoğan’ı Türkiye’yi “İslamlaştırmakla” suçladı. Zaten yüzde 99’u Müslüman olan bir ülkeyi İslamlaştırmak ne demek? Putin bilmiyor mu bu durumu?
Demek istediği yine Antalya’daki sözüyle bağlantılı; ülkeni radikal islama kaydırıyorsun, terörizmi destekliyorsun…  Erdoğan’ın verdiği cevap ise bir meydan konuşmasında “Biz zaten çoğunluğu Müslüman olan bir islam ülkesiyiz” şeklinde oldu. Yani asıl suçlamayı anlamamazlıktan geldi, cevap veremedi…
Diğer taraftan Erdoğan’ın bir sözü üzerine Can Dündar ve Erdem Gül’ün tutuklanmasının ardından, bir Albay ve iki Generallerin de tutuklanması da MİT tırları olayına Erdoğan’ın çok özel önem verdiğini gösterdi. Nedir hassasiyetin sebebi?
Erdoğan Yönetimi uluslararası kamuoyu karşısında iki önemli sıkıntı yaşıyor. İran başta olmak üzere Ortadoğu bağlantılı bir karapara ve rüşvet işi ve Suriye’de teröre, radikal İslamcı gruplara destek. Bu konular da yabancıların da çalışmaları var. Almanların da bu konuda bilgilere sahip olduğunu sanıyorum. Türkiye bu konuda savunmada ve sıkıntılı… MİT tırları olayını yargı kararı ile bir başka türlü göstermeye çalışıyor ve işin içinden sıyrılmak istiyoruz. Zor…
***
64. Hükümetin açıklanmasının hemen ertesi günü Hükümet Programı TBMM’de Başbakan Davutoğlu tarafından okundu. Bakanlar henüz devir teslimi yapmışlardı. Kendileri ile ilgili bölümlerden haberleri dahi yoktu.
Kimin bakan olduğunun hiçbir önemi yok bizim sistem de… Az gelişmiş bir ülkenin az gelişmiş demokrasisi… Bakanlara, Hükümet programı için ne düşündükleri, katkıları dahi sorulmuyor… Hükümet programlarımız gibi her şeyimiz göstermelik…
***
64. Hükümet Programında en komik durum şu: Şunları şunları yapacağız diye 158 sayfa detay anlatılmış ama daha en başta ilk hedeflerinin parlamenter sistemi lağvedip, başkanlık sistemine geçmek olduğu belirtilmiş… Hem kendini yetersiz gören ve bir an önce işi başkanlık sistemine bırakmak olan bir Hükümet hem de iddialı bir program… Tam bir oksimoron durum…
***
Hükümet programı üzerinde şahsım adına 10 dakikalık bir konuşma yaptım. Hiçbir hakaret ve kişilere yönelik suçlamam olmamasına rağmen iktidar sıraları çok büyük tepki gösterdi. Çok rahatsız oldular. Başbakan’ın Ankara bombalamaları ile 102 kişinin öldüğü, 500’den fazla kişinin yaralandığı katliam sonrası oylarımız arttı demesini eleştirdim, yalan, demedi dediler, kendi sözleri ile internetten bulunca da tevil etmeye kalktılar.  Öyle demek istemedi, şöyle demek istedi dediler. Rezalet bir söylemdi bir Başbakan için ve öyle kaldı…



Sayfa Adresi: http://www.turktime.com/yazar/bazi-tespitler/4923