|
|
Nerden, nasıl çıktı hatırlamıyorum bile. Akşam’dan önce var mıydı, yok muydu bilmiyorum. Serdar Turgut’un Türk milletine ucuz bir armağanı Oray Eğin. Kalemi fena değil ama, her şey kalem değil ki? İyi yazmak marifetse, Abdullah Öcalan’ın kalemi de iyi ama Öcalan şeytanın ta kendisi. Oray, kaybedecek bir şeyim yok tarzında yazılar yazıyor. Saldırganlığı da aşan bir tarz bu. Köşesinde açık açık eşcinselliğe övgüler dizmekten çekinmiyor. “Muhafazakar eşcinselim” diyen bir cinse, “Evet, muhafazakar eşcinsellik vardır” diye icazet veriyor. Allah’ın bir kulu da çıkıp, “Kardeşim kıçını dahi muhafaza edemeyenin neresi muhafazakar olabilir?” demiyor. Oray Eğin hızını alamıyor bir Gay’de olması gerekenleri bilirkişi edasıyla sıralıyor; “Gay’de birtakım donelerin olması beklenir; sportif bir vücut yapmaktan zevkli, hatta kültürlü olmasına kadar. Elbette her spor yapan, her kitap okuyan, her dekorasyon zevki olan ve alışverişten hoşlanan erkek “eşcinsel” değildir, ama pekâlâ gay olabilir.” Her türlü çılgınlığın doyasıya yaşandığı Amerika bile çekirdek aile yapısına dönmek için çırpınırken, eşcinselliğe böylesine övgüler dizen başka bir ülke var mı merak ediyorum? Oray Eğin tarzı gazeteciler toplumu hipnotize eden şu cümleden cesaret alıyorlar: “Kişisel tercihlere, saygı duymak gerek!” her şeye saygı duymaktan beli kırılan bu toplum, saygı duyması gereken hasletlerini hatırlamaz oldu. Kişisel tercihlere bir şartla saygı duyulabilir; Kişisel tercihler, yüzbinlerce insana dayatılmazsa! Küçük bir ayrıntı Habertürk yayın yönetmeni Melih Meriç Fatih Terim’le birlikte güzel ve başarılı bir kampanyanın öncülüğünü yaptı. Mehmetçik için 86 milyon YTL toplanmasına öncülük eden Melih Meriç’i yürekten kutlarım. Medyatava, konuyla ilgili haberinde, “Genelkurmay Şeref Salonunda ağırlanan ilk gazeteci” ifadesini kullanmış. Genelkurmay Şeref Salonunda, Genelkurmay Başkanı tarafından ağırlanan ilk gazeteci bu satırların yazarıdır. Ziyaret 11 Nisan 2000 Cuma günü gerçekleşti. Dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Kıvrıkoğlu, Yolsuzlukla Mücadele Derneğini kabul etti. Yolsuzlukla Mücadele Derneği Onursal Başkanı ve gazeteci sıfatıyla şeref salonunda ağırlandık. Hatta Kıvrıkoğlu bana,”Gözcü gazetesi bizimle ilgili yanlış bir haber yaptı çok üzüldük, daha sonra düzeltmelerini rica ettik düzelttiler” sitemini iletti. Kıvrıkoğlu’na, “Çalışma odanızı görebilir miyim” ricasında bulundum. Kısa bir süre tereddütten sonra Şeref Salonunun hemen yanında bulunan çalışma odasına geçtik. Küçük ve mütevazi bir oda. Odasının girişinde hemen sol tarafta yeşil deri bir koltuk dikkatimi çekti. Kendisine, “Koltuk oldukça eski değil mi?” deyince, “Bu çok özel bir koltuk. Fevzi Çakmak Paşa’ya ait” dedi. Melih Meriç sağolsun, sayesinde biraz eskiye dönmüş olduk.