Tekin gerekeni yaptı, sıra Kılıçdaroğlu’nda!
Talat Atilla

Geçen hafta TRT Haber’de Emin Pazarcı’nın hazırlayıp sunduğu ince çizgi programındaydım. Programın siyasi konuğu CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin’di. Moralli ve kendinden emin görünüyordu. Gürsel Bey zaman zaman eleştirdiğim bir politikacı ama hakkını teslim edelim; CHP’nin Kemal Kılıçdaroğlu’ndan sonra en fazla çalışan, partisini ateşleyen ve yüzü kamuoyunda en çok tanınan CHP’li.

Gönlünde İstanbul adaylığı yattığı biliniyor. Kılıçdaroğlu, CHP’nin İstanbul adayı olduğunda en büyük desteği Gürsel Tekin’den almıştı. Bakalım adaylık konusunda aynı desteği Kılıçdaroğlu Tekin’e verecek mi? Giderek yılan hikâyesine dönüşen Sarıgül’ün adaylığı konusu başta Kılıçdaroğlu olmak üzere, Sarıgül, Tekin ve CHP’yi yıpratan bir konuma geldi.

Havanda su döven parti olmaktan, icraata geçen parti sınıfına terfi etmekte zorlanan CHP, seçmene henüz çözüm odaklı parti imajını vermekten uzak görünüyor. Son alınan bilgiler Mustafa Sarıgül’ün aday gösterileceği yönünde olsa da, CHP tabanının Gürsel Tekin’i istediği biliniyor. Bana, “Anketler başka diyor” şeklinde bir yanıtınız varsa, size, “Hadi canım sende! Anketçilerin ne olduğunu en iyi sipariş anket yaptıranlar bilir!” cevabını verebilirim. Son not olarak Gürsel Tekin, Yargıtay’da devam eden davadan sevindirici bir karar aldı. Yargıtay, Gürsel Tekin’in, “Görevini kötüye kullandığı” iddiasıyla yargılandığı davayı Tekin lehine bozdu.

Tekin’i aday olmadan boğmak isteyenler için oldukça üzücü bir haber!

Görüyorum ki, bu Yargıtay kararına, bazı siyasetçilerin yanında, güdümlü birçok köşe yazarı da üzülmüş! Yargı sürecini iştahla yazanlar, bozma kararını görmezden gelerek sessizce inlerine, pardon köşelerine çekildiler! İşte gazeteciliğin namusunu bitiren bu sübjektif ahlaksızlıktır. Tam da bunun için birçok gazeteciye, köşe yazarı değil, amigo diyorlar!

 

Obama da var, Angelina Jolie de!

Beyaz TV Koordinatörü Osman Gökçek’in tarihe geçecek bir Başbakan Erdoğan belgeseli hazırlattığını ilk kez aylar önce kaleme alarak detaylıca yazmıştım. Yazımdan aylar sonra Milliyet’in magazin yazarı Ali Eyüpoğlu bu olayı yeniden kaleme alınca, gazeteci dostum Ersin Tokgöz,  twitter’dan, “Talat Atilla bu haberi aylar öncesinden yazmıştı, bunun neresi sürpriz haber” diye itiraz etmiş. Kıskıvrak yakalanan Eyüpoğlu, Milliyet’teki köşesinden, “Talat Atilla’yı takip etmiyorum. Zaten yalnızca Beyaz TV’nin Erdoğan belgeseli hazırladığını yazmış.“ diye komik bir savunma yapmaya çalışmış.

Komik çünkü, yazının ana omurgası zaten Erdoğan belgeseli! Üstelik belgeselin, hangi kanalda yayınlanacağından, kimleri konuk ettiğine kadar yazdığım detaylı bir haberi tazeymiş gibi yazmasını kötü niyetine değil, dalgınlığına ve beni okumamasına bağlıyorum!

Bundan sonra okursa tekrara düşmez! Gazetecilerin bir bölümü yalnızca sevdiği yazarları okuduğu için ne yazık ki sübjektif ve kompleksli olmaktan kurtulamıyor!

Neyse... Yine kimselerin bilmediği ayrıntı verelim de kapak olsun!

Bu akşam Obama’dan Berlusconi’ye,  Angelina Jolie’ye kadar birçok ünlü isim Erdoğan için konuşacaklar!

 

Mesele yalnızca haber değil!

Başbakan Tayyip Erdoğan,  baş danışmanı Yiğit Bulut’u sahillerdeki çarpık kıyı yapılaşmalarını kontrol etmekle görevlendirdi. Buraya kadar konuyu biliyorsunuz. Bu görevlendirmeyle ilgili kamuoyunun bilmediği ilginç ayrıntıyı da biz anlatalım.

Başbakan Erdoğan Türkmenistan dönüşü gazetelerin Ankara Temsilcilerinin de olduğu sohbette, “Kıyı yapılanmalarından bundan sonra Yiğit Bulut sorumlu.” dedi.

Ankara Temsilcileri Başbakan’ın bu açıklamasını kendi aralarında değerlendirirken ortak bir karar aldılar. Erdoğan’ın sözlerinin haber değeri taşıdığı konusunda hem fikir olan temsilciler, aldıkları ortak kararla, yayınlayacakları haberde, Yiğit Bulut’un ismini geçirmeme kararı aldılar. Temsilcilerin Yiğit Bulut’a olan rezervi ertesi gün gazetelerde kendisini gösterdi. Haberin öznesi olmasına rağmen Yiğit Bulut’un ismi gazetelerin çoğunda tek satır olarak bile yer almadı. Bu gelişme üzerine telefona sarılan Yiğit Bulut, temsilcilere, “Haberi eksik yazma pahasına ismimi yazmamışsınız. Benim için önemli değil ama sizin adınıza utandım.” diye sitem edince, ertesi gün gazeteler sütunlarına Yiğit Bulut’un ismini istemeye istemeye yazdılar…

 

Sağlam transfer!

Fox yayın yönetmeni sevgili kardeşim Doğan Şentürk, gazeteci yazar İsmail Küçükkaya’yı transfer ederek Fox’u daha da büyütme yolunda sağlam bir adım attı. Deneyimli gazeteci Küçükkaya, hafta içi her sabah 6:45’den 10:00’a kadar, siyasetten ekonomiye, magazinden spora uzanan skalada 3 saatlik haber programı yapacak. Ayrıca seçim döneminde yurt gezilerine çıkarak siyasetin nabzını tutacak. İlk programını dün izledim. Kıyafeti dışında her şey güzeldi. İsmail’e başarı diliyorum…

 

Komik!

30 Ağustos resepsiyonu için Köşk’teydim. Muhalefet yine resepsiyona liderler düzeyinde katılım göstermedi. Nedeni belli! Başbakan Erdoğan’ın siyaset anlayışını sevmiyorlar. Bu kafayla değil iktidar olmak, oylarını dahi arttıramazlar. Ulusal heyecana ortak olmayan muhalefetin bu anlamsız, kendi kendisini imha eden refleksleri çok çocuksu ve çaresizlik görüntüsü veriyor. Bu Cumhuriyet kimsenin müstakil tapulu malı değil. Eşit bir hisseli tapudur. CHP Lideri Kılıçdaroğlu ve MHP Lideri Bahçeli’yi düşüncelerini bu çerçevede yeniden gözden geçirmeye davet ediyorum.

 

*Bu yazı Talat Atilla’nın Güneş Gazetesi’ndeki köşesinden alınmıştır…



Sayfa Adresi: http://www.turktime.com/yazar/tekin-gerekeni-yapti-sira-kilicdaroglu-nda/3849