akıllı devlet böyle olur.Devletlerin nüfusuna değil aklına bakılır.Yoksa karıncalardan kalabalığı yok...

Avrupa Birliğinin ve Birleşmiş Milletlerin küstahlığından daha önemlidir

Türlkiye'ye olan düşmanlığını ve kahbeliğini Rum kesimini şımartarak göstermiştir. Rum kesimi ve Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler bilmelidirki, Türkiye Rum ve Avrupa Birliğinin uzlaşmaz tutumu ve oyalama taktikleri ile Avrupa Birliğinin kapısında 50 yıl kadar uzun süre bekletilmeyecek kadar onurlu ve şanlı tarihe sahiptir. Uluslararası camia bilmelidirki Türkiyenin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetininin onuru ve bağımsızlığı, Avrupa Birliği tam üyeliğinden,

Kuzey Kıbrıs tarafının Anan Planını kabül etmiş.Fakat Gerek Birleşmiş Milletler, gerekse Avrupa Birliği bu sözünü yerine gwetirmemiştir. Zaten küstah Avrupa Birliği Türkiye'ye tam üye almamak için kasıtlı olarak müzakerelerde, Rum tarafının uzlaşmazlığını ve oyalama taktiklerini desteklemiştir. Ayrıca Avrupa Birliği, Kıbrıs'ta kalıcı çözüm olmadan Rum kesimini Avrupa Birliği'ne almayacağına dair sözünü inkar ederek, Kıbrıs'ta çözüm olmadan Rum kesimini Avrupa Birliği'ne tam üye yaparak,

Rumların bu anlaşmaz tutumunun ve oyalama taktiklerin işkenceci uluslararası ambargoların bedelini antlaşma yapmak isteyen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ödemmeli. Hatta Avrupa Birliği ve Birleşmiş Milletler ve diğer Dünya ülkeleri, eğer Annan planını Kuzey Kıbrıs Türk tarafı kabül ederse, Kuzey Kıbrısa uygulanan uluslararası ambargolar kaldırılacak diye söz vermesine rağmen,

Kısaca Müzakerelerdeki gerek Birleşmiş milletlerin, gerekse, Avrupa Birliği'nin Rumların oyalama taktiklerini ve Rumların antlaşma yapmamasına yönelik kışkırtmalarını ve 35 yıldır Kıbrıs Türk Devletine uygulanan uluslararası ambargo işkencesini uluslararası hukuk kesinlikle kabül etmemeli.

Kısaca Müzakerelerdeki Kıbrıs Rum tarafının, Avrupa Birliği'nin ve Birleşmiş Milletlerinin ve Diğer ülkelerin müzakerlerdeki Rum tarafının uzlaşmaz tutumunu ve oyalama taktiklerini sürüdürürse uluslararası hukuk bunu kesinlikle kabul etmemeli, Çünkü Kıbrıs Türk tarafı Anan Planını kabül ederek kıbrıstaki yapılacak antlaşmayı kabül etmiş fakat Rum tarafı kabül etmemiştir.

Rum istilasını ve müzakerelerde Birleşmiş Milletlerle birlikte Rum anlaşmazlığını ve oyalama taktiklerini önlemek için, 15 Kasım 1983'te Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devletinin bağımsızlığını ilan etti.

Türk ordusu 1974'te Kıbrıs'a çıktıktan sonra hiç bir Rum veya Türk katliama uğramadı. Türk ordusu Kıbrıs'ta işgal için değil,barış için vardır.Eğer Türkiye'nin amacı; Kıbrısı işgal etmek olsaydı, Türkiye adanın bir kısmını değil, tümünü almaya çalışırdı. Türkiye 1974'te Kıbrıs adasına, Rumlar tarafından katliama uğrayan Türkleri korumak için uluslararası garantörlük hakkını kullanarak askeri harekat yaptı.

Eğer müzakerelerden kısa sürede Sayın Mehmet Ali Talat'ın dediği gibi Nisan 2010 tarihine kadar sonuç çıkmazsa, tüm Dünya ülkeleri Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetini tanımalı.Müzakereler ve Uluslararası ambargolar sonsuza dek süremez.Kuzey Kıbrıs'a uygulanan uluslararası ambargo işkencelerini uluslararası hukuk kesinlikle kabül etmemeli.Çünkü Türk ordusu, işgalci değil, kıbrıs'ta barışın teminatıdır (garantisidir).

Bunlar Kıbrıs Rum Kesiminin ve Avrupa Birliği'nin oyalama taktiklerinden bir tanesidir. Davasına inan adam kaçmaz ve korkmaz. Rüm Kesimi, Kıbrıs'ta eşit şartlarda çözüm istiyorsa, Türk'lere oyalama taktikleri uygulamadan kısa sürede anlaşmalı

Bunlar ne baris nede huzur istiyor bunlarinki Türk milletini Türk könenini yok etmek Makaryos bir din adami olarak öyle baslatmisti ama hesaba Türkiyeyi katmadi sonuda kendisinin sonu oldu.