Manşet ise Erdoğan'ın istediği gazeteci tipine uygun olmuş, mağduru oynayarak oy toplamaya çalışmak. Özal Cumhurbaşkanlığına çıkıp, yerine seçtirdiği Akbulut'la hükümeti de yönetmek istemedi mi? Anayasayı bir kere delsek ne olur diye kanunların etrafından dolanıp AYM'yi devre dışı bırakmaya, askerin karşısına polisi dikmeye çalışmadı mı? Menderes Gestopo polis oluşturarak iki kişiyi yan yana görünce eziyet yapmadı mı? CHP'yi orduyu lağv etmeyi dillendirip, İstinad Mahkemesini kurup Basına sansür uygulayarak kağıt bile vermemezlik yapmadı mı ?

Manşet ise Erdoğan'ın istediği gazeteci tipine uygun olmuş, mağduru oynayarak oy toplamaya çalışmak. Özal Cumhurbaşkanlığına çıkıp, yerine seçtirdiği Akbulut'la hükümeti de yönetmek istemedi mi? Anayasayı bir kere delsek ne olur diye kanunların etrafından dolanıp AYM'yi devre dışı bırakmaya, askerin karşısına polisi dikmeye çalışmadı mı? Menderes Gestopo polis oluşturarak iki kişiyi yan yana görünce eziyet yapmadı mı? CHP'yi orduyu lağv etmeyi dillendirip, İstinad Mahkemesini kurup Basına sansür uygulayarak kağıt bile vermemezlik yapmadı mı ?

Erdoğan hepsini birden yapmıyor mu?BU yönetim için “Sivil dikta değil” diyorlar..“Tek parti rejimi”ne itiraz var..“Diktatorya”yı beğenmediler..“Padişah”lığı kendisi kabul etmedi.. “Vezir-i azam” az geldi.. “İmparator” çok. Ülkeyi tek parti yönetiyor.. Tek partinin, tek lideri, tek sesi var. Böylece kuvvetler ayrılığındaki yasama ve yürütmenin başı da tek o..

Yargının “yar..” kısmı, yani yarısının yatak odalarını dinleterek, evlerini aratarak, izleterek, kovalatarak bastırıyorlar... Yargıdan geriye kalan “...gı” kısmının gıkı çıkmıyor, çünkü bağımsız gibi gözüken yargının başı da, aslında tek adamın Adalet Bakanı ile müsteşarı..Toplumda egemen olan duygu; çaresizlik, endişe, güvensizlik ve korku... Buna ad bulunamadı. Oysa dünyanın her yerinde bunun tek adı vardır: Faşizm...

Demekki her dönemde çıkabiliyor tek adam yönetimi heveslileri.ve işin garibi bu durumu demokrasi diyerek lanse ediyorlar.

Akp,darbe paranoyaları oluşturup, sivil dikta rejimine doğru götürüyor.

Mesele şu: Sol/devlet takımına nöbet kolay kolay gelmiyor. Zorlaya zorlaya kuyruğun başına geçince de ilk fırsatta gene kendilerini solda buluyorlar. Ama bu 'sivil'lere üst üste bilmem kaç kez nöbet geliyor. Öbürlerine de nöbet geç geliyor, e o zamanda haliyle mızıkçılık yapmak gerekiyor. Yoksa oyunun tadı çıkar mı?

Tayip Erdoğan,Türk Halkını sömüren soyup soğana çeviren güçlerin, rahmetli Menderese yaptıklarını, rahmetli Özala yaptıklarını, çok iyi inceleyip ezberlediği için, şimdi bu yüzsüz soyguncular çetesinin saldırılarınıçok iyi savuşturuyor,hemde savuşturmak ile kalmıyor, alayının burnundan fitil,fitil getiriyor.Hadi bakalım maçanız yiyorsa indirin iktidarı da görelim.Böyle bir durumda,Türkiyedeki seçmenin %60-70 ile aynı partiyi farklı isimlede olsa iktidara geleceğini herkes bilsin.

Evettttt.....Şu günlerdede bu hikayenin 2 cildini okuyoruz....

özal efendinin diktatör havasıyla ve külhanbey edasıyla yaptığıhal ve hareketlerini unutmadık.hep askerlerden diktatör çıkmaz.alası sivillerden,yani hitler ve mussolin özentilerinden çıkar. konuşmalını dikkatle dinleyin.nasıl bağırıp çağırarak kendinden olmayanlara saldırıyor...!oy çokluğu onları tipik bir diktatör kişiliğine sokuyor.yani halk seçti,öyleyse ben her şeyim...! menderesde özalda aynı karakterde davranışlar içinde bulundular ama,ömürleri vefa etmedi.milli irade yerine,demokrası var.

Yukarıdaki haberin içeriğinde belirtildiği gibi,Hürriyet ve bünyesinde barındırdığı tetikçi yazar gurupları, kimin ve kimlerin taşeronluğunu yaptıkları,açıkça ortaya konulmuştur.Türk halkı bu gerçeği bildiği için bu medya guruplarının desteklediği siyasi hareketleri sürekli sandığın dibine çakmaktadır.Şimdiden sonrada bu medya guruplarının desteklediği siyasal partiler, sandığın dibine çakılacaktır.22 Temmuz seçimleri 2025 yılına kadar sürekli tekrarlanacaktır.Bunu herkes görsün artık.

Özal faşist yönetimim en önemli bakanıydı. Tayyp de o faşist yönetimin son halkasıdır. Bu benzetme aslında doğru.

Darbe ile gelen darbe ile gider. Demirel hangi darbenin ürünü? 1961 darbesinin. Özal kimin ürünü? 12 Eylül Darbesinin! Ecevit de 28 şubatın.Erdoğan ve Gülde bu sürecin devamı. Yani Kemal Derviş sivil darbesinin ürünü! uzatmayalım. Rüzgar eken fırtına biçer. Demokrasi özgürlük diye Ağlayarak yalbvararak iktirada geleceksiniz sonrada tükürüğü yalayıp önünüze geleni tepeleyeceksinzi.Kim masum kim zalim? Oyun hangi oyun!

Ben olaya daha değişik açıdan bakıyorum.AKP mecliste tek parti olmanın avantajı ile tüm kurumları değiştiriyor.Şimdi Referandum süresinin 120 günden 45 güne indirmenin neresi demokratik.45 günde tavuk bile tavuk olmuyor.Ancak piliç oluyor.45 günde referanduma sunulacak Anayasa'nın neresi demokratik olur?Asıl bu haberi yapanlar taraflı. AKP'ye yaranmanıza gerek yok.Geçmişte ANAP'a yarananlara ne oldu.ANAP'ın bir tek demokrasiye hizmet eden bir icraatını gördünüz mü?

Gizli Ermeni lobisinin, bu coğrafyada Türk Halkına karşı yürüttüğü faaliyetler kesintisiz 1820 lerden günümüze kadar sürmektedir.Bu Lobi dün olduğu gibi, bugünde ihanet ve kinlerini Türk Halkına karşı yürütmektedirler, yarında bu ihanetlerini sürdüreceklerdir.Ancak şunu göremiyorlar.Türk Halkı bu tür ihanet faaliyetlerine karşı herzaman gerekli cevabı hep vermiştir. Bu cevaplar zaman, zaman da en ağır şekilde olmuştur.