Manzara-i Umumi!
Bülent Kuşoğlu

Türkiye’den manzaralar;
*Otobüs şoförü birileriyle tartışıyor ve otobüsüne binerek otobüsü son sürat halkın üzerine sürüyor. Sonuç, 12 ölü, 8’i ağır 12 yaralı… Tam bir cinnet hali ama şoför cinnet geçirmiş değil, sadece sinirlenmiş… Ankara Büyük Şehir Belediye Başkanı, “Kameradan seyrettim, yakmış sigarasını, çıkmış otobüse, basmış gaza diye açıklıyor”
*Ahmet Hakan, evinin önünde gece kendini takip eden birilerinin saldırısına uğruyor. Sabah durumu öğrendiğimde bir twit atıyorum, “Aktroller sokağa inmiş, ısırmaya başlamış. Ahmet Hakan’a geçmiş olsun, herkes dikkatli olsun, hiç kimse kutuplaşmayı artırmasın, sabır…”
Twitime tahmin edeceğiniz gibi bir çok cevap alıyorum, olumlu olanlar kadar olmayanlarda var ama ne olumsuzlar... Biri şöyle; “Aktroller değilse canınızdan sevdiklerinizden bulun belanızı sayın vekil
Üzülüyorum adetim olmadığı halde cevap yazıyorum; “Sizi bir kardeşinize, vatandaşınıza, bir Müslümana bu derece kin, nefret duyuran sebep nedir? Allah yardımcınız olsun. Üzüldüm
Cevap yine son derece şiddet dolu, “Sizi elinizde delil olmadan bi kesimi suçlamaya iten sebep nedir size oy vermemeleri olabilir sanırım. Nefret duymuyorum tiksiniyorum
Örnekleri uzatmaya gerek yok. Bunlara benzer çok manzarayı, anne ve babalarını öldürüp cesetlerini köpeklere atan kardeşler, tecavüzcü imam, aktroll hakim gibi son günlerde olan bir çok anormalliği bir çırpıda sayabilirim. Buna benzer manzaralara sizde sık sık rastlıyor veya bizzat yaşıyorsunuz. Kimsenin itiraz edemeyeceği bir toplum gerçeği bu durum…
Bunların bir kısmı hızla kırsal veya köy toplumu olmamızdan veya teknolojinin ve modern dünyanın hazmedilememesinden kaynaklanan sorunlar… Sorun ve sebepler  tüm dünya toplumları için az çok geçerli… Kültürel değişimin teknolojinin zorlamasıyla ortaya çıkardığı bir yığın sorun var ve bu sorunlar tüm insanlığın ortak sorunu bildiğiniz gibi…
Peki, Türkiye için hepsi bu kadar mı?
Tüm bu anormal manzaraları teknoloji, konjonktür, çağ, kentleşme, modernleşme kavramları ile açıklayabilir miyiz?
Siyasetçilerden veya siyasetin toplumu getirildiği noktadan kaynaklanan sorunlar yok mu?
Mevcut toplumsal sorunlar siyaset tarafından törpülenip yok edileceğine, siyasetçiler tarafından aksine körüklenmiyor mu?
İnsanların cinnetinde, toplumun değerlerini kaybedişinde siyasetin kabahati yok mu?
Siyasi düşüncenize göre muhakkak ki farklı siyasetçileri, siyasi görüşleri veya partileri suçlayabilirsiniz bu konuda, ama öncelik 13 yıldır ülkeyi tek başına sürekli yöneten siyasi zihniyette ve o zihniyetin tepe kadrolarında değil midir?
Psikiyatristler toplumsal afazi mi yoksa başka bir şeklide mi adlandırırlar bilmiyorum ama toplumun geldiği nokta çok dehşetcengiz, çok kritik bir yer… Güveni yitmiş, din dahil hiçbir değeri olmayan bir toplum olduk…
Geçen twit olarak hazırladım ama henüz atmadım, önce sizle paylaşayım; Devletimiz aklını, toplumumuz ahlakını, insanımız vicdanını, Müslümanımız imanını yitirdi…
Ve tüm bu olumsuz durumların oluşmasında öncelikle Recep Tayyip Erdoğan’ın çok payı var…
Haklı değil miyim?



Sayfa Adresi: http://www.turktime.com/yazar/manzara-i-umumi/4859