SP Başdanışmanı Fatih Erbakan AK Parti Fatih adayı mı?
Talat Atilla

SP Başdanışmanı Fatih Erbakan AK Parti Fatih adayı mı?

ERBAKAN DOSYASI BAŞBAKAN'IN ÖNÜNDE

Bir kaç gün önce iktidar partisine yakın önemli bir haber kaynağım, "Rahmetli Necmettin Erbakan'ın oğlu Fatih Erbakan İstanbul'un Fatih ilçesinden aday olmak istiyor." dedi.

Bu bilgi malumun ilanı olduğu için, "Olabilir" dedim.

Haber kaynağım, "Haber heyecanını mı kaybettin anlamadım." deyince, "Fatih Erbakan Saadet Partisi'nin başdanışmanı. Her yerden aday olabilir. Niye şaşırayım?" yanıtını verdim. Bana, "Senin haber koklama reflekslerin zayıflamış. Saadet Partisi'nden adaylığından bahsetmiyorum. Fatih (Erbakan) AK Parti'den aday olmak istiyor." deyince, kendime geldim.

Fatih Erbakan ve Başbakan Tayyip Erdoğan arasındaki ilk yumuşama, Fatih Erbakan'ın, kısa süre önce "Babam Tayyip Erdoğan'a hiç darılmadı." sözleriyle başlamış. Başbakan Erdoğan bu sözlerden etkilenmiş. Fatih Erbakan'la Saadet Partisi arasındaki doku uyuşmazlığının giderek artması üzerine, Fatih Erbakan'ın yakın çevresinden Başbakan'a sıcak mesajlar gitmiş. Erdoğan, Fatih Erbakan'ın Fatih adaylığına sıcak bakabileceğini, hatta başka bir ilçeden de değerlendirebileceğini ima edince, Erbakan ve Erdoğan arasında henüz adı konulmamış bir dostluk havası esmeye başlamış.

Şu aşamada demlenmiş, kesinleşmiş bir durum yok ama Fatih Erbakan'ın çevresinden gelen sıcak mesajlara Başbakan Erdoğan'ın kayıtsız kalmadığını, Fatih Erbakan'ın Erdoğan'ın radarında olduğunu söyleyebiliriz.

Numan Kurtulmuş ve Süleyman Soylu'yu partisine katarak bulunduğu siyasi zemini genişletmeye çalışan Başbakan'ın Fatih Erbakan hamlesi de gerçekleşirse AK Parti'nin oy yüzdesine fazla katkısı olmasa bile partisinin merkezde siyaset yapma iddiasını güçlendirebilir. 

 

 

Gökçek'in Nazlıaka korkusu!

Melih Gökçek,  akıl oyunlarını iyi bilen bir siyasetçi. Bu yüzden sağ gösterip sol, sol gösterip sağ vurmayı her dönem beceriyor. Kamuoyunda hakim görüş Gökçek'in Muharrem İnce'den çekindiği, Aylin Nazlıaka'yı ciddiye almadığı yönünde ama gerçek bunun tam tersi. Gökçek, Muharrem İnce'nin özellikle yakın dönem anıldığı bir dava ve tribüne oynayan yönleriyle yıprandığını düşünürken, Aylin Nazlıaka'nın kadın oylarını toplama ihtimali ve gezi olaylarında gösterdiği performans nedeniyle, Gezi ruhunda biriken muhalefeti blok olarak CHP'ye kanalize edebileceğini düşünüyor.

Nazlıaka'yı bu iki ana sebepten kendisi açısından tehdit edici bulan Gökçek'in, Nazlıaka için sık sık "Aylin" şeklinde hitap etmesinin nedeni de, Nazlıaka'yı ciddiye almıyormuş gibi bir hava estirmek. Önemli ve özel bilgiyi en sona sakladım;

Gökçek'in 50 bine yakın kişi üzerinde yaptırdığı ankette, kamuoyuna açıklanmayan bir bölüm var. Soru aynen şöyle, "Sizce Ankara seçimleri için CHP'de AK Parti'yi zorlayacak isim hangisidir?"

Verilen yanıt oldukça ilginç:

Açık ara Aylin Nazlıaka ismi AK Parti'yi Ankara’da zorlayacak isim çıktı.

