Eğer seçilirse milletvekilliğinden istifa edecek ve Belediye Başkanı olarak görevini sürdürecek.

Ancak geçmişte bazı milletvekilleri baskı ile istifaya zorlandığı için 1982 Anayasasına bir hüküm konuldu. İstifanın TBMM Genel Kurulunda salt çoğunluk ile kabul edilmesi hükmü getirildi.

18 Ekim 1982 tarihli Anayasa'da ''İstifa eden milletvekilinin üyeliğinin düşmesine, üye tam sayısının salt çoğunluğu ile karar verilir.'' hükmü vardı. Yani 276 kişi evet demeden milletvekilin istifası geçerli olmuyordu.

Bu Anayasa maddesi 23 Temmuz 1995 günü değiştirildi ve ''İstifa eden milletvekilinin üyeliğinin düşmesi, istifanın geçerli olduğu TBMM Başkanlık Divanınca tespit edildikten sonra, TBMM Genel Kurulunca kararlaştırılır'' biçimine getirildi.

Yani 276 şartı kaldırıldı, istifa eden vekilin bu istifasının ''Meclis Genel Kurulunca kararlaştırılması'' kesin hükmü konuldu.

Daha önce istifanın kabul edilip edilmeyeceği konusunda 276 oy gerekirken şimdi Meclis bu istifayı onaylayan bir konuma getirildi. Çünkü istifa tek taraflı bir müesseseydi ve istifa edeni zorla orada tutmanın anlamsızlığından hareket edildi.

Önceki gece Teke Tek programında Fatih Altaylı, Kemal Kılıçdaroğlu'na bu soruyu sordu.  Başkan seçilirse istifa etmesi gerektiğini hatırlatıp ''Ya Meclis istifayı kabul etmezse'' diye …

Düşünün 12 milyonluk bir kente halk belediye başkanı seçmiş, Meclis ''Hayır gidemezsin milletvekili olarak kalacaksın. İstanbul'u yönetemezsin'' diyecek.

Meclis seçimin sonucunu askıya alacak.

Murat Sökmenoğlu ''Özal Cumhurbaşkanı seçilirse istifa ederim'' dedi ve etti. Meclis de onayladı. Bedrettin Dalan aynı biçimde. Başka örnekler de var.

TBMM eski Anayasa geçerliyken bile hiçbir zaman istifa eden bir milletvekilini zorla orada tutamadı… Kaldı ki şimdi…

Sevgili Altaylı Anayasa'nın bu maddesinin 1995'de değiştiğini de unutup ''Ya Meclis istifanızı onaylamazsa'' diye soru sordu.

Vatandaş da ''Kılıçdaroğlu seçilse bile başkan olamayacakmış'' diye zihin karışıklığı yaşayacak…

Kılıçdaroğlu seçilirse gider o makama oturur. Kimse onu zorla Meclis'te tutamaz… Yeni Anayasa maddesi de ''kararlaştırılır'' diyor. ''İstifasının kabul edilip edilmeyeceği kararlaştırılır'' demiyor. Bu konu, o değişiklik sırasında TBMM Anayasa Komisyonu ve Genel Kurulda da çok tartışıldı ve bu karara varıldı.

Belli ki Altaylı’nın dikkatinden kaçmış…

Balçiçek Pamir

Gazeteci Balçiçek Pamir ilginç bir yazı yazmış. Pamir yazısında; Murat Karayalçın ile Aziz Kocaoğlu’nun CHP’den rahatsız olduğunu ve belediye başkan adaylığından çekilmelerinin söz konusu olduğunu yazdı.

Böyle bir şey söz konusu değil.

Daha önce Turktime’da çıkan haber doğrudur.

Karayalçın 3 ismi Baykal’a önerdi, Baykal “düşüneceğim” deyince, Baykal’a bu konuda örtülü bir rest çekti.

Karayalçın’ın yaptığı bu rest şüphe yok ki bir blöf.

Hepsi bu.

Yani seçime beş kala CHP'nin iki ağır topu ''Biz oynamıyoruz'' deyip ayrılmaz, ayrılamaz!