Zalimin zülmü Yatsıya kadar.İşinize gelince Hukuk,gelmeyince Guguk,

Bugün gün boyu yargıda yaşanılan gelişmelerden bir yurttaş olarak utanç duydum. Bu görüntülere Orta Afrika bölgesinde yaşayan ilkel kabilelerden PUŞMEN'lerde bile rastlamak mümkün değildir. Onlar bile adaleti yürütme görevini verdikleri bir görevliye; Neden bu suçluya veya zanlıya ceza verdin ? diye görev ve yetkilerinden onu azletmezler. Gelelim işin asıl kısmına mesele; Erzincan Cumhuriyet Başsavcısının tutuklanması değil, işin aslı Saldıray Berk Paşa'nın davet edildiği ifadededir.

Tarikatla uğraşırsan sonun bu olur demekki..önce eski erzincan alay komutanı(şimdiki eskişehir alay komutanı) ve erzincan savcısı tutuklandı...ama haburda savcı hakimler diyarbakırdan kalkıp teröristleri serbest bıraktı..hukuk devleti değil böyle muz cumhuriyeti olursan israil elçside amerika elçiside posta koyar....türkiye cumhuriyeti tarikatlar dervişler hacılar hocalar memleketi olamaz..m.kemal...olursa da böyle oluyor demekki...

Ya şu Poyrazköyde yollarını kaybedip tam mühimmatların bulunduğu yere çıkıp hatıra fotoğrafı çekenlerin pozlarını yayınlasalar da biraz eylensek. Ümraniye soruşturmasında suçlu olan cezasını çeker de suçsuz yere içeri atılanların ahı ve alacakları intikamları seyrelemeye değer. Bilmemekl ayıp değil öğrenmemek ayıp. Tarikatların Cemaatlerin Milleti, Halkı olamadığı gibi halk millet sayılmazlar. Ama bu yapılar yıkılıp sömürücüleri işbirlikçileri hak ettikleri cezayı alınca insanlarda Hak ettikleri özgürlük ve vasıflara kavuşacaklar.

Sözüm "Zır Vadili" olan arkadaşadır. Zır vadideki silahları gömen zır vadili muvazzafın akıbeti ne oldu? Zır vadililer şunu kafasına koysun ki, Türk Halkının İktidarı asla ENGENLENEMEYECEKTİ. ...

Tuz koktu. Artık HSYK de siyasetten arındırılıp yeniden yapılandırılmalı. Yargı vesayeti, askeri ve sivil vesayetten daha zalim. Bunları öğrenmek için bugünleri yaşamak gerekiyormuş. Yaşasın bağımsız yargı, yaşasın bağımsız siyaset, yaşasın siyasetsiz ordu.

hsyk heyetinin nihayet aklı başına geldi hukuk işlemeye başladı galiba.inşallah bu kanuni duruşlarını devam ettirirler ve adaleti yerine koymaya başlarlar.darısı ;hukuksuzlukta ve yanlı davranışlarda bulunmaya devam eden diğer savcı ve hakimlerde.demorasizliğin en aza indirildiği bir türkiye dileğiyle....

Cumhuriyet savcıları kural olarak tarafsız da ve bağımsız da değildirler, olamazlar… İktidara karşı tarafsız durmaya kalkanların icabına siyasi iktidar bir şekilde bakıverir çünkü… Adalet bakanlığından emir alırlar, takipsizlik kararı verseler de adalet bakanı “davayı açacaksın” diye emrederse mecburen açarlar... Adalet bakanlığı müfettişlerinden acayip tırsarlar… Milleti, halkı falan değil, devleti ve gerçekte siyasi iktidarı temsil ederler…

bir zamanlar bir savcı vardı.adı ferhat sarıkaya!bu eski savcının akıbeti ne oldu acaba?duyduğumuz kadarıyla en son amerika'da feytullah gülen hocanın yanındaydı.acaba halen orada mı yoksa özel görev yürütmek için türkiyeye döndü mü?dönebileceğini zannetmiyorum ama eğer dönmüşse ne iş yapıyor merak ediyorum.

Zerre kadar mantık, vicdan ve adalet anlayışı bulunmayan; kafatası ölçüp biçmek ve samanlıkta kripto kimlik arayıp durma takıntılı cühela HaTa dan kendine yakışır sözler bunlar. Tuvalet kağıtlarına bas da milletin helada dötü gülüp şenlensin.

Sıfatlarının başındaki "Cumhuriyet" kelimesi özellikle bu iktidar döneminde artık “çoğu için” sadece göstermelik bir “özlem”dir… "Adalet Bakanlığı Savcısı" tanımı işlevlerine çok daha uygundur… Söz aramızda; Açtıkları davaların da % 65 i de beraatla sonuçlanır… Allahtan halen “çoğunluğu” ezilmeyen büzülmeyen dik durabilen öngörülü bağımsız yüksek yargıçlar ve gerçekten Türk Milleti adına karar veren yüksek yargı organlarımız var!...

Erzincandaki tarikat soruşturmasına müdahele etmek için imzasız ve isimsiz mektupla başlayan bu süreçte Cumhuriyet tarihinde bir ilk yaşanarak Baş Savcı odası basılıyor. Suçlu bile olsa tutuklama kararı niye??? Art niyet görev ve yetkiyi suistimal o kadar açık gerisi, çıkar, yağcılık çıkışları. Cumhuriyet Savcıları Türk halkı adına KARAR VEREMEZLER. Sadece kovuşturma yaparak iddianeme hazırlayıp mahkemeye sunmakla görevlidirler. Son karar mercii de Türk Milleti adına karar veren Yargıtaydadır.