Doğrusu Nazlıaka'nın böyle büyük bir anketten önde çıkması beni de şaşırttı. Çünkü, Nazlıaka, siyaseti biçimlendirecek bir karizma ve birikime sahip görünmüyor. Anlaşılan CHP seçmeni ya da CHP'ye oy verecek seçmen tabanı karizmatik belediye başkanı yerine munis bir zihin paradigmasına doğru eğilim gösteriyor. Bu noktadaki zihin algılarını oluşturan etken, Kemal Kılıçdaroğlu'nun munis yapısı olabilir. Anketin belgelerini gördüm ama kişiye özel yapıldığı için belgesini alamadım.

Soru şu; Gökçek bu anketi neden kamuoyuna açıklamadı?

Yanıt: Gökçek, Aylin Nazlıaka''nın Ankara adayı olmasından fena halde çekiniyor.

CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Aylin Nazlıaka yerine Muharrem İnce'yi aday yapması için kamuoyu meydana getirmeye çalışıyor. Gökçek'in neden 20 yıldır başkan olduğunu merak edenlere tek kelimelik yanıt verelim; Melih Bey karşısına geçecek adayları bile dizayn eder! Yine öyle yapmaya çalışıyor! Sanki yine becerecek gibi!

 

 

Başbakan'ın ilk işareti

AK Parti, geçen hafta Güral Sapanca otelde "yerel yönetimler 2023 vizyonu" isimli bir sempozyum düzenledi. Büyükşehir ve ilçe belediye başkanlarının davet edildiği sempozyuma bazı belediye başkanlarının çağrılmaması dikkatimi çekti. Örneğin Gaziantep ve Erzurum Belediye Başkanları çağrılmadı. İstanbul'dan çağrılan belediye başkanlarının sayısı ise sadece 3'le sınırlı kaldı.

Ankara'dan ise sadece Keçiören ve Altındağ davetliydi. Bazı çevrelerin banko diye baktığı Mamak, Elmadağ ve Sincan belediye başkanlarının bu sempozyuma davet edilmemesi AK Parti'nin yerel yönetimlerde köklü değişikliğe gideceğinin ilk sinyalleri gibi geldi bana.

 

İzmir Çıray diyor; ya hizipçiler?

SONAR’ın sahibi Hakan BayraktarCHP İzmir’i kesin kazanır ve bu kazançta Aziz Kocaoğlu bir etken değildir.” dedi. Benim de gördüğüm kamuoyu araştırmalarında Kocaoğlu’nun oyu CHP’nin gerisine düşmüş durumda. Toplumun ve örgütlerinin nabzını iyi tutan İzmir nüfusunun % 70’ini temsil eden örgüt başkanları da Kılıçdaroğlu’na “Aziz Bey’le en yüksek oyu alamayız.” demişlerdi. Sadece işçiler ve örgüt değil, artık İzmir’in eşrafı da Kocaoğlu’nu terketti. Bir süre önce işadamları “özel” bir toplantı yaptılar ve toplantıda İzmir’in ehil ellere teslim edilmemesi halinde –dikkat- “nasıl bir tutum takınacaklarını” konuştular. Toplantıda konuşulan alternatif isim ise resmen aday olmamış olan CHP İzmir Milletvekili Dr. Aytun Çıray’dı. Kocaoğlu dürüst ve iyi bir insan olabilir ama durum bu! Bu durum tespitini Kocaoğlu’na objektif bir şekilde yapması gereken yakın dostları ise tam aksine “O olmazsa ben olayım” kulisindeler. Bir başkası da Aytun Çıray’ın önünü kesmek için “milletvekilinden Büyükşehir adayı olmasın.” diyor. CHP, kişiye göre politika üretme hastalığından artık vazgeçmeli. İstanbul’u isteyen Gürsel Tekin Milletvekili değil mi?

“Priştina yaşasaydı bugünkü Türkiye siyaseti böyle şekillenmeyebilirdi” diyerek Kılıçdaroğlu’nu küçümseyen 17 bin nüfuslu Seferihisar Belediye Başkanı... İnsaf! CHP’yi büyük demokrat kitleleri kucaklamaktan ve iktidarından bu hizipçi anlayış engelliyor.

Hem  cumhuriyet elden gidiyor diyeceksiniz, hem de iktidar partisine giden % 35 Merkez Sağ oyun % 10’unu CHP’ye döndürecek stratejileri sabote edeceksiniz…

Bu düğümü ancak Kılıçdaroğlu’nun kılıcı çözer.

 

*Bu yazı Talat Atilla’nın Güneş Gazetesi’ndeki köşesinden alınmıştır…



Sayfa Adresi: http://www.turktime.com/yazar/sp-basdanismani-fatih-erbakan-ak-parti-fatih-adayi-mi/3913