Ne Oluyor?
Bülent Kuşoğlu

Ne olduğunu, olayın nereye gideceğini tam olarak anlamadınız değil mi? Üzülmeyin kimse anlamadı, bazıları çok ukalaca ahkam kesiyor ise de olayın bir çok boyutunu anlayabilmiş değiller. Özellikle de menfaat ve yurt dışı bağlantı boyutunu…  Yurt dışı bağlantı derken uluslararası güçlerin nerede ve kimin arkasında durduğunu…
Bu sorduğum soruların cevaplarını ben de bilmiyorum.
Hükümet, daha doğrusu Tayyip Bey’in niçin yaptığını biliyorum ama ne yaptığını anlayamıyorum... Eğer, Cemaat iddia ettiği gibi suçluysa, onlara “ne istediler ise veren” Tayyip Bey, Bakanları ve bürokratları suçlu değil mi?
Eğer, 17 ve 24 Aralık özellikle de 24 Aralık soruşturması olmasaydı Cemaat her türlü musibetin başı ve “Silahlı çete” ilan edilecek mi idi?
Cemaat ne, kimlerden oluşuyor?
O kadar araştırıldı fakat faili meçhullerdeki Cemaat-medya bağlantısı bugün mü keşfedildi?
Peki, bu vesile ile AB’ye neden rest çekildi?
Bu kritik ekonomi ortamında Tayyip Bey hala neden “Faiz insin” “Bank Asya batsın” saçmalıkları yapıp, tüm ekonomiyi riske atıyor?
Kimse “Darbe” saçmalığına girmesin. Darbe var ise bir yıldır darbeci diye birkaç polis, gazeteci ve senarist ismi neden var? Hani darbe yapacak güçler?
Aslında daha başka sorularda aklıma geliyor, hatta bazıları bana saçma da geliyor ama inanın neyin saçma neyin makul olduğu da artık su götürür hale geldi…
Birkaç yıldır kutuplaşma ve kimlik politikalarıyla, Tayyip Beyin inadı ile Türkiye’nin bir kaosa, karmaşaya ve Ortadoğu’ya doğru gittiğini yazıyorum ama bu kadar saçmalık gerçekten beklemiyordum…
Kudüs'te  bir gazeteci, ağlama duvarının önünden gelip geçerken, bir musevinin her gün duvarın önünde diz çöküp sallana sallana dua ettiğini fark etmiş. Gazeteci dayanamamış adama sormuş, "Sizi her gün dua ederken görüyorum"
Adam cevaplamış, "Evet, sabahları gelir, dünya barışı ve kardeşlik için dua ederim. Öğleden sonraları gelir, yeryüzündeki acıların ortadan kalkması ve bütün insanların refaha kavuşması için dilekte bulunurum"  
"Ne kadardır sürüyor bu?"
"Tam 25 yıldır"
"Bunca yıl sonra nasıl bir duygu var içinizde?"
"Duvara konuşuyormuşum gibi bir duygu..."
Ben de bunca yıldır yazıyor, çiziyor, söylüyorum ama sonuçta duvara konuşuyormuş gibi bir duygu taşıyorum. Ben boşa konuşuyorum, herkes ise her şeyi biliyor… 
Özellikle son dönemi bilmiyor, anlamıyorum artık…
Bildiğim bu işten kimlerin zararlı çıkacağı…
Bu işin sonunda toplum, devlet ve İslamiyet zararlı çıkacak…
Diyeceksiniz ki geriye ne kaldı?
Haklısınız… Hepimiz kaybediyoruz!
Ben AKP iktidarının İslami bir görüntü ile geldiği iktidarda demokrasi için kötü bir sınav verdiğini düşünüyorum. Bunun sonucunda İslam, maalesef Tayyip Beyle birlikte yine kaybedecek… Şimdiden çok rahatsız olduğum “Bunlar Müslümansa ben değilim” “Bunlar Müslüman değil” cümlelerini o kadar çok duyuyorum ki…
Devletin ve devlet kurumlarının geldikleri noktayı biraz dikkatli iseniz görüyor olmanız lazım…
Toplumun ise ne değeri, ne morali ne de birikimi kaldı…
Bu sefer sıkıyor ise ne olduğunu siz açıklayın…
Bir noktayı unutmayalım; Cumhuriyetin temelleri çok sağlam atılmış…
 



Sayfa Adresi: http://www.turktime.com/yazar/ne-oluyor/4495