![]() |
Fransa fişliyor
Türk dernekleri tarafından 21 Ocak'ta Paris sokaklarında düzenlenen yürüyüşe 30 bin kişi katılmıştı. Haftalık haber dergisi Le Point, Fransa'nın kontr-espiyonaj birimi DCRI’nin gösterileri düzenleyen Türk derneklerini fişlediğini yazdı.
Almanya Fişliyor
Almanya 2012’de “Radikalleşme Başvuru Merkezi” kurdu ve bu merkez, yayınladığı ilanlarla, Alman toplumundan, “radikalleştiğini düşündükleri kişileri fotoğraflarıyla birlikte kendilerine bildirmelerini” istedi.
Almanya Anayasayı Koruma Teşkilatı’nın emri ile Aşağı Saksonya’da, 1975 kişinin aşırı sol gruplara üye oldukları şüphesiyle, 3 373 kişinin aşırı sağcı oldukları şüphesiyle, 3 656 Müslümanın da aşırılık yanlısı grupların etkisinde oldukları şüphesiyle fişlediği, fişlenenler arasında çocukların da olduğu geçen yıl resmi raporlara yansımıştı.
O rapora göre, bazı Müslüman göçmenlerin düzenli olarak belirli camilere Cuma namazına gittikleri için yıllarca takip edildikleri ve fişlendikleri anlaşılmıştı. Konuyu araştıran eyalet komisyonu, yüzlerce Müslüman hakkında daha önceki yıllarda başlatılan takibin, somut bir şüphe bulunamamasına rağmen sürdürüldüğünü de ortaya çıkarmıştı.
Daha önce de yine Almanya’da 2000-2007 yıllarında 8’i Türk 10 kişi Neonazi terör hücresi Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) tarafından öldürülmüştü. Bu örgütün, yıllarca faaliyetlerini sürdürmesi ve yargılamalardan da bir sonuç çıkmamış olması, Alman derin devleti tarafından korunduğunu ortaya koyuyor.
Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU)’nun, Almanya’nın 16 eyaletinde iç istihbarattan sorumlu olan “Anayasayı Koruma Teşkilatı”nın himayesi ve kontrolünde olduğu, bu teşkilatın uzun süredir Müslümanları “potansiyel şüpheli” olarak gördüğü belirtiliyor.
İngiltere’de fişliyor
Eylül 2006’da Londra Metropolitan Polis Teşkilatı'nın terörle mücadele birimi şefi Peter Clarke Yüzlerce Müslüman'ın polis tarafından hazırlanan şüpheliler listesinde yer aldığını, “Müslümanları izlediklerini” söyledikten sonra “Aralarında sadece teröristler yok. Terörü desteklemeye eğilimli olanlar da bulunuyor...” sözleriyle itiraf etmişti..
The Guardian gazetesi 17 Ekim 2009’da İngiliz hükümetinin “suçsuz Müslümanların siyasi ve dini görüşlerini gizlice öğrenmeye çalıştığı, kişilerin sağlık durumu, cinsel hayatına ilişkin kişisel bilgilere ulaştığını” yazdı. Gazete, elde ettiği belgeye göre “bu kişisel bilgilerin, ilgili kişiler 100 yaşına varıncaya kadar tutulduğunu” da kaydetti.
Buna tepki gösteren Liberty adlı düşünce kuruluşu direktörü Shami Chakrabarti, “Bu olayın İngiltere tarihindeki en büyük casusluk olayı olduğunu, yapılan casusluğun kişilerin hareketlerini değil inançlarını hedef aldığını” belirtti.
140 milyon Sterlin harcanarak kurulan sistemin, Londra'nın doğusunda bir okuldaki 9 yaşındaki Müslüman bir çocuğu dahi fişlediği ortaya çıkmıştı. Gazetenin yayını üzerine skandal patlayınca İngiltere İçişleri Bakanlığı, "Terörizmi önleme kavramının casusluk olmadığını terörü önlemek için toplumla birlikte çalıştıklarını” söylemişti.
ABD fişliyor
Şubat 2012’de AP haber ajansı, ABD’nin kuzeydoğusundaki tüm üniversitelerde okuyan Müslüman öğrenciler hakkında detaylı raporlar hazırlandığını ve fişleme raporlarının New York Emniyeti’ne sunulduğunu yazdı.
Habere göre emniyet yetkilileri öğrencilere tuzak e-postalar yolluyor ve okul yönetiminden de bilgiler alıyor. Öğrencilerin günde kaç vakit namaz kıldıklarını dahi araştırıyorlar. “Anket” adı altında Müslüman öğrencilerin mahrem bilgilerine ulaşılıyor, polis, öğrencilerin girdiği internet sitelerini de düzenli olarak takip ediyor.
Bu haber patlayınca, İngiltere İçişleri Bakanlığı gibi New York Belediye Başkanı Michael Bloomberg ve emniyet müdürü Raymond Kelly de bu uygulamayı savunarak “Yasaların kendilerine tanıdığı hakları kullandıklarını ve suça karşı önlem aldıklarını” söylediler.
Bütün bunların bizimle ne alakası var diyenlere..
Avrupa’yı ABD’yi allayıp-pullayıp özgürlükler cenneti olarak sunmaya çalışan, ruhunu Batıya teslim etmiş güruhun “Türkiye’de baskı var, fişleme yapılıyor” “Avrupa’da, Amerika’da özgürlük var” güzellemesi yapanlarına ithafen yazıyoruz. Çünkü Avrupa’dan neredeyse her gün envaiçeşit fişleme haberleri geliyor. En azından fişlemeye karşı isek Batı yapınca da aynı şeyi söyleyelim Doğu yapınca da.. Biri yapınca “suskun” kalıp öteki yapınca “kötü” demeyelim.
Avrupa ve Amerika fişleyince “güvenlik için” oluyor, Aynı işi Türkiye yapıca “Diktatörlük geliyor.”
Tabii yersen..