Tasarruf
Bülent Kuşoğlu

Gerçekten şaşıyorum.  Gerçekten. Maliye Bakanı’nın şu sözlerine bakar ve üzerlerinde azıcık düşünür müsünüz? Okurken 6 milyon işsizi, 17 milyon yoksulu olan, dünyanın en borçlu ülkelerinden birinden bahsedildiğini unutmayın lütfen.
Taş çatlasa 2 bin genel müdür var. Hadi 40 müsteşar ve 100 müsteşar yardımcısı olsa abartıyorum, 26 bakan bunların hepsini toplasanız Türkiye’nin milli gelirinde, bütçesinde çerez parası değil, çerez. Bakın 2014 yılında Türkiye’deki bütün araçların satın alınması, kiralanması, bakımı, onarımı ve yakıtı 3 milyar 300 milyon liradır. Türkiye’nin bütçesi 473 milyar liradır.
Binde 7’den bahsediyoruz. Bakın, şu anda bütün siyaset indirgenmiş, binde 7’ye indirgenmiş. Niye? Çünkü vizyon yok, program yok, proje yok. Kusura bakmayın bunları söylemem lazım, çünkü programları olsa, vizyonları olsa bunları konuşurlardı. Gelip burada yapılmış bir cumhurbaşkanlığı yerleşkesinden, efendim araç konusuna bütün sermayeleri bu olmazdı."
2014’te araçlar için harcama 3.3 milyar iken 2015’de 9 binin üzerinde taşıt aracı alınması için bütçeye başlangıç ödeneği konduğunu ve kiralıklarla birlikte kamuda 110 binden fazla taşıt aracı olduğunu da unutmayın. (Almanya, Japonya, İngiltere gibi gelişmiş ülkelerde bu rakam 8-10 bin civarında)
Dünyanın her yerinde maliye bakanları harcamalar için çerez lafını asla kullanmaz, tam tersine harcamaları kısmak için ellerinden geleni yaparlar. Harcamaların gereksizliğini vurgular ve bir harcamanın yapılmaması için sürekli yokuş yaparlar. Bizde ki duruma bakın…
Bakanın lafını düzeltmek için Bakanlık yazılı açıklama yapmış ama o da ilkinden komedi. Düşünün Bakanı, Bakanlık bürokratları düzeltmeye çalışıyorlar ama onlarda daha komik bir duruma düşüyorlar.
Bugün bazı gazetelerin kamudaki makam aracı  kiralama, bakım, onarım, yakıta  ilişkin Maliye Bakanımız  Sn. Mehmet Şimşek’in ‘Çerez’ benzetmesinin zorlama bir şekilde amacından saptırdığı görülmüştür
Buradaki ‘Çerez’ harcamanın küçüklüğünü  ifade eden yani yük getirmeyen benzetme olarak kullanılmıştır. Devletimizin bütçesinde en küçük ve zorunlu harcama kalemlerinden biri olarak ifade edilen bu sözü amacı dışında zorlama çabaları Bakanlığımız tarafından konjonktürel bir çabanın ürünü olarak yorumlanmış ve hayret verici bulunmuştur.
Bakan ‘çerez’ ifadesi ile harcamanın küçüklüğünü ifade etmeye çalışmışmış. Zaten sorun da orada… neresi küçük, 3.3 milyarın…
Devlet bütçesi içerisinde bu yıl için faiz gideri olarak 54 milyar lira konmuş durumda. Emekliye 2 maaş ikramiye verilmesi hazineyi çökertir diyen bir bakan ve Bakanlık bunları söylüyor…
Bu arada Davutoğlu Başbakan olduğunda heyecan içerisinde yaptığı ilk açıklamalarından biri şöyleydi; “Taşıt kiralanmasından bina kiralanmasına kadar israfa dönük olabilecek her türlü faaliyeti bu anlamda denetim altına almayı ve mümkün olduğu kadar kamu taşıtlarındaki sayısal artışın, kamu binalarındaki kiralanma bedellerindeki artışların ciddi şekilde aşağı çekilmesi ve o alın teriyle gelen vergi gelirlerinin en doğru yerde, en verimli şekilde kullanımın sağlanması için de iki ayaklı bir projeyi böylece hayata geçirmiş olacağız."
Yani Başbakan ‘çerez’ değil bu harcamalar demiş…
Davutoğlu, tasarruf konusunda bir de plaket tasarrufuna gideceklerini açıklamıştı.
Diğer söylenen ve yapılanlara da bakınca diyorum ki, Türkiye şirazesinden çıkmış arkadaş…
Bu arada müjde açıklaması yapacağım diyen Cumhurbaşkanı da geçen hafta Diyanet İşleri Başkanı’na zırhlı Mercedes vereceğini açıklamış. İnanın kralların bile böyle bir yetkisi yok ve zamanımız kralları asla böyle saçmalamazlar…
 



Sayfa Adresi: http://www.turktime.com/yazar/tasarruf/4712