Ama bozmak isteyenler var hemde kendilerini milliyetci diye tanimlayanlar,Benim anlayamadigim bunlari hangi milliyetcilikten bahs ediyorlar Hitler´mi Stalin mi bir türlü anlayamadim.

Doğru, Meclis Kurtuluş Savaşını yapan Meclistir. Fakat Meclistekiler Kurtuluş Savaşını yapan kişiler değildirler. Kurtuluş Savaşını yapan mecliste Türk, Kürt, Laz, Çerkes de vardı ve hiçbirisi bölücü değildi, tek ülkü etrafında birleşmişlerdi. Zaten Mustafa Kemal de bölünmeye izin vermezdi. Demokrasi gereklidir, her şeye rağmen değilse de...

Açılım saçmalığını ortaya atan sözde başbakanımız umarım bu saçmalığın bedelini ağır öder. Tarihte bütün katliyamları biz yaptık ermenileri rumları katlettik(!) Ya bizim balkanlarda katledilen ve yıllardır zulüm gören soydaşlarımıza ne olacak onları korumak yerine bu saçmalıklarla neden uğraşıyor o süper milletvekilleri ve başbakan çok merak ediyorum.Açılım saçmalığı ile uğraşacaklarına bunların hesabını sorsunlar dünyaya atsınlar artık at gözlüklerini...

Bu liderler demokratsa ben Hipokrat'ım. Parti, seçim yasalarını niye değiştirmiyorlar. Ben hangi milletvekilimi seçtiğimi bilmiyorum. 20-30 bölge milletvekilini ben seçmişim. Ben muhitimde tek vekil seçmek istiyorum. Tayyip başta, liderlerin hepsi yalancı demokrattır. "Sözde" müslümanlar.

4. Önyargıları pekiştirmek.” Yani pekala bunu da bir siyasi sistem gibi algılamak mümkündür.Mobbingkrasi diye bir terim de var mıdır acaba literatürde? Halkın koyun,yönetenlerin çoban addedildiği toplumlarda büyün koyunların sadece koyun olmasıyla ,boynuzlu-boynuzsuz,kara veya ak koyun olması ne gibi fark yaratacaktır ki gibi saçma düşünceler de aklıma gelmiyor değil.Neyse gün bağırma çağırma günü değilmiş , Başbakan Erdoğan'ı avuçlarım patlayana kadar alkışlayım bari konuşması için.

* Bağımsız ve yaratıcı, * Zorbanın yeteneklerinden üstün özelliklere sahip olan. ZORBANIN genel özellikleri ise: Aşırı kontrolcü, korkak, nevrotik ve iktidar açlığı gibi nitelikler olarak tanımlanır. Aslında mobbing’cinin ve kurbanın kişilik özellikleri ve iş yeri koşulları bize mobbing’in nedenlerini açıklıyor. Bunlar 4 başlık altında toplanıyor: 1. Birisini bir grup kuralını kabul etmeye zorlamak, 2. Düşmanlıktan hoşlanmak 3. Can sıkıntısı içinde zevk arayışı

İşverenin ya da bir başka çalışanın ima, alay ve karşısındakinin toplumsal itibarını düşürme gibi saldırgan bir ortam yaratarak onu işten çıkmaya (bırakmaya) zorlamasıdır. Kişiyi iş yaşamından dışlamak amacıyla kasıtlı olarak yapılır. Mobbing’e uğrayanların genel özellikleri ise şöyledir. * İşini çok iyi, hatta mükemmel yapan, * İlişkileri olumlu ve çevresindekilerce sevilen, * Çalışma ilkeleri ve değerleri sağlam, bunlardan ödün vermeyen, * Dürüst ve güvenilir, kuruluşa sadık

Herkesin ağzında bir demokrasi lafıdır gidiyor.Ama siyasi literatür bu kelimeden ibaret değil.Mesela "Kifayetsiz muhterisler" deyimi vadır.Bu söz bana Batı literatüründeki bir başka kelimeyi çağrıştırır : Mobbing.Mobbing: Çalışanların iş yerlerinde psikolojilerini çökertmeye yönelik uğradıkları baskı, taciz, kuşatma ve çökertme eylemidir.“Mobbing duygusal bir saldırıdır.Kişinin saygısız ve zararlı bir davranışın hedefi olmasıyla başlar.

Bakanlarının ve Başbakanının demokratik açılım diye bas bas bağırıp çığırdıklarına değdi mi şu açıklamaları? Dağ fare değil fare yavrusu doğurdu. Bu mu PKK lıları gerçekten dağdan indirip terörü bitirecek açılım. Kürtçe konuşma, TV ve eğitim ile Öğretim olanakları mı son verecek teröre? Terör iki halde biter; Ya güneydoğuda Kürdistan Federe devleti kurulması ya da açlımlar yanında tüm PKK lıların yeryüzünden kazınıp yokedilmeleri için TSK ya tam yetki verilmesi. Gerisi büyüklere masallar.

BUNLARI SÖYLEYEN İNSAN TÜRK ASKERİ BAĞDATA SAVAŞIN GÖBEĞİNE GİDİP ÖLSÜN ÖLDÜRÜLSÜN DİYE TEZKERE HAZIRLAYAN, ABD LİLERİN IRAĞI İŞGAL ETMESİNE ÖVGÜLER DÜZÜP ASKERİNİN BAŞINA ÇUVAL GEÇİRİLMESİNE SESSİZ KALAN BOP EŞ BAŞKANIDIR. BÖLÜCÜLÜĞÜN ADI DEMOKRASİ OLDU. IRKÇILIĞIN ETNİSİTELERİ KAŞIYARAK İNSANLARI AYRIŞTIRMAK DA İNSAN HAKLARI.

sayın başbakanı 1 saat boyunca dinledim! acaba aylardır açılım açılım diye estirdikleri yaygara ile ilgili ne diyecek diye! ama ağzından demagoji dışında elle tutulur bir tek kelime duymadım! muhalefetle diyalog kurmak için mektup dahil her yolu deneyen neredeyse bir duman ya da güvercinle haberleşmeyi denemediği kaldı ama şimdi ben merek ediyorum; madem mecliste çok önem atfettiğniz toplantıda birşey diyemeyecektiniz de ne diye herkesle görüşmek için olmadık manevralar yaptınız? göz boyama mı?

İnternetten naklen dinlediğim, meclis konuşmalarının son konuşmacısı başbakan Erdoğanı da dinledim. başbakan muhalefetin ciddi ithamlarına ve sorularına cevap vereceğine, tersine bir saldırı dili kullanmayı tercih etti. Sonunda, tepkiler CHP grup olarak meclis salonunu terketmesi ile doruğa ulaştı. Kendi grubuna hitap eden bir başbakan çıktı karşımıza. Sonumuz hayır ola.