Hakimiyet Kayıtsız Şartsız milletindir BOP eşbaşkanlarının, Amerika uşaklarının olamaz. Halk kendi hakimiyetini istese dahi başkasına devredemez sonra hakkından oluverir. Jüristokratik gibi saçma lafları H.Celal Güzel gibi adamların ağzından kapanlar kastettikleri insanların Türkiye Vatandaşı olarak, gerekli aşamalardan, sınav ve oylamalardan sonra gerekli şartlara haiz atamalarla görev yaparlar ancak mongollar bunu bir türlü kavrayamazlar. Halkın cehaletinden, kendisini kandırmada kullandığı üsluplan hukuka müdaheleye kalkışır, avuçlarını yalarlar.

Hasan Tahsin gibiler çok benim ülkemde Sorozun uzantısı olan vakıflardan beslenen basın mensubları gibi işlerine gelmedimmi her türlü iftira bu adamların karekterlerinde vardır.Çünkü bu adamların yüreklerinde Allah korkusu bulunmaz. Hırsız kendi hırsızları ise İlahi adaletten bile çekinmezler susarlar.Dava içinse günah bile kabul etmezler.Sözde demokrattırlar.Davaları için her şey ve her yol mübahdır. Ve her şey ne hikmetse halk adınadır ama halkın haberi yoktur.işsizlik,açlık bilmezler..

Cumhuriyetin Savcıları Türk Halkı adına ve Türk Halkından aldığı güçle karar verirler.Asla Oligarşik Çetelere ve Jüristokratik yapılara boyun eğmezler. Milletin dışında başka başka merkezlerden güç alarak,Milletin aleyhine karar vermeyi tercih eden yapıların, 2010 lu yılların Türkiyesinde, ömürleri çok kısa olur,etkileri çok kısa sürer... Bunu herkes kafasına yerleştirsin.

Sahte Atatürkçüler, erken ötmeye başladılar. Büyük ATATÜRK diyorki, "Hakimiyet Kayıtsız Şartsız Milletindir". Bu nedenle Özde Atatürkçü Türk Halkı hiç "moralini bozmasın", zira Halkın İktidarını hiçbir güç ÖNLEYEMİYECEKTİR. Hele hele "Jüristokrasi Çeteleri" asla başarıya ulaşamıyacaktır. Bu gibi hukuksuzluklar, Halkın İKTİDAR ve Muktedir olma hırsını daha da çok perçinleyecektir.Cumhurun iktidarına, Cumhuriyetin iktidarına, Jüristokrasi ve Oligarşi çeteleri asla mani olamıyacaktır...

Tutuklama kararını savcı mı verdi yoksa mahkememi,bu söylenenlere bakılırsa mahkeme görevini kötüye kullanmış. Hakimlerin yargıçlarında yetkisini elinden alın. Ergenekoncu ve ulusalcı ayak takımı yeni numaralara başlamış.Ferhat Sarıkaya ya sahip çıkmayan HSYK hangi akılla böyle bir karar vermiş. HSYK kendi kendine toplanabilirmi, HSYK nın gündemini Adalet Bakanlığı belirler. Yazıklar olsun bu ülkenin yargısına yargıçlarına HSYK larına.

BABA BENİ OKULDAN AL kampanyası yürüten cumhuriyet düşmanları nı kayıran ve kollayan tüm yetkililer Atatürk Türkiyesinin düşmanıdır.

Dünkü “Erzincan’da Şok Üstüne Şok 14:45” haberi altındaki yorumum aynen şöyleydi; “ Bu ne saçma sapan bir soruşturma şekli? Birinci sınıf hakim ve savcılar hakkında soruşturma ve kovuşturma yetkisi Yargıtay’a ait değil mi? Darbe vs. suçlardan dolayı özel yetkili savcı ve mahkemelere işaret eden CMUK 250/3 dahi bu istisnayı vurgulamış!! Erzurum Savcısı resmen görevini kötüye kullanıyor, yasalara aykırı olduğu bilindiği halde hiç bir yerden ses seda çıkmıyor! Bu hukuk devleti mi yoksa iktidara sırtını dayamışların keyfi derebeyliği mi?” Demek sesimizi duyanlar varmış!

Nihayet Bağımsız Yüksek Yargı, Akp nin Adaletsiz Bakanlığı destekli ve hukuku katletmekte ısrarlı F-Tipi "soruşturmacıları" nın derebeyliğine "höt" diyebildi!

en sonunda hukuk işlemeye başladı ne mutlu türküm diyene. bu ülkede atatürkçüler yaşadaıkça şeriat ve tarikat asla hüküm süremeyecek.

Ali Dibo'cu Adalet Bakanı istifa eder mi? Güneş Batıdan doğarsa evet.

Hukuk adına hareket edip karar aldığını zannedenler, bu kararla HUKUK'U katletmişlerdir. Herkes "şeyine(!)" göre hoca arama peşinde dolaşıyor..Bu kararlara Uygar dünya biryeri ile gülüyor olmalı.