Türban denen ve dini inanç, gelenek ya da mahalle baskısı gibi nedenlerle takılan ve genelde de belli bir siyasi ideolojiyi temsil eden baş örtünme şeklinden ben de hoşlanmıyorum. Ayrıca bunun dinimizin gereği olduğu savına da katılmıyorum. Ama tercihini bu yönde kullananlara da saygı duyuyorum. Sırf bu nedenle (özellikle de) yüksek öğrenim haklarının kısıtlanmasını doğru bulmuyorum. Belediye başkanının tutumunu da işgüzarlık ve görevini kötüye kullanma olarak değerlendiriyorum. Zira 2596 sayılı Kıyafet kanununda “dini mabet ve ayinlerde giyilen” ruhani kıyafetlerin hariçte-görev dışında izinsiz giyilmesi yasaktır. Bir başörtüsü şekli olan türban ise dini “mabet ve ayin” kıyafeti sayılamaz. Yasada kastedilen resmi hoca, imam, papaz, haham vb. görevlilerin giysileridir